Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED- Van Muradiye Belediyesi Eşbaşkanı Safure Güneş'in hedef gözetilerek kafasına darbe almasıyla ilgili açtığı dava takipsizlikle sonuçlanırken, Muradiye Emniyet Müdürü Fatih Yamaç ise "sözde eşbaşkan" diyerek Safure hakkında 'polise direnme ve örgüt propagandası' suçlamasıyla şikayetçi oldu.

Van Muradiye Belediye Eşbaşkanı Safure Güneş, 28 Şubat 2015 tarihinde belediye binası önünde Kobanê zaferi kutlamaları sırasında emniyet müdürünün hedef gözetmesi sonrası polisler tarafından özellikle kafası isabet edilerek darp edilmesinin ardından şuurunu kaybetti ve hastaneye kaldırıldı. Kendisine yönelik yaşanan saldırılar sonrasında polisler hakkında şikayetçi olan Safure'nin davasına takipsizlik getirilerek düşürüldü. Safure'ye yönelik gerçekleştirilen saldırı sonrasında ise başına copla vuran polis sadece 3 gün maaş kesim cezası alırken Muradiye Emniyet Müdürü Fatih Yamaç, verdiği ifadede 'sözde eşbaşkan' diyerek Safure hakkında şikayetçi oldu. Safure'ye 'polise direnme ve örgüt propagandası' suçlamasıyla soruşturma açıldı. Soruşturma açmakla yetinmeyen emniyet müdürü ise Safure'ye "sözde eşbaşkan" ifadesini kullanmakla yetinmeyip "provokasyon için kendisini yere attı" diyerek yapılan işkenceyi meşrulaştırma çabasında. Safure, kendisine yapılan işkenceyi ve son süreçlerde Kürdistan topraklarında hayata geçirilen savaş konseptini değerlendirdi. Başta Cizre, Silopi ve Silvan olmak üzere Van'ın Erciş İlçesi'nde sivil halkın hedef alınarak yapıldığı bir katliam olduğuna değinen Safure, "Bu katliamlarda en çok mağdur olan kadın ve çocuklardır. Savunmasız halka yönelik yapılan bu şiddetli çatışmayı kınıyor ve kabul etmiyoruz. Bu kadar baskıyı biz kadınlar kınıyoruz" dedi.

'Başörtüsü üzerinden yapılan politika çelişkilidir'

7 Haziran'dan sonra devletin hızını alamadığına değinen Safure, 7 Haziran yenilgisinin hesabının bomba ve tutuklama furyası olarak halen devam ettiğinin altını çizdi. Yıllarca türban siyaseti yapan AKP hükümetinin, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Hüda Kaya'ya karşı polis eliyle şiddet girişiminde bulunduğunun altını çizen Safure, aynı şekilde Manisa'da gözaltına alınan ancak sırf kelepçe taktığı için emniyet müdürünü görevden alınmasının çelişkili olduğunu kaydetti. Tüm basının olduğu bir alanda saldırının gerçekleştiğine vurgu yapan Safure, saldırılara kimsenin sesinin çıkmadığını belirtti.

'Sorunları siyasetle çözün diyenler buna da izin vermiyor'

Medyanın yancı davrandığını ve sadece işine gelen kısmı verdiğini söyleyen Safure, Akit gazetesinin Figen Yüksekdağ'a dönük saldırısını kınadığını söyledi. Kendisine dönük saldırıyı hatırlatan Safure, polise verilen orantısız yetki sayesinde halkın can güvenliğini olmadığını ifade etti. Tüm saldırılara rağmen boyun eğmeyeceklerine dikkat çeken Safure, "28 Ocak'ta bana yönelik bir darp girişimi olmuştu. Ne yazık ki benim açtığım dava takipsizlikle sonuçlanıyor. Polis memurunun şiddetine karşı koyduğum için, şiddet uygulamasın dediğim için şuan da bana dava açılmış. Biz siyaset yapmak istediğimiz zaman da önümüz kesiliyor. Bu işleri siyasetle çözün diyenler siyasetle çözmemize de izin vermiyorlar" diye konuştu.

'Türkiye demokrasinin işlemediğ bir coğrafya haline getirilmek isteniyor'

Kadına dönük gerçekleştirilmek istenen her türlü şiddete karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerine vurgu yapan Safure, kadına yönelik şiddete karşı kadınların mücadeleyi yükselterek cevap vereceklerini dile getirdi. Safure, "Halkın iradeleri tutuklanıyor, ilçeleri sokağa çıkma yasaklarıyla katliamla sınanıyor. Orada kadınlar darp ediliyor. Türkiye demokrasinin işlemediği, adaletin yerini bulmadığı bir coğrafya haline getirilmek isteniyor. Buna karşı Türkiye toplumu ne yazık ki duyarsız kalıyor. Türk toplumuna sesleniyorum, Silvan'a, Hakkari'ye, Erciş'e, Nusaybin'e ses verin. Bütün bu zulme dur demek için herkes birliktelik ruhuyla alanlarda olmalıdır" diye belirtti.

(mb/dk)