JINHA

HABER MERKEZİ - ÖHD Genel Merkezi, 7 Haziran seçimlerinden bu yana Kürdistan'da başlatılan fiili savaşa ve HDP yöneticilerinin üyelerinin gözaltına alınıp tutuklanmasına ilişkin yazılı bir açıklamada bulundu. Açıklamada, ülkede yaratılan savaştaki her türlü hak ihlalinin takipçisi olunacağı belirtilirken, dernek olarak tüm üye ve avukatlarla seçim arifesinde tırmandırılan siyasi soykırım ve rehin alma niteliğindeki operasyonlara karşı HDP'nin yanında olacakları söylendi.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkezi tarafından, 7 Haziran seçimlerinden bu yana Kürdistan'da başlatılan fiili savaşa ve HDP yöneticilerinin üyelerinin gözaltına alınıp tutuklanmasına ilişkin yazılı bir açıklama yayınlandı. Açıklamada, 7 Haziran seçimleriyle birlikte mutlak iktidarını kaybeden AKP'nin aylardır Kürdistan il ve ilçelerinde başlattığı fiili savaşa paralel olarak Türkiye illerinde de HDP yöneticilerini ve parti çalışanlarını gözaltına aldırıp, tutuklatarak seçim yenilgisinin hıncını çıkartma çabası içerisine girdiği belirtilerek, "Tüm ülke genelinde başlatılan hukuksuz gözaltı ve tutuklamaların son halkası olarak; 3 Ekim 2015 tarihinde, İstanbul'da 53, İzmir'de 10 kişi evleri basılmak suretiyle gözaltına alınmış ve bu kişilerden toplam 26 kişi tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.Yine 6 Ekim 2015 tarihinde Ankara merkezli başlatılan operasyon kapsamında Konya,Isparta,Van ve Ağrı'da toplamda 24 kişi gözaltına alınmış ve adli işlemleri henüz tamamlanmamıştır" denildi.

'HDP'nin baraj altında bırakılması için kaos ortamı yaratılmaya çalışıldı'

7 Haziran seçimleri öncesi HDP'nin baraj altında bırakılması için münferit şiddet eylemleriyle ülke genelinde bir kaos ortamı yaratılmaya çalışıldığını ifade edilen açıklamada, "Fakat halkların sağduyulu yaklaşımıyla bu kirli oyunlar boşa çıkarılmıştır. Seçim sonrasında ise; mutlak iktidarını yitiren hükümet, sistematik bir biçimde şiddeti tırmandırmış ve ülkeyi savaş alanı haline getirmiştir. Türkiye tarihinin en karanlık dönemleri olarak addedilen darbe dönemlerinde dahi eşi benzeri görünmeyen uygulamalarla, iç hukuk ve uluslararası hukuk hükümleri hiçe sayılmaktadır. Varto'da Silvan'da, Sur'da, Lice'de, Cizre'de, Beytüşşebap'ta ve son olarak Nusaybin'de sokağa çıkma yasağı ilan edilerek onlarca sivil insan katledilmiş ve şehirler harabeye çevrilerek yaşanmaz hale getirilmiştir" diye söylendi.

'Yargı erki geçici AKP hükümetinin oyununun parçası oldu'

Açıklamada, geçici AKP iktidarının giderayak devletin tüm güç aygıtlarını en yüksek kapasiteyle kullanmakta ve her koldan harekete geçerek, iktidardan düşüşünü engellemeye çalışmakta olduğu ifade edilerek, "Ne yazık ki Yargı erki de bu kirli oyunun bir parçası haline getirilmiş ve kendi iç hukukunu dahi uygulamayan bir yargı pratiği ortaya çıkmıştır. Yapılan son gözaltı işlemlerinde olduğu gibi; dosyalar hakkında gizlilik kararı alınarak avukatların ve şüphelilerin dosyalara erişimi engellenmiştir. Savcılık aşamasında ve Sulh Ceza Hakimlikleri'nde dahi dosyaların içeriğine dair şüphelilere soru sorulmamıştır. Hangi suç ve eylemden dolayı suçlandığını bilemeyen şüpheliler ve müdafileri savunma yapamamış; böylece savunma hakkı bir bütünen engellenmiştir. Müdafiilerden ve şüphelilerden gizlenen dosya içeriği havuz medyasına servis edilerek algı yaratılmaya çalışılmıştır" denildi.

ÖHD tarafından yapılan açıklamada şunlara yer verildi:

"Yargısal uygulamalar tüm usul hükümleri yok sayılarak bu şekilde sürdürüldüğü müddetçe; yargılamanın aktif bir süjesi olan biz avukatlar da mesleki faaliyetimizi yapamayacak noktaya gelmiş bulunmaktayız. Zira içeriğine dair tek bir bilgiye dahi sahip olmadığımız dosyalar üzerinden müvekkillerimiz gözaltına alınmakta ve bilmediğimiz gerekçelerle tutuklanmaktadırlar.
Evrensel hukuk ilkelerini ve kendi iç hukukunu hiçe sayarak tüm ülkeyi savaş alanı haline getiren AKP hükümeti, bir an evvel bu uygulamalardan vazgeçmelidir. Hükümetin kirli siyasetine alet edilen yargı mensuplarını da, bu tutumlarından vazgeçerek evrensel hukuk ilkeleri temelinde tarafsız hareket etmeye davet ediyoruz. Bizler; ülkede yaratılan bu savaştaki her türlü hak ihlalinin takipçisi olacağız ve bu kirli çarkın her aşamasında yer alan sorumluların hesap vermesi için her türlü girişimde bulunacağız. Derneğimiz; tüm üye avukatlarıyla birlikte, seçim arifesinde tırmandırılan siyasi soykırım ve rehin alma niteliğindeki bu operasyonlara karşı HDP'nin ve halkımızın yanında olmaya devam edecektir."

(ödk/zd/dk)