JINHA

ADANA - Adana'da canlı yayında ırkçı nefret söylemine maruz kalan Radyo Dünya çalışanları savcılığa şikayette bulundu. Adeta şikayet ettiğine pişman edilen radyo programcısına Adana Cumhuriyet Savcısı, "Az bile söylemişler, ceza değil ödül verilmeli" dedi.

Çukurova'da 21 yıldır alternatif yayıncılık yapan Radyo Dünya'nın zindandakilere ulaşan sesi 'Güneşi Düşleyenler' programına telefonla bağlanan kimliği belirsiz kişiler, nefret söylemini içeren tehdit ve hakaretlerde bulundu. Tehditlere ilişkin radyo çalışanları Adana Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna ilişkin ifadeye çağrılan radyo çalışanları polis tarafından "Gelmezseniz gelir alırız" diye ikinci kez bu kez polis tehdidine maruz kaldı. Ardından Adana Cumhuriyet Savcılığı'na giderek ifade veren radyo çalışanlarına bu kez savcı hakarette bulundu. Savcı şikayetine ilişkin ifade veren Radyo Dünya programcısı Medine Gümüş'e "Sizi arayanların cezalandırmanın aksine ödül verilmeli" dedi.

Önce ırkçılar sonra polis tehdit etti

Yaşananlara ilişkin bilgi veren Medine Gümüş, "Güneşi Düşleyenler programında zindandakilere ailelerinin sesini ulaştırıyoruz. 3 hafta önce bu programı arayan bazı kişiler canlı yayında nefret söylemini içeren hakaret ve tehditlerde bulundu. Ve bu tehditler git gide sıklaştı. Bunun üzerine bizde şikayetçi olduk" dedi. Tehdit ve hakaretleri içeren ses kayıtları ile birlikte Adana Cumhuriyet Savcılığı'na giderek şikayetçi olduklarını aktaran Medine, bir süre sonra polisler tarafından ifadeye çağrılmak üzere arandıklarını aktardı. Kendileri şikayetçi olduğu halde polisin telefonda adeta suçlu gibi tehdit ettiğini kaydeden Medine, "Bize gelin ifade verin yoksa radyoyu basar sizi alır getiririz şeklinde ifadeler kullandılar. Oysa şikayetçi olan bizdik suçlu gibi davrandılar" şeklinde konuştu.

'Savcı psikolojik baskı yaptı'

Polisle muhatap olmamak için Adana Cumhuriyet Savcılığı'na ifade vermek için gittiklerini kaydeden Medine, "Savcı adeta düşman hukuku ile bize yaklaştı. Uzun süre ayakta bekletti. Ardından şikayetçi olduğumuz kişilerin hakarete ve tehditlerini tekrarlamamızı istedi. Bende 'bu sözleri zaten şikayet dilekçesinde var söylemek istemiyorum' dedim. Ses kayıtlarını dinletti ve 'bunlar sana değil, Kürtlere ve PKK'ye söylenmiş niye üstüne alınıyorsun, yoksa sende mi PKK'lisin?' diye psikolojik baskıyı içeren sözler söyledi" diye kaydetti.

'Irkçılar gücü buradan alıyor'

Bir savcının bu şekilde psikolojik baskı kurmaya hakkının olmadığını kaydeden Medine devamında ise adete nefret söylemi kullanan kişileri destekleyen sözler sarf ettiğini belirtti. Medine, "Savcı siyasi yorumlarda bulunarak, 'az bile söylemişler, daha beterini söylemeleri gerekirdi' dedi. Ben tartışmaya girmeyeceğimi bir hukukçu olarak görevini yapmasını söylememe rağmen hakaretlere devam etti ve 'sizi arayıp bu cümleleri kullanan kişilere ceza değil aksine ödül verilmeli' dedi" şeklinde aktardı.

Medine, nefret söylemine sarılan ırkçıların gücünü nereden aldığının bu sözlerle bir kez daha ortaya çıkığını belirterek, "Israrla 'hala şikayetçi olmak istiyor musunuz' diye defalarca sordu. Bir hukukçunun görevi bu değildir. Bu ülkedeki ırkçıların nereden güç aldıkları bu diyalogda bile ortaya çıktı" dedi.

(fz/fk)