Özgecan davası kadın zaferiyle sonuçlandı ya diğerleri?

10:21

Habibe Eren/JINHA

ANKARA - Özgecan Arslan’ın katillerine verilen ‘ağırlaştırılmış müebbet’ cezasını değerlendiren üniversiteli kadınlardan Deniz Çakmak, politikleşmiş kadın cinayetlerinin sadece kamuoyu vicdanı üzerinden açıklanamayacağını vurgulayarak, sadece bir iki davada değil tüm kadın cinayetlerinde aynı cezanın verilmesi gerektiğini belirtti.

Mersin’de vahşice katledilen Özgecan Aslan'ın katil zanlıları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması kadınlarda bir umut yaratırken Özgecan gibi katledilen onlarca kadın katiline hak ettiği ceza verilmiyor. Hatta katillere ‘tahrik ya da saygın tutum’ gibi indirimler uygulanıyor. Özgecan’ın mücadelesini veren ve yükselten Üniversiteli kadınlar katillere verilen ‘ağırlaştırılmış müebbet’ cezasını olumlu bulurken yargının verdiği bu kararı diğer kadın cinayetlerine de uygulaması gerektiğini vurguluyor.

‘Özgecan davası kadınların zaferiyle sonuçlandı’

Nar Kadın Dayanışma Ağı’ndan Deniz Çakmak, “Özgecan Arslan davasında hepimizi çok mutlu eden bir karar çıktı. Üç sanık ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Bunu sebebi kadınların bu konuda büyük bir kamuoyu yaratabilme becerileri ve kadın mücadelesinin kendisidir aslında. Kadınlar ciddi bir mücadele verdi. Taleplerini her yerde dile getirdiler. Uzun bir zaman peşini bırakmadılar. Kesinlikle bu yargı kararının zaferle sonuçlanmasının sebebi bu kadın mücadelesinin kendisidir" dedi.

Deniz, “Ancak bugün Özgecan gibi katledilen yüzlerce kadın var. Her gün bu katliamlarla karşılaşıyoruz. Hepsi bizim için aynı değerdedir. Bu durumda da bizim esas temel problemimiz tüm kadın katliamları için aynı sonucun verilmemesidir. Kadın katillerine sadece kamuoyu oluşturulduğu için değil yasal güvencesi olduğu için kadın katillerinin ceza indirimine tabi tutulmadan hak ettiği cezayı alması için kurumsal bir çerçevede yargının objektif olması gerekir” ifadelerini kullandı.

‘Kadın cinayetleri sadece kamuoyu vicdanıyla açıklanamaz’

Deniz, politikleşmiş kadın cinayetlerinin sadece kamuoyu vicdanı üzerinden açıklanamayacağını vurgulayarak, sadece bir iki davada değil tüm kadın cinayetlerinde aynı cezanın verilmesi gerektiğini belirtti. Yargının kadın cinayetlerine verdiği indirim kararının toplumsal bir ataerkil sorunu olduğunu ifade eden Deniz, “Bu sorunu sadece yargının belirli kararlar alması üzerinden değerlendiremeyiz. Bu iktidar dilinin sonucudur. Ve bugün Özgecan davasında ‘ağırlaştırılmış müebbet’ verilirken başka bir davada indirim veriliyor. Burada iktidarıyla kamuoyuyla aslında bir anlamda muhafazakar toplumsal yapının güçlendirilmesi, erk zihniyetinin beslenmesi ve katillerin sırtlarının sıvazlanmasının çok büyük bir etkisi var” dedi.

‘Kadın katliamları zihniyet ve erkeklik sorunudur’

Erk zihniyetin değişmeden bu yaşanılanların bitmeyeceğine dikkat çeken Deniz, “Özgecan’ın öldürülmesini protesto eden bir eyleme giden erkek, sevgilisi Cansu Kaya’yı katledebiliyorsa bu temelde bir zihniyet ve erkeklik sorunudur. Bu çözüme kavuşmadıkça bu tip problemlerden kurtulamayacağız. Benzer davalarda sistem sorununu çözemediğimiz için henüz aynı kararların alınacağına dair pek umudum yok. Bu ancak daha örgütlü daha güçlü bir kadın mücadelesiyle yenmeye çalışacağımız bir durum” diyerek, en kısa zamanda kadınların mücadelelerinin anayasal bir güvenceye altına alınmasını talep etti.

‘Erkek adalet değil gerçek adalet'

Feminist Amfi’den Şilan Çelik, Özgecan Arslan’ın katillerine verilen ‘ağırlaştırılmış müebbet’ cezasının kadınların mücadelesiyle zafere ulaştığını belirterek, “Bu dava kadınların mücadelesiyle kazanıldı. Fakat diğer tarafa baktığımız zaman ‘tahrik ya da saygın tutum’ indirimiyle cezadan sıyrılan daha doğrusu cezanın örtbas edildiği bir yargı sistemi var” dedi. Türkiye’de her gün onlarca kadının öldürüldüğünü hatırlatan Şilan, “Eril düzenin yarattığı zincirlerden kendimizi kurtarmaya çalıştıkça zincirler daha da fazlalaşmaya başlıyor. Biz kadınlar yaşamımızın her alanında mücadelemizi devam ettireceğiz. Eril düzen bizi yok saydıkça biz var olmaya devam edeceğiz” diyerek, Özgecan Arslan’ın katillerine verilen cezanın kadınları katleden diğer tüm katillere verilmesi gerektiğini vurguladı. “Erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz” diyen Şilan, kadın mücadelesinden vazgeçmeyeceğini belirtti.

‘Nevin, Çilem ceza alırken vahşice katleden erkeklere indirim uygulanıyor’

Ankara Üniversitesi öğrencisi Mine Metin, Özgecan davasında üç sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasının yerinde olduğunu söyleyerek bu cezaların devamlılığının sağlanması için yargının bu kararlara devam etmesi gerektiğini belirtti. “Bu gün öz savunma yapan Nevin, Çilem gibi kadınlara ceza verilirken kadınları vahşice katleden tecavüz eden erkeklere indirim uygulanıyor. Bugün Cansu Kaya’nın davasının da Özgecan gibi sonuçlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Mine, Kürdistan’da yaşanan kadın katliamlarına da değinerek şöyle dedi: “Kürdistan’da erk devlet zihniyetinin yaptığı şiddete katliamlara göz yummalıyız. Bunun için mücadeleye devam edeceğiz”

(sy)