Kobanê direnişine destek olan 47 kadın yargılanıyor

12:55

JINHA

İSTANBUL - Kobanê direnişine dikkat çekmek için geçtiğimiz yıl Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaparken kameralar önünde darp edilerek gözaltına alınan 47 kadın hakkında açılan davanın ilk duruşması Bakırköy Adliyesi'nde görülüyor. Duruşma öncesi açıklama yapan kadınlar, "Her yerde adil bir barış için mücadele edeceğiz" dedi.

IŞİD'in Kobanê'ye işgal saldırılarına karşı Savaşa Karşı Kadınlar İnisiyatifi (SKK), Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Katında protesto eylemi gerçekleştirmek istemişti Eylem sırasında polis tarafından darp edilerek gözaltına alınan 47 SKKİ üyesi kadın hakkında açılan davanın ilk duruşması Bakırköy Adliyesi'nde görülüyor. Duruşma öncesi kadınlar, adliye binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Barış isteyen kadınlar yargılanamaz, barış için ısrar ediyoruz" pankartının açıldığı eylemde kadınlar sık sık "Barış için ısrar, ısrar ediyoruz", "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganlarını atarken ve zılgıtlarla ses çıkardı. Kadınlar adına basın açıklamasını gerçekleştiren Gülşah Kaya, kadınlara yapılan ayrıştırmalara izin vermeyeceklerini belirterek, bulundukları her yerde hep beraber adil bir barış için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti.

'IŞİD öldürüyor, AKP geçit veriyor, dünya seyrediyor, kadınlar direniyor'

Gülşah, geçen sene Ekim ayında 'IŞİD öldürüyor AKP geçit veriyor dünya seyrediyor kadınlar direniyor' pankartlarıyla SKKİ olarak Atatürk Havalimanı Dış hatlar terminalinde seslerini ülkeden gelip-geçen, dünyanın her tarafından insanlara duyurmak için toplandıklarını hatırlatarak, "Belki tanıdıklarını ziyarete, belki alışverişe, belki de yalnızca gezmek için gelenlere bu topraklarda neler olduğunu, ekonomisine katkıda bulundukları bu ülkenin iktidarının nasıl bir zihniyetini desteklediklerini bilmeden gitmesinler istedik. Dünya artık burada olanları seyretmekten fazlasını yapsın diye yaptık" dedi.

Kobanê'deki saldırıların yoğunlaştığı ve şehrin önemli bir bölümüne IŞİD'in girdiğini, yüz binlerce insanın şehrini geride bırakıp sınırı geçmek zorunda kaldığını anımsatan Gülşah, kadınların tecavüze uğrayıp satıldığını ve bir çok insanın IŞİD'e karşı direnirken vahşice öldürüldüğü bir dönemden geçtiklerini vurguladı. Gülşah, "Aynı dönemde iktidar o zaman Başbakan olan Tayyip Erdoğan'ın 'Kobanê düştü düşecek' gibi söylemleri ile defalarca belgelendirmek üzere hastanelerinde IŞİD'lerin tedavi ettirilmesi ile IŞİD'e silah götürülen tırlarıyla insanları yerinden yurdundan eden bu savaşa ortak oluyordu, hala oluyor" diye konuştu.

' Savaşın bize mahkum ettiği sessizliği kabul etmiyoruz'

Gülşah, farklı kesimlerden kadınlar olarak devletin erk zihniyetinin bu coğrafyada yaşayan herkes için tehlikeli olduğunu dile getirerek, kadın bedenlerinin savaş alanı hali aldığını gördükleri için mücadelelerini ortak sürdürdüklerini ve sürdürmeye devam edeceklerini belirtti. "Bugün yine bir tezkere var bir yandan da sınır içinde her yerde özel güvenlikli bölgeler ilan ediliyor. Özel güvenlikli bölge ilanlarıyla halka savaş açılıyor" diyen Gülşah, giriş çıkışın yasak olduğu ilçelerde katliam hazırlıklarına tanık olduklarını ve içerideki yurttaşlardan haber alamadıklarