JINHA

HABER MERKEZİ - Erkeğe her türlü indirimi reva gören yargı, ne yazık ki aynı adaleti kadınlara göstermedi/göstermiyor. 'İyi hal', 'haksız tahrik', 'saygın tutum', 'aşırı sevgi' indirimleriyle erkeği koruyan yargı; Nevin, Çilem, Yasemin gibi erkeğin saldırılarına karşı öz savunmasını geliştiren kadınlara ise ağır cezalar verdi.

Isparta'nın Yalvaç ilçesine bağlı Koruyaka köyünde 29 Ağustos 2012 tarihinde kendisine silah zoru ile tecavüz eden erkeği öldürdüğü için tutuklu yargılanan Nevin Yıldırım'ın davasında karar duruşması dün görüldü. Savcının hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası istediği Nevin, mahkeme heyetince müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Nevin ile dayanışmak için davayı takip etmek isteyen İstanbul Feminist Kolektif (İFK), Antalya Kadın Dayanışması ve İstanbul Kadın Dayanışması'ndan kadınlar ise başsavcının emri ile polis saldırısına uğradı, 3 kadın yaralandı. Oysa aynı yargı konu erkekler olduğunda çok merhametli davranıyor. Erkekler "Takım elbise giydi", "Gravat taktı", "Uslu durdu" gerekçesiyle onlarca yıl ceza indirimi alıyor.

Kadına yönelik şiddeti yaşamımızın her alanında bir şekilde yaşıyoruz. Şiddet denince akla sadece fiziksel saldırı gelmemeli; bir söz, bir bakış bile bir şiddet biçimidir. Dünyanın en gelişmiş ülkesinden tutalım en gelişmemiş ülkesine kadar kadınlar şiddete maruz kalıyor nedeni ise değişmeyen erkek egemen zihniyet! Kadına yönelik her türlü şiddeti motive eden unsurların temelinde kadının varlık olarak toplum içinde konumlandırılışı, bu doğrultuda oluşturulan kabuller ve bu kabullerin yön verdiği eril kanunlar ile kadınları koruyamayan ve adli mercilere başvurmayı teşvik etmeyen yargı sistemi yatmaktadır. Kanunun uygulayıcıları tarafından cinsel saldırı vakalarında mağduru hedef alan yaklaşımlarla 'iyi hal', 'tahrik', 'rıza' indirimleri yapılarak failler hak ettikleri cezayı alamamakta. Türkiye'nin yargı sistemi böyleyken bizler de ajans olarak kadın katilleri lehine alınan yargı kararlarını derledik.

*İstanbul'da bıçaklı saldırıya uğrayan Zeynep Yıldız'ın, eski erkek arkadaşının verdiği çelişkili ifadeyi 'doğru' kabul eden, polis genç kadının kendini bıçaklattığına kanaat getirdi. Medya ise "Sahte senaryo" ile hastanede yaşam mücadelesi veren Zeynep'in kendini bıçaklattığını erkeğin beyanıyla sundu.

*Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde 13 yaşındayken evlendirilen A.K'nin 'çocuk yaşta zorla evlendirilmesine ilişkin' mahkeme 'aileyi korumak' adına beraat kararı verdi. Çınarlı kadınlar kararın Yargıtay tarafından onanması halinde çocuk yaşta zorla evlendirilen çocuklar için emsal teşkil edeceği uyarısında bulundu.

*İzmir Alsancak semtinde barda garsonluk yapmayı kabul etmeyen 27 yaşındaki E.Ç'yi dövüp tehdit ettikleri suçlamasıyla haklarında dava açılan 1'i kadın 3 sanığı mahkeme heyeti 'cinsel saldırı, hakaret ve özgürlüğü kısıtlama' suçlarından beraat ettirdi. Mahkeme her üç sanığa 'kasten yaralama' suçundan 3'er bin lira para cezası verdi. Karara tepki gösteren mağdur "Adalet yerini bulmadı" dedi.

