Gizlilik kararının amacı delilleri karartmak ve failleri cezasız bırakmak!
09:01
Öykü Dilara Keskin/ JINHA
İSTANBUL - İstanbul'da katledilen MLKP'li Yeliz Erbay ve Şirin Öter soruşturma dosyasına getirilen gizlilik kararını değerlendiren Avukat Gülhan Kaya, gizlilik kararı ile delillerin karartılarak faillerin cezasız bırakılmak istendiğine dikkat çekerek, yargı koruması adı altında katliamların işlendiğini belirtti.
İstanbul'da polisler tarafından yapılan ev baskınlarında 5 ay içerisinde 5 kadın katledildi. İnfazların ardından soruşturma dosyalarına da gizlilik kararı getirilirken, avukatların ise bu delillere ulaşılması engelleniyor. Kadınların hedef alınarak infaz edilmesinin kadın mücadelesine duyulan korkuyu ifade ederken, son olarak 22 Kasım'da MLKP'li Yeliz Erbay ve Şirin Öter, polisler tarafından kaldıkları eve yapılan baskınla katledilmişti. Polis kuşatmasına karşı direnişi seçen Yeliz ve Şirin'in katledilmelerinin ardından yapılan otopsi sonucu ise infaz edildiklerini doğruladı.
'Kadınların katledilmesi tesadüf değil'
Yeliz ve Şirin'in avukatı Ezilenlerin Hukuk Bürosu'ndan Gülhan Kaya, "Kürdistan'da sokakta infazlar edilen insanları görüyoruz. Yine aynı zaman batıda da kadınların özel olarak hedef alındığı, yargısız infazları görüyoruz. Kadınların katledilmesi tesadüf değildir. Biz sokağa çıkma yasaklarına karşı en önde kadınların karşı çıktığını görüyoruz. Direnen kadınların hiç bir şekilde geri adım atmadıklarını, zulme karşı nerede olursa olsun direndiklerini görüyoruz. Biz erkek şiddetiyle mücadele ederken şimdi erkek zihniyetine sahip devlet şiddetiyle katledilen kadınlar oluyor. Kadınların sarayı yıkacaklarının farkındalar. Bundan korkuyorlar, bu nedenle de kadınlar hedef alınıyor" ifadelerinde bulundu.
'Polis mahallede oturanlara uyarıda bulunmuş'
Katledilen kadınlarla, kadınlara gözdağı verilmek istendiğini söyleyen Gülhan, "İki müvekkilimize öldürme amacıyla bir operasyon düzenlenmişti. Tanıklarla konuştuğumuzda gece 01.30'da tüm mahallenin tutulduğu, yüzlerce polisin geldiği ve tüm dairelerin önünde polislerin beklediğini söylediler. Ayrıca, polisler mahallede oturanlara 'camlardan uzak durun ortalarda olun' diye uyarılarda bulunmuş. Tanık ifadelerinden yola çıkarsak operasyonun amacı infazdır" şeklinde aktardı.
'Ekin Wan'dan Şirin'e tüm kadınlara gözdağı verilmek isteniyor'
Yeliz ve Şirin'in saldırı karşısında çatışmaya girdiğinin sabit olduğunu ancak otopside yakın mesafeden ateş edildiğinin de tespit edildiğine dikkat çeken Gülhan, "Çatışmanın bir aşamasında müvekillerimizin yakalandığı ve çok yakın mesafeden infaz edildikleri çok açık görülüyor. Şirin'in vajinasında iki kurşun girişi var. Daha önce Ekin Wan'ı gördük, bu tüm kadınlara bir gözdağıydı. Çünkü devlet karşısındaki kadını sadece 'terörist' olarak görmüyor 'kadın terörist' olarak gördüğü için direnen tüm kadınlara 'sokağa çıkarsanız eğer bugün Kürt halkının yanında olursanız sonunuz bu biçimde olur' diyor. Dilek Doğan'ın nasıl katledildiğini gördük. Bir müvekkilimizin ise canlı olarak yakalandığını daha sonra infaz edildiğini öğrendik" sözlerini ifade etti.
'Devlet birimlerinin olduğu her olayda gizlilik kararı oluyor'
Yargısız infazlardaki gizlilik kararlarına dikkat çeken Gülhan sözlerine şöyle devam etti: "Artık gizlilik kararı istisnai olarak uygulanmıyor, devlet birimlerinin olduğu her olayda gizlilik kararı oluyor. Gizlilik kararının anlamı delilleri karartmak ve failleri cezasız bırakmaktır. Gizlilik kararı olduğu için otopsi raporunu alamadık, sağlıklı bir araştırma yapamadık. Evde inceleme yapıldığı söyleniyor ama ne kadar inceleme yapıldı deliller ne bilmiyoruz. Suruç gibi katliam dosyalarında da gizlilik kararı hala devam ediyor."
'Yargı koruması adı altında katliamlar işleniyor'
Hukukla açıklanamayacak infazların yaşandığına işaret eden Gülhan, "Polis 'ben yaparım yargı beni korur' diyor. Yargı koruması adı altında katliamlar işleniyor sonrasında da yargı kılıfıyla bir ceza alınmıyor" diye konuştu. Dosyadaki gizlilik kararının kaldırılması için başvuru yapacaklarını ve tekrar savcıyla beraber olay yerine giderek inceleme yapmak istediklerini söyleyen Gülhan, "Fakat bu taleplerin kabul edilmesi yönünde geçmiş deneyimlerimiz olumlu şeyler söylemiyor. Hukuk bu katliamların üzerini örtmek dışında başka bir şey yapmıyor. Bugün gözümüzün önünde Kürdistan'da sokak ortasında insanlar infaz ediliyor, bunu hukukla açıklayamayız. Bir kadın düşünün 1 hafta boyunca cenazesi sokak ortasında bekletiyor. Bu yaşanan olayın Yeliz ve Şirin'den bir farkı yok. Katliamlarla bir gözdağı verilmek isteniyor. Biz bunların politik bir mücadele ile çözülebileceğini inanıyoruz. Bugün hukuksal başvurularla etkin bir sonuç alınmıyor. Yapacağımız şey mücadeleyi yükseltmektir" diye vurguladı.
(mg)