Zeynep Akın/JINHA

ÊLIH - İki kuzeninin tecavüzüne maruz kalan ve boğularak katledilen Hasret Daşlı davasında, mahkemenin verdiği kararı eksik gördüklerini belirten Batman Barosu Kadın Hakları Komisyonu, davayı temyiz ettiklerini belirtirken, kararın caydırıcılıktan uzak olduğunu açıkladı. SELİS sosyologları ise, mahkemede sanık avukatının Hasret hakkındaki sözlerinin kadına bakış açısının hangi noktaya geldiğini gösterdiğine işaret etti.

Batman'da yaşayan Hasret Daşlı, 2012 yılında kuzenleri tarafından tecavüze maruz kalmış, 'aile kararıyla' boğularak katledilmiş ve cesedi Batman Çayı'na atılmıştı. Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında Hesret'e tecavüz eden kuzenleri hakkında 'delil yetersizliği' gerekçesiyle beraat kararı verilirken, babaannesi Kamile Daşlı, dedesi Yemlihan Daşlı, amcası Enver Daşlı ve amcası Habip Daşlı'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Hasret'in amcası Garip Daşlı firari olduğundan dosyası ayrıldı. Karar duruşmasında sanık avukatı ise, "Hasret Daşlı'nın iki yılı aşkın evlilik tecrübesi var. Utanmadan iki kuzeni ile cinsel ilişkiye giriyor. Eğer bu haltı yemeseydi bugün bu durum yaşanmazdı. Eğer sağ olsaydı bugün sanık olarak hakim karşısında olacaktı" şeklinde sözler sarf etmişti.

Batman Barasu Kadın Hakları Komisyonu ise verilen kararın eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, "Kuzenlerinin öldürme fiili gerçekleşirken yardım ettiklerine dair açık beyanları mevcutken ne hasretin öldürülmesinden ne de cinsel saldırı eyleminden herhangi bir ceza almadan beraat ettiler. Avukatın Hasreti suçlaması ve hakarete varan sözler sarf etmesi maalesef ki toplumun kadına bakış açısının ne denli boyuta ulaştığının göstergesi. Sanık avukatının savunmanın sınırını aşan sözlere ilişkin sözleri hakaret içeren cinsiyetçi bir dil içermektedir. Asıl vahim olan husus da heyetin avukatın sarf ettiği sözleri hatırlamaması" açıklaması yaptı.

'Bazı sanıkların ceza almaması ve cinsel saldırı yapanların cezasız kalması kabul edilemez'

Komisyon açıklamasında, "Dosyanın il gününden beri belirttiğimiz üzere hasret 'aile meclisinin kararı' ile öldürüldü, fakat aile meclisinin tamamı değil, sadece nine K.D, dede Y.D, Amca E.D, ve H.D herhangi bir indirim uygulanmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldılar. Yine kaçak olan sanık G.D.'ye ilişkin dosya ayrıldı. Her ne kadar karar içeriğinde bir kısım sanıklara ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilerek herhangi bir indirim uygulanmaması sevindirici bir karar olsa da bir kısım sanıkların hiç ceza almaması, cinsel saldırının eyleminin cezasız kalması, kabul edilebilir değildir" denildi.

'Avukatın sözleri hakaret içeren cinsiyetçi bir dildir'

Komisyon, karar duruşmasında sanık avukatlarından Saim Tuğrul'un sözlerine ilişkin de "Hasreti suçlaması ve hakarete varan sözler sarf etmesi maalesef ki toplumun kadına bakış açısının ne denli boyuta ulaştığının göstergesi. Sarf edilen sözler sanığı suçtan kurtarmaktan ziyade kadını sorgulama niteliğinde. Sanık avukatının savunmanın sınırını aşan sözlere ilişkin sözleri hakaret içeren cinsiyetçi bir dil içermektedir. Asıl vahim olan husus da heyetin avukatın sarf ettiği sözleri hatırlamaması, nitekim savunma da avukatın kullandığı dil, toplumda yaygın olduğundan artık ayırıcı niteliğe sahip dahi değil" dedi.

'Dosyayı temyize götürdük'

Kararın kadın cinayetlerinin son bulması açısından yetersiz olduğunu vurgulayan komisyon, "Daha öncede belirttiğim gibi, asıl sorun tüm aile meclisinin cezalandırılmaması, kararı alanların bir kısmının dosya da cezasız kalması. Tecavüz eyleminin cezasız kalması dikkate alınırsa bu haliyle mahkemenin verdiği cezaların caydırıcılıktan çok uzak olduğunu görülecektir. Kaldı ki tek basına bir kararın kadın cinayetlerinin önüne geçeceğini düşünmek de yetersiz, öncelikle yasa metninin yeniden düzenlenmesi, kadına bakış açısının değiştirilmesi, bilhassa kullanılan cinsiyetçi dilin değiştirilmesi gerekmektedir. Son olarak mahkeme kararı yetersiz olduğundan komisyon olarak dosyayı temyiz ettiğimizi, bundan sonraki süreçte de takipçisi olacağımızı belirtmek isteriz" şeklinde açıklama yaptı.
Komisyon son olarak Hasret'e hakarete varan sözler sarf eden avukat için Ankara Barosuna şikayette bulunacaklarını belirtti.

'Kadına bakış açılarının eril zihniyeti beslediğini gördük'

Karar duruşmasında hazır bulunan SELİS Kadın Danışmanlık Merkezi sosyologlarından Çiğdem Samsa, "Duruşmadan çıkan kararı eksik buluyoruz. Bir kadın kurumu olarak, eril zihniyetin kendini yasalar üzerinde de var ettiğine bir kez daha tanık olduk. Sanıkların savunmasını yapan avukatların temelde insana özelde kadına bakış açılarının eril zihniyeti beslediğini gördük" diye konuştu.

'Kadını aşağılayan ve mahkum eden tavrı kabul etmiyoruz'

SELİS'in bir diğer sosyologu Canan Atalay ise "Tecavüz eden sanıkların delil yetersizliğinden serbest bırakılması yasaların kadına bakış açısını ortaya koymuş bizleri bir kez daha yıkmıştır. Genel olarak mahkemenin ve savunma merciinin tavırları ve bakış açıları cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren, kadını aşağılayan ve mahkum eden tavrını kabul etmediğimizi belirtmek istiyoruz. Batman Barosunun Kadın Komisyonu karara itiraz edecekler, bizler de takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi.

(gc)