Filiz Zeyrek/JINHA

ADANA - Cizre'de incelemelerde bulunan ÇHD Adana Şubesi üyesi Beyhan Günyeli, gördüğü insanlık dışı manzaraları anlattı. Beyhan, Cizre için heyetler oluşturulması gerektiğini belirterek, "AİHM derhal bir heyet göndermeli ve gerekeni yapmalıdır" dedi.

Türkiye'nin tüm bölgelerinden Cizre'ye giden 300 avukattan biri olan ÇHD Adana Şubesi üyesi Beyhan Güneyli, Cizre'ye gidişte ve sonrasında bölgede gördüklerini anlattı. Beyhan, Kürdistan'ın adeta polis ablukası altında olduğunu belirterek, "Cizre'ye giden tüm yollar kapatılmış yaklaşık her kilometrede bir barikatlar kurulmuştu. Savaşın korkunç yüzünü uzaktayken bile hissediyorduk ve içimiz titriyordu. Güzergah boyunca panzerler, akrep dedikleri zırhlı araç, tomalar, özel harekatçılar, askerler, polisler bölgede özel hal uygulandığının bir kanıtıydı. Cizre'ye 50 kilometre kala geçişimiz engellendi ve saatlerce yetkililerle görüşmemize rağmen geçmemize izin verilmedi" dedi.

Geçişlerine izin verilmemesi durumunda ise Cizre'ye ulaşmak için dağlara doğru yürümeye başladıklarını anlatan Beyhan, "Zorluklarla 4 barikatı tepelerden giderek aşmayı başardık. Bizi duygulandıran bir konu ise köylüler gittiğimiz güzergah boyunca içmemiz için su ve yememiz için de ekmek, üzüm bırakıyorlardı, bu bizi gerçekten çok duygulandırdı. Bu şekilde 12 km yürüdükten sonra bizi orda başka köylerden gelen halk bekliyordu araçlarla İdil'e kadar götürdüler.İdilin ardından tekrar yola çıktık" şeklinde konuştu.

'Cizre'de bir katliam yeriyle karşılaştım'

Beyhan, Cizre'ye ulaştıklarında ise karşılaştıkları manzaranın katliam yerini andırdığını anlatarak şöyle dedi: "Her yer yıkık dökük ve kan revan içindeydi. 12 yaşındaki öldürülen çocuğun kanı hala yerlerdeydi. Biz vardığımız da sokağa çıkma yasağı kaldırılmıştı. Herkes dışarı atmıştı kendini ve birbirlerine yakınlarının durumunu soruyorlardı. Gözyaşları, ağıt,öfke seline dönmüştü sokaklar. Çocukların gözlerindeki korkuyu hiç kimse bilemez. Anneler bizi görünce şimdiye kadar nerdeydiniz diye sitem ediyorlardı. Herkes çok korkmuştu ve gerçekten korkulacak bir manzaraydı Cizre sokakları, kadınlar bize evlerindeki tahribatları göstermek istiyorlardı, evlerine davet ediyorlardı, evlerine girdiğimizde kurşunun değmediği hiçbir eşya yoktu. Buzdolapları, televizyonlar, çamaşır makineleri, yatak odaları ve bebeklerin beşiklerine kadar adeta
süzgece çevrilmişti herşey. 23 insanımızı katlettiler PKK dediler hani hangisi PKK'li gelsinler bize söylesinler, 23 sivili katlettiler bunun hesabını verecekler diyorlardı. bir anne bir buçuk yaşında olan bir bebeğin fotosunu göstererek 'bak bebeğimi kollarımda keskin nişancılar vurarak katlettiler, terörist benim minik bebeğim miydi?'

'Büyüyünce dağa çıkacağım zaten bizi öldürmüyorlar mı' ?

Beyhan, duvar dibinde atık suyu geçmeye çalışan ve kafası sargılı yaklaşık dört yaşında ki bir çocuktan çok etkilendiğini belirterek, "Gözleri korkuyla doluydu, bize korku ile bakıyordu benim dikkatimi çekti 'gel yanıma biraz konuşalım' dediğimde 'o artık konuşamıyor' diye cevap verdiler büyükleri. 'Niye?' diye sorduğumda evlere atılan bomba parçasının kafasına isabet etmesi sonucunda korkup konuşamadığını söylediler, Bu beni ve diğer arkadaşlarımı çok üzen bir durum oldu" şeklinde konuştu.

Beyhan çocukların gözlerindeki korkunun yansımasını anlatmaya devam ederek sözlerine şu şekilde devam etti: "Karşılaştığım bir çocuk 'okulumuzu da taradılar' dedi. Ben de sen büyünce ne olacaksın dediğimde 'ben büyünce dağa çıkacağım' dedi. 'Dağa çıkarsan ölürsün' dediğimde ise 'zaten bizi öldürmüyorlar mı' diye cevap vermesi beni çok etkiledi, işte çocukların niye dağa çıktıklarının göstergesi. Gerçekten içler acısı bir tablo vardı karşımızda. Bütün avukat arkadaşım şunu anladık artık istenilse bile asla hiç bir şey eskisi gibi olamayacak ve çocuklar bu tramvayla büyüyecek. İntikam almaya çalışacaklar belki ama bildiğimiz tek şey asla geriye dönüşü olmayacaktır."

'Cizre halkı biz barışa da savaşa da hazırız diyor'

'Onca acılara rağmen halkın direnişinin her koşulda devam edebileceğinin inancını öfkelerinde gördük' diyen Beyhan, Cizre halkının 90larda da direndiğini ve şimdi bu direniş bilincini taşıdıklarını söyledi. Cizre'de karşılaştıkları her yurttaşın barıştan yana olduğunu vurgulayan Beyhan, "Cizre halkı yapılanlara boyun eğmecektir. Cizre sokakları Kobane sokaklarını andırıyordu keskin nişancılardan korunmak için sokak aralarına çarşaflar germişlerdi, mahalleler arasında korunmak için bu tarz görüntülerle çok karşılaştık" dedi.

'Hukuken gereğinin yapılması çağrısında bulundu'

Bir hukukçu ve en önemlisi bir insan olduğu için Cizre'de yaşanılanların kabul edilebilir bir durum olmadığını dile getiren Beyhan, "Cizre için derhal heyetler gönderilmeli ve incelemeler yapılmalı. Yapılan insanlığa sığmayan bir durumdur. AİHM derhal bir heyet göndermeli ve gerekeni yapmalıdır. Cizre'de yapılanlar insanlığa sığmayan uygulamalardır" diye kaydetti.


(dk)