Handan Tufan/JINHA

İZMİR - Manisa'nın Selendi ilçesindeki Romanların evlerinin, çadırlarının yakılması ve ilçeden sürülmeleriyle ilgili dava zamanaşımına uğrama tehlikesiyle karşı karşıya. Konuya ilişkin konuşan İzmir Roman Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Serpil Özkasap, her gün linç altında olduklarını ifade ederek, "Hukukta bunu görmezden gelirse biz ne yapacağız?" diye sordu.

Selendi'de 5 Ocak 2010 tarihinde kalabalık bir grubun Roman mahallesine gitmesi üzerine çıkan olaylarda Romanlara ait ev, çadır ve arabalara taş ve sopalarla zarar verildi. Roman vatandaşlar güvenlik gerekçesiyle Jandarma ilçe binasında korumaya alındı. Önce minibüs ve ambulanslarla, polis eskortu eşliğinde Gördes ilçesine götürülen Romanlar daha sonra da devlet eliyle Salihli'ye yerleştirildi. Olayla ilgili beş yıldır devam eden davanın 21'nci duruşmasında ise yine erteleme kararı verildi. 23 Aralık'a ertelenen davanın, zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı belirtildi.

'Kimse bunu düşünmez'

Yaşanan duruma ilişkin konuşan İzmir Roman Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Serpil Özkasap, "Bizler toplumun ısrarlı olarak görmek istemediği kesimiz. Selendi'de yaşananlar somut bir örnek. Bu linç girişimleri ile her gün karşı karşıyayız. Selendi'yi de görmezden gelip, zamanaşımı ile konuyu kapatacaklar. Ya oradaki 21 aile ne oldu? Kadınlar, çocuklar ne oldu? Kimse bunu düşünmez" dedi.

'Yaptığınız zulmü görüyoruz nasıl bu kadar kötü olabiliyorsunuz?'

Romanların görmezden gelindiğinin yineleyen Serpil, "Bu toplumun okumuşlarında vicdan yok. Merhametsiz bir toplum. Kendi gibi olmayanı kabul etmiyorlar. Bizler Türk vatandaşıyız. Ama tek suçumuz Roman olmak. Roman olduğumuz için iş yok, aş yok. Kadınlarımız hizmetçilik bile yapmıyor. Okuyanlarda asla bu topluma sahip çıkmıyor. İsimlerinin başında asla Romanı görmezsiniz. Sürekli bir alay konusuyuz. Şivemizle, giyimimizle, saç rengimizle, takılarımızla alay konusuyuz. Onları güldürüyoruz. Ama görmezden de geliyorlar. Sadece onları güldürmek için varız sanki. Yaptığınız zulmü görüyoruz. Nasıl bu kadar kötü olabiliyorsunuz" diye belirtti.

'Kadınlarımız linç girişimiyle karşı karşıya'

Selendi'de yaşananlara ilişkin konuşan Serpil şunları kaydetti: "Ortada hiç bir şey yokken, Romanları linç girişiminde bulundular. Evleri yaktılar. Romanlar oradan çıkarılmasalardı, hepsi şimdi linç edilerek öldürülmüştü. Sırf sevmedikleri için, hor gördükleri için bunların hepsi. Bizler ne yaptık ki? Bizlerin iş, aş derdinden başımızı kaldıracak vaktimiz yok. Buna rağmen her fırsatta linç etmek istiyorlar. Selendi'de bu oldu. Aslında bizler bunlar Selendi'den öncede yaşamıştık. Tek farkı bu kadar görünür olmamasıydı. Seledi'de yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Her sokaklarda kadınlarımız linç girişimiyle karşı karşıya."

'Hukukta bunu görmezden gelirse...'

Selendi'de yaşanan linç sonrasında açılan davanın zamanaşımı ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Serpil, "Umarız böyle bir şey olmaz. Şayet olursa bu kara leke olacak. Orada öldürülmeyle karşı karşıya kalan yurttaşlarımız, göçten sonra çok acılar çekti. İş bulamadılar. Çok görünmese de sürekli linç altındayız. Hukukta bunu görmezden gelirse biz ne yapacağız?" diye sordu.

(dk)