Polisler 'vatan haini' diyerek adliyede avukatlara saldırdı
11:45
Zeynep Akın/JINHA
ÊLIH - Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) eşbakanları 1 Kasım gecesi Batman Adliyesi'nde polis saldırısına maruz kaldı. MHD Eşbaşkanı Avukat Leyla Orak, "Ne olduğunu anlamadan 20 den fazla polis etrafımızı sardı. Biz gerekli izahı yapmamıza rağmen çok sert bir tavır sergileyip kolumuzdan tutup tartaklayarak dışarı çıkarılmak istendik" dedi.
Baskı ve şiddet altında geçen 1 Kasım seçim günü, Batman'da sandıkları korumak amacıyla adliye binası önünde bekleyen yurttaşlara polisin saldırması üzerine tepki gösteren MHD avukatları polisin şiddetine maruz kaldı. MHD Batman Şube eşbaşkanları Leyla Orak ve Mesut Aydın, polisin şiddete son vermesini gerektiğini söylemesi ardından sözlü ve fiziksel taciz ve şiddete maruz kaldı. MHD Eşbaşkanı Leyla Orak, "Tarafımıza kabul edilemeyecek hakaret ve küfürler edildi. Ben savcıyla görüşeceğimi ve dışarı çıkmayacağımı söyledim. Bana "Çıkacaksınız, buraya elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz, Çantanızda bomba olmadığını nerden bilelim" dendi ve zor ve güç kullanılarak dışarı çıkarıldım" diye konuştu.
'Çok sert bir tutumla karşılaştık'
1 Kasım günü önce yurttaşların ardından da avukatların polis tarafından şiddete uğradığını belirten Leyla Orak, "Saat 18.30 sıralarında bir avukat arkadaşımızın emniyet ışıklarında kurulan polis barikatında içeri girmek isteyen müşahitlere çok sert müdahalede bulunduğunu öğrendik. Bu arada arkadaşım olan bir şahıs telefonumdan arayıp barikatın orada polisin kendisini ciddi şekilde darp ettiğini ve şu an gözaltına alınıyor olduğunu söyledi. Bunun üzerine Mezopotamya Hukukçular Derneği eşbaşkanı olarak ben ve Av. Mesut Aydın ve ile birlikte olay yerine gittik. Polise tavırlarının ortamı daha fazla gerdiğini müdahalelerinin anlamsız olduğunu dile getirmemiz üzerine Avukat olduğumuzu belirtmemize rağmen çok sert bir tutumla karşılaştık" diye konuştu.
'Vatan hainleri defolun diyerek tartakladılar'
"Siz kimsiniz, çıkın defolun buradan, vatan hainleri" gibi söylemler ile çeşitli hakaret ve tehditlere maruz kaldıklarını kaydeden Leyla, "Tepki göstermemizin ardından bir polis memuru Av. Mesut Aydın'ın boğazından tutup tartaklayacak kadar ileri gitti. Bu esnada tartaklanarak Av. Mesut Aydın'la beraber barikatların dışına çıkarılmaya çalışıldık. Baro başkanının olay yerine gelmesiyle olaylar dindi ve suç duyurusu için gerekli tutanakları hazırlamak üzere olay yerinden ayrıldık. Bu arada ben arkadaşımın gözaltı problemi için TEM Şube Müdürlüğü'ne gitmek üzer ayrıldım. Emniyetin önüne geldiğimde avukatla içeri girişimiz engellendi" şeklinde konuştu. Emniyet Müdürlüğü'ne alınma konusunda polislerce engel çıkartıldığını dile getirmek için nöbetçi savcı ile görüştüğünü ifade eden Leyla, "Savcı tarafından içeri alınmamız bildirilmesine rağmen bekçi kulübesinde bulunan polis memuru içeri girişimiz esnasında "hop nereye gidiyorsunuz, burası babanızın malı değil, geri çekilin" şeklinde sözler sarf etti. Ben ve arkadaşlarım geri dönüp üslubu konusunda kendisini uyardık ki polis memuru bağırıp çağırdı" diye kaydetti.
'Nöbetçi savcı işlem konunun muhatabı olmadığını söyledi'
Ne olduğunu anlamadan 20 den fazla polis tarafından etraflarının sarıldığını söyleyen Leyla, "Biz gerekli izahı yapmamıza rağmen çok sert bir tavır sergileyip kolumuzdan tutup tartaklayarak dışarı çıkarılmak istendik. Bu arada tarafımıza kabul edilemeyecek hakaret ve küfürler edildi. Ben savcıyla görüşeceğimi ve dışarı çıkmayacağımı söyledim. Bana "Çıkacaksınız, buraya elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz, çantanızda bomba olmadığını nerden bilelim" dendi. Zor ve güç kullanılarak dışarı çıkarıldım. Olayı aktarmak ve suç ihbar kaydı oluşturmak üzere nöbetçi savcıyı aradım. Hemen işlemi başlatacağını ve konuyla ilgileneceğini söyledi. Bu arada olaylar dindikten sonra nöbetçi savcı beni tekrar aradı. Kendisinin konunun muhattabı olmadığını belirterek bu sefer: 'Numaramı nerden buldunuz, bu benim emniyet ile irtibatımı sağlayan numaradır, bir daha aramayın, emniyet ile yaşadığınız sıkıntıları gidin emniyete şikayet edin' demesi üzerine savcıyla tartışıp telefonu kapattım" ifadelerini kullandı.
'Düşmanca tavır sergileyerek hukuk kurallarını hiçe saydılar'
Nöbetçi savcının, yargının üç temel unsurundan biri olan iddia makamının temsilcisi olduğunu hatırlatan Leyla, "Kendisine gelen her türlü hak ihlalini bağımsız ve tarafsız bir şekilde değerlendirmek ve açıklığa karıştırmakla mükelleftir. Kaldı ki mevzu bahis olan hak ihlali savcıya yargının üç temel unsuru olan savunma makamının temsilcisi bir avukat tarafından kolluk güçlerince karşılaştığı zorbalık nedeniyle görevini ifa edememesine dair yapılmıştır. Böylesi bir duruma ilgisiz kalmak savcılık makamı ile bağdaşır hiçbir tarafı bulunmamaktadır. Burada kanaatimce aramalar arası emniyetle görüşüp taraflı bir tavır sergileyerek düşmanca bir yaklaşım sergileyerek hukuk kurallarını hiçe saymıştır" dedi.
(fk)