‘Ambulansların taşıdığı benzinler neden yaralılara gidilmediğinin kanıtıdır’

09:04

JINHA

İSTANBUL - Özgür Hukukçular Derneği İstanbul Eş Başkanı Avukat Banu Güveren, AHİM’in tedbir kararlarını geç verdiğini dile getirerek, ”Bizzat devlet tarafından katledilen insanların polisi veya ambulansı arayıp yardım istemeleri çok ironiktir. Cizre’de ambulanstaki benzini kendi askeri araçlarına taşıyorlarsa o ambulansın yarlılara ulaşamamasının daha doğrusu ulaştırılmamasının nedeni çok açıktır” dedi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde devlet güçlerinin saldırıları sonucu yaralanan 19 kişi ile yaşamını yitiren 6 kişinin cenazesinin 8 gündür ulaşılamıyor. Yaralıların bulunduğu binaya ambulanslar "güvenlik" iddiasıyla gönderilmezken, binaya yönelik bombardıman da devam ediyor. Yaralılardan DBP PM üyesi Mehmet Yavuzer'den gelen "Artık su haykırışları duymak istemiyorum. Su diyorum heval su. Su heval su su…" mesajı, devletin uluslararası savaş hukukuna dahi uymayan vahşetini gözler önüne sererken, sürdürülen katliam girişimine de tepkiler de büyüyor.

‘Kürdistan'da paramiliter bir güç var’

“Cizre'de bir evin bodrum katında bekletilen yaralıların olduğu bu zamanda hem hukukun hem de insanlığın bittiği yerdeyiz” diyen Banu, devletlerarası savaş durumunda bile uygulanamayacak politikalar yürütüldüğünü dile getirdi. Cizre’de yaşanılanların savaş hukukuna aykırı olduğunu ifade eden Banu, bir de ilçede uygulanan sokağa çıkma yasağı ile topyekûn bir imha politikası uygulandığını söyledi. Kürdistan'da uygulanan politikanın anayasal bir temelinin olmadığına vurgu yapan Banu, "Abluka altındaki ilçelerde vali, kaymakam, emniyet amiri kısacası devlet yok. Kürdistan'da paramiliter bir güç var. İstediğinde kimyasal da kullanabilen, doğrudan hedef alıp insanları katleden ya da verilen adreslere sadece katletmek için giden karanlık bir güç var" dedi. Ne yasayı ne de hukuku tanımayan sadece öldürmeye kodlanmış bir topluluğun olduğunu söyleyen Banu, bu durumun hem ulusal hem de uluslararası bir kabullenişe dönüştüğünü belirtti.

'Devletin halka karşı bu kadar canileştiği görülmemiştir'

İnsan Hakları Mahkemesine yaptıkları tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını dile getiren Banu, "İnsan Hakları Mahkemesi bile öncelik olarak ‘Türkiye Anayasa Mahkemesi üstündür’ dedi . Ve ilk günden beri alması gereken tedbir kararını olaylar telafisi olmayan bir noktaya geldikten sonra verdi" diye konuştu. Banu, AHİM’in hala “Polisi aradılar mı?” sorusunu sorduğunu ifade ederek bunun bir yüzsüzlük ve halkın iradesine karşı sorulan bir soru olduğunu dile getirdi. ”Bizzat devlet tarafından katledilen insanların polisi veya ambulansı arayıp yardım istemeleri çok ironiktir” diyen Banu, Cizre’de ambulanstaki benzini kendi askeri araçlarına taşıyorlarsa o ambulansın yarlılara ulaşamamasının daha doğrusu ulaştırılmamasının nedeninin çok açık bir şekilde gözler önüne serildiğini söyledi. Banu, “İnsan aklıyla bu kadar alay edildiği, insan hayatının bu kadar hiçe sayıldığı, insanların göz göre göre katledildiği ve devletin halka karşı bu kadar canileştiği hiçbir zaman görülmemiştir. İnsan bu vahşeti gördükçe söyleyecek sözü kalmıyor" ifadelerinde bulundu.

'Tek umut barış için atıla adımlar '

Devletin Kürdistan'da yaptığı katliamlara Türkiye halklarının sessiz kalmasını büyük bir travma yaşadığının göstergesi olarak değerlendiren Banu, “Eğer ben Taybet ananın çocuğu olsaydım acaba bana bunları yapanlarla, seyirci kalanlarla bir daha barışır mıydım? Bir tek insanlarla değil hayatla da barışır mıydım bilemiyorum. Bu katliamın açtığı yaraların acısıyla büyüyecek çocuklarımız. Haliyle bu yaraları kapatmanın mümkünatı zor" dedi.

'Kürtler barış iradesini ortaya koymuş bir halktır'

Kürt halkının bu kadar işkenceye, asimilasyona ve katliamlara rağmen barış çığlığını yükseltmekten vazgeçmediğini belirten Banu, “Kürtler, barış iradesini ortaya koymuş bir halktır. Bundan sonra da aynı karalılıkla devam edeceklerine inanıyorum. Evet kendilerine yapılan siyasi soykırımları unutmayacaklar ama daha fazla insanın, çocuğun, kadının katledilmemesi için' barış' demekten asla korkmayacaklar" dedi. Bu iradenin Türkiye halkları tarafından görülmesi ve yükseltilmesi gerektiğinin altını çizen Banu,"Kürdistan'da kime sorsanız yeniden barış ortamına dönülmesini istiyor. Tüm bu insani taleplere rağmen karşısında sadece katletmek isteyen bir zihniyetle karşı karşıya kalıyorlar. Bizler de her dakika bir ölüm haberi daha duymaktan korkar hale geldik. Her şeye rağmen yine de en umut verici şey Kürt halkının barış istiyor olmasıdır" şeklinde konuştu.

(dek/ck/fk)