Hukukçular Cizre'de savaş suçunun delillerini topluyor

09:56

JINHA

ŞIRNEX - Cizre'de meydana gelen tahribatı raporlayan hukukçular Şırnak Barosu ile heyetler oluşturarak deliller topluyor. MHD'li avukat Suzan Uysal, delileri toplayarak aşama aşama tüm hukuki yollara başvuracaklarını, AİHM'e gideceklerini söyledi.

İHD, Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD), Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD), Şırnak Barosu ve Cizre Belediyesi'nden yetkililerin bulunduğu heyet Şırnak'ın Cizre ilçesinde sokağı çıkma yasağı süresince yaşanan hak ihlallerini inceliyor. Çalışmalarına saldırıların en yoğun olduğu Nur Mahallesi'nden başlayan heyetler, yasal yollara başvurmak için gerekli delilleri topluyor. Avukat Suzan Uysal, MHD olarak yasağın ilan edildiğinde Mardin'e geldiklerini ancak sokağa çıkma yasağı kaldırıldıktan sonra Cizre'ye girebildiklerini belirterek, "Zaten ilk incelemelerimizden sonra basın açıklaması yaptık. Burada yaşanan savaş çok kötü bir savaştı. Bu savaşta yaralanan oldu, ölenler oldu. Aç susuz kalan, evi yakılan, yıkılan oldu. Burada mağdur edilmiş bir halk var. 8 gün boyunca halk yalnız kalmış. Komşu bile komşusundan haber alamıyordu bu süreçte" dedi.

Bilir kişilerden oluşan heyetler kurduklarını belirten Suzan, "Bundan iki gün önce İHD, ÖHD, MHD ve Şırnak Barosu ile konuştuk buradaki incelemelerde bulunmak için bilir kişilerden oluşan heyetler kuruldu. Bu heyetlerin içinde bir itfaiyeci, bir zabıta, bir elektrik mühendisi vs. oluşan bir heyet kurduk" dedi.

'Delileri gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz'

En çok zarar gören mahallenin Nur Mahallesi olduğunu ve buradan başlamalarının gerekli olduğunu dile getiren Suzan, "Buradaki ilk amacımız evleri yakılan yıkılan mağdur olmuş kişileri tespit edip delilleri gün yüzüne çıkarmak. Bu mağduriyet dilini kullanmak değil mağdur edilemeye çalışılan bir halkın gerçeğini gün yüzüne çıkartmak" dedi. Yapılan zulmü hukuki yollarla ortaya çıkarmaya çalıştıklarını ifade eden Suzan, bunun içinde delillerin yok olmaması için çabaladıklarını vurguladı.

'Evler rast gele taranmış'

Yaşamını yitirenlerin aileleriyle görüşüp Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuracaklarını dile getiren Suzan, 25'e yakın trafonun yakıldığını, bunların silahla yapıldığını, GSM operatörlerinin kapatıldığını vurguladı. Savaş kuralları dışında olan bir savaş yaşandığını ifade eden Suzan, "Burada yapılan hukuk dışı bir yasak hasara uğramış evlerin rastgele ataşe verilmesi. Herhangi bir ev hedef alınmamış rast gele taranmış yakılmış ulaşabildikleri her yerde yıkım var" diye konuştu.

'Hukukçular Cizre'ye gelmeli'

Hukukçuları Cizre'yi sahiplenmeye çağıran Suzan, "Burada yaşanılanları anlatmak için kelimeler yetmez, gelip görmek lazım. Görmeden anlatımla olmayacak bir şey. Hukukçu arkadaşlarımıza çağrımız gelip bunu görmeleri bu çalışmalarda yer almaları. Bunu sadece Şırnak Barosu'na yüklememek lazım. Burada yapılacak çalışma sadece 3 gün, 1 ay değil 4 veya 5 ay sürecek bir çalışma olması lazım. Burada halk için yapılması gereken pek çok şey var. Yerinde incelenmesi gereken şeyler var gelip görmeleri lazım. Bunun sebebi olan şey devlettir. Yine başvuracağımız yol devlet olacak devletin hakimi savcısı olacak" ifadelerini kullandı.

'Aşama aşama bütün hukuki yollara başvuracağız'

Türkiye yargısından bir beklenti içinde olmadıklarını, dosyalarını AİHM ve BM'ye taşıyacaklarını dile getiren Suzan, "Zaten buradan pek bir beklentimiz yok. Mahkemelerimiz ve amacımızın Türkiye'nin BM ve AİHM mahkemelerinde cezalandırmak sivil ölümleri ve savaş suçlarından yargılamak. Bütün delilleri topluyoruz. Aşama aşama bütün hukuki yollara başvuracağız. Burada ben tek değilim 200-300'e yakın hukukçumuzla bunu yapmaya çalışıyoruz. İlerleyen zamanlarda belki sayımız 3 bin 4 bin olabilir. Gönüllü bütün arkadaşlarımızı Cizre'ye sahip çıkması çağrısında bulunuyorum" şeklinde konuştu.

(pk-pz/gc/fk)