Saldırıyı itiraf eden sanığa mahkemeden tahliye!
16:32
JINHA
ANKARA- HDP genel merkezini yakma gerekçesiyle 5 kişinin yargılandığı duruşmada, tutuklu olan sanıkla birlikte tüm sanıkların tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Binada kimseyi bulamadığı için bir şey yapmadığını belirten sanık, "Bulsaydın ne olurdu," sorusuna "O an ki psikolojime bağlı" diye cevap verdi.
HDP Genel Merkezi'nin 7 Eylül tarihinde saldırıya uğraması ve genel merkezin ateşe verilmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, tutuksuz 4 sanık ile tutuklu tek sanık olan Doğan Haydar Ciritçioğlu'nun yanı sıra tarafların avukatları da hazır bulundu. HDP Ankara Milletvekili Adayı Mustafa Sarısülük de duruşmayı izledi.
'Dava Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeli'
HDP avukatlarından Pınar Akdemir, suçun 'Anayasal düzene karşı işlenen suçlar' kapsamında olduğunu belirterek, dosyanın Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülmesinin hata olduğunu mahkemeye 'görevsizlik' verilmesini ve dosyanın tamamlanarak Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep etti.
'Katları gezdim, ama kimseyi bulamadım'
Yargılanan 4 sanık Emniyet'teki ifadelerini kabul ettiklerini, hiçbir şekilde taş atmadıklarını ve binanın içine girmediklerini söylerken, binadaki evrakları yakan ve tutuklu yargılanan sanık Doğan Haydar Ciritcioğlu ise suçunu kabul ettiği ifadesinde, "Binanın kırık olan camından içeri girdim, tepkimi sözlü olarak iletmek istedim ve katları gezdim, ama kimseyi bulamadım. Terör örgütüne ait olduğunu düşündüğüm 2 laptopu aldım" dedi. Sanık binadaki evrakları yaktığını da kabul etti.
'Ne olacağı o anki psikolojime bağlı'
Sanık Doğan Haydar'ın "Kimseyi bulamadım" sözü üzerine HDP avukatları, "Bulsaydın ne yapardın?" sorusunu yöneltti. Haydar Doğan bu soru üzerine, Karanfil sokakta bir araya gelen bir grup gördüğünü ve Selanik sokağa doğru yönelen bu grubun HDP binasına gittiklerini düşündüğü için binaya girdiğini belirterek, "Bulamadığımız için bir şey yapmadık. Bulsaydık ne olurdu bilmiyorum. O an ki psikolojime bağlı" diye cevap verdi.
Binaya daha önceden de saldırı olmuş
HDP'li avukatların sorularına sürekli olarak, "Bilmiyorum. Biz grubun arkasındaydık. Bir şey görmedik" cevapları veren sanıkların yanı sıra, tanık ifadeleri de dikkat çekti. Olay günü HDP Genel Merkezi'ni korumakla görevli olan polis memurları, binayı taşlayan ve yakan 200-250 kişilik gruptan önce 50 kişilik bir grubun daha saldırı gerçekleştirdiğini, sokak girişlerinin polis barikatı ile korumaya alındığını ve bu tür saldırıların 4-5 gün öncesinden de olduğunu belirtmeleri dikkat çekti.
'Neden kitleyi dağıtmaya çalışmadınız?'
Olay günü görevli olan polis memuru tanık Osman Demirci de gelen kitleyi görevli olan 4 memur olarak karşıladıklarını ve "yaptıklarının doğru olmadığını" söylediklerini belirtti. Osman, kitlenin polis barikatını aşarak direkt binaya yöneldiklerini, daha sonrasında polis müdahalesinin gerçekleştiğini dile getirdi. Avukatların, "Neden silahınızla havaya ateş açarak kitleyi dağıtmaya çalışmadığınız?" sorularına ise olay günü görevli polis tanıklar, ellerinden silahlarının alınmasından korktuklarından bir şey yapmadıklarını ifade etti.
Mahkeme başkanı soru sorulmasını engelledi
Mahkeme başkanının avukat sorularına müdahale etmesi üzerine Av. Özgür Erol, "Soruşturma o kadar eksik ki biz sorularımızla o boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. İnsanlar ölmediği için mi bir şey yapılmıyor. Bu olayın Sivas Madımak Olayı'ndan ne farkı vardır" diye konuştu. Bunun üzerine sonra mahkeme başkanı soru sorulmasını engelledi.
Avukatların talebine ret
Mahkeme Başkanı, HDP'li avukatların; dosyada görevsizlik, dosyanın 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi ve sanıkların tutuklanma taleplerine reddine karar vererek, tutuklu olan sanığında da "Delil karartamaz ve kaçamaz" gerekçesi ile tahliyesine karar verdi.
Duruşma, 10 Aralık 2015'e ertelendi.
(de/sy/gc)