Kitabı yasaklanan Tuğçe Tatari: Barış için yazmıştım...

12:21

JINHA

İSTANBUL - Mahkeme tarafından yasaklanan 'Anneanne Ben Aslında Diyarbakır'da Değildim' kitabının yazarı Tuğçe Tatari, "Barış sürecinde bu kitabı hazırlamıştım. İnsanların barış niyetleriyle birbirine dokunması ve anlaması için yapılmış bir çalışmaydı. Böyle bir kitaba karşı tehlikeli bir cisim muamelesi yaparak yasaklanması utanılacak bir durum" dedi.

Balıkesir, Hatay ve Siirt'te eşzamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlar sonrası KCK, YDG-H ve YPG üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alınan üç kişinin üzerinde bulunan Tuğçe Tatari'nin "Anneanne Ben Aslında Diyarbakır'da Değildim" ve Hasan Cemal'in "Delila Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri" adlı kitaplara 4 Aralık'ta toplatma kararı verildi. Mahkeme tarafından alınan toplatma kararının gerekçesinde ise şunlar belirtildi: "Ele geçirilen materyaller üzerinden yapılan incelemede terör örgütünün cebir, şiddet yahut tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasının yapıldığı, suç işlemek için alenen tahrikte bulunduğu, şunun ve suçlunun övüldüğü."

'Bu kitap insanların birbirini anlaması için yapılmıştı'

Mahkemenin kararına ilişkin konuşan Tuğçe Tatari, "Bu karar için ne diyebilirim bilmiyorum. Bu kitap barış amacıyla çıkarılmıştı. Barış sürecinde bu kitabı hazırlamıştım, tarafların birbirini anlayabilmesi için yazılmış bir kitaptı. Ortada mevcut barış diye bir şey kalmadı. İnsanların barış niyetleriyle birbirine dokunması ve anlaması için yapılmış bir çalışmaydı. Böyle bir kitaba karşı tehlikeli bir cisim muamelesi yaparak yasaklanması utanılacak bir durum. Hukuki olarak kitabın üzerindeki yasağın kalkması için iç hukuk ve AİHM'e başvuracağım" dedi.

'Karar verenlerin utanması gerekiyor'

"Bu hukuki süreçten bir şey elde eder miyiz bilmiyorum ama bunu yapmamız lazım. Bu kitap benim emeğim kitabımın arkasında durmayalım. Bir ülkede kitaplar yasaklanıyor, düşünce ve ifade özgürlüğü bakımından geri kalmışız. Bu kararı verenlerin herkesin utanması gerekiyor" diyen Tuğçe, "Türkiye'deki temel sorun devletin sistemidir. Hiçbir zaman bu sistem değişmediği için aynı döngünün içinde yaşamaya mahkûm kalmışız. Devlet bir barış dönemine karar verse o dönemde kitap yazılıyor, çıkartılıyor, her türlü müzakereye açık olduğu an da devletin kendi bitirdiği süreçte yeniden yasaklar gündeme geliyor, giremezsin, yazamazsın, konuşamazsın şeklinde. Fikirlerimiz devlete ters geldiği içinde yasaklamalar başladı" diye tepkisini gösterdi.

(ödk/mg)