* Ö.K., 12 yaşında babası, ağabeyi ve amcasının tecavüzüne uğradı, 14 yaşında para karşılığı zorla evlendirildi. 24 yaşında, yaşatılanların hebasını sormak için harekete geçti ve şikayetçi oldu. Ağır psikolojik sorunlar yaşayan Ö.K'ye sığınma evinde yaşama tutunmaya çalışırken bir darbede mahkemeden geldi. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan 'cinsel istismar' davasında mahkeme 'delil yok' gerekçesiyle tecavüzcülere beraat verdi.

* Evine gelmek istemeyen Hüsne Aslan'ı önce darp eden ardından da arabayla sürükleyen katil Şahin Koçar, kastten değil ölüme sebebiyetten tutuklandı. Hüsne'nin kız kardeşi ise "Ablamı kurtarmaları için etrafa bağırdım, ama kimse yardım etmedi" dedi.

*Erzurum Palandöken ilçesinde 14 Nisan 2014 yılında zihinsel engelli 17 yaşındaki C.Y'ye tecavüz eden 43 yaşındaki İ.G'nin ifadesi esas alınarak, 8 yıl ödül gibi hapis cezası verilmesinin yanı sıra bir de 'iyi hal' indirimi yapıldı.

*Diyarbakır'da evli kaldığı 5 aylık süre boyunca sistematik şiddete maruz kalan ve bu nedenle bebeğini yitiren R.B., boşanma davası açtığı için ölümle tehdit edildi. Şiddet gördüğüne dair, poliste kaydı olan ve hastane raporu bulunan R.B. tehdit eden eş hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Yaşananlara tepki gösteren R.B., "Can güvenliğim yok. Elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Karnımdaki bebeğimi öldürdü, raporlar var. Neden cinayetten yargılanmıyor?" diye sordu.

*Mardin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi (TEM) tarafından 2002 yılında gözaltına alınan ve gözaltında eşinin gözleri önünde tecavüze uğrayan H.A'nın açtığı dava önce beraatla, ardından yeniden yargılama sonucunda 10 aylık komik bir cezayla sonuçlandı. Adalet arayışını sürdürmekte kararlı olan H.A, "Başka insanlar aynı hukuksuzluğu yaşamasın diye" 13 Şubat 2013 yılında Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu, ancak henüz başvuruya ilişkin de bir sonuç çıkmadı.

*Diyarbakır'da 8 yaşındaki S.A'nın 19 Şubat'ta İ.Ş. tarafından cinsel istismarda bulunmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında savcı Umut İnci, 8 yaşındaki mağdurun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesini istedi. Savcı, ilginç bir karara imza atarak mağdurun bakire olup olmadığı, anal ve vajinal yoldan cinsel istismara maruz kalıp kalmadığı, vücudunda darp ve cebir izi olup olmadığı konusunda doktor raporu aldırılmasını talep etti.

*Siirt'te lise öğrencisi 19 yaşındaki genç kadın, öğretmenlerine okul saatleri dışında çalıştığı işyerinin sahibinin kendisine yedi ay boyunca tecavüz ettiğini anlattı. Bunun üzerine öğretmenlerin şikâyette bulunduğu işyeri sahibi gözaltına alınarak mahkemeye sevk edildi. Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, cinsel saldırı suçundan işyeri sahibini 10.5 yıl hapse çarptırdı. Yargıtay 14'ncü Ceza Dairesi hapis istemini onayladı. Davayı ele alan Yargıtay, "Olayın, 19 yaşındaki mağdurenin rızasıyla olduğu ve mağdurenin beyanı dışında delil bulunmadığı, ayrıca sanığın mağdureye hediyeler vererek ve evlenme vaadinde bulunarak onun üzerinde güven kurduğu gözetilmelidir. Sanığın beraatına karar verilmeli" diyerek, sanığın beraatına karar verdi. Yargıtay, kararında kadının beyanından başka tecavüzü gösteren delil olmadığını da belirtti.
*Karaman'ın Ayrancı ilçesinde 15 yaşında kız çocuğuna cinsel istismardan yargılanan 8 zanlı "Gönül rızası" gerekçesiyle beraat etti.

*İstanbul'da evine zorla giren adamın tecavüzüne uğradığı iddiasıyla yargıya başvuran kadın, adeta cinsel saldırının sorumlusu ilan edildi. Beraat veren mahkeme kararını da ilginç gerekçelere dayandırdı. Karar gerekçesinde "Müştekinin gece evine gelen sanığı kabul etmesi, saatlerce sohbet etmesi, sanığa cinsel ilişkiye girme konusunda cesaret veren davranış" denildi.

*Savcılık "6 yaşındaki çocuk evlenebilir" sözleriyle çocuk istismarını teşvik eden Nureddin Yıldız hakkında takipsizlik kararı verdi.

*İstanbul'da eşini bıçaklayan erkeğe beş ay hapis veren mahkeme, bıçakla kendini savunan kadına iki yıl üç ay hapis cezası verdi.

*Erzurum'da 12 yaşındaki E.A'ya cinsel istismarda bulunmak suçundan 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılan 49 yaşındaki C.U'nun aldığı ceza, yeniden yapılan yargılamada, kız çocuğunun tedaviyle 'psikolojisi düzeldiği' için 10 yıl indirildi.

*Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde Meslek Yüksek Okulunda okuyan H.Aç aynı okulda okuyan bir erkeğin tecavüzüne uğramış ve tecavüz eden kişi tutuklanmıştı. Burhaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasında mahkeme 14 yıl 6 ay ceza verdiği sanık hakkında 'iyi hal indirimi' yaparak 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme çıkışında genç kadına tecavüz eden kişinin babası ise H.A'ya destek olan kadınlara hakaret ederek, "Burada ne duruyorsunuz gidin evde kocalarınıza karılık edin" diye bağırdı.

*İzmir'in Çeşme ilçesi Seyirtepe'de Kemal Balaban 24 yıllık eşi Fatma Balaban'ı 16 Haziran 2014'te göğsünden bıçaklayarak katletti. Kemal Balaban tutuklanarak cezaevine gönderildi. 'Yakın akrabayı öldürmek' ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Kemal'in davasında mahkeme skandal bir karara imza attı. İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan son duruşmaya tutuklu olarak katılan Kemal Balaban eşinin psikolojik rahatsızlığı olduğu yönünde savunma yaparak kendisini korumaya çalıştı. Yaptığı savunmanın ardından ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan Kemal Balaban'a 'haksız tahrik' indirimi uygulandı. Böylelikle bu ceza 'kastın aşılması suretiyle insan öldürme' cezasına çevrilerek, eşini bıçakla katleden Kemal Balaban'a 10 yıl ceza verildi.

*Adana'da 6 Eylül 2014'de eşi Halime Yelmez'i elleriyle boğarak katleden Hasan Yelmez davasının karar duruşması Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Hasan Yelmez, Halime'nin kendisine hakaret ettiğini, 'erkekliğine' laf ettiğini ileri sürerek katliamı meşrulaştırmaya çalıştı. Mahkeme heyeti ise Hasan Yelmez'e 'haksız tahrik' indirimi uygulayarak cezasını önce müebbetten 23 yıla düşürdü ardından da 'iyi hal' indirimi ile 19 yıla düşürdü.

*Orhan Munis, evlenme teklifini kabul etmeyen sanatçı Hatice Kaçmaz'ı 16 bıçak darbesiyle katletti. Mahkeme, bu suçu, 'tasarlayarak öldürme' kabul etmedi ve ceza indirimine gitti. Gerekçeli kararda ise "sanığın tutku derecesindeki aşırı sevgiden kaynaklı duygusallığın etkisiyle ve ruh halinde yarattığı hiddetle yanına bıçak aldığı" şeklinde skandal bir açıklama yapıldı.

(mg/fk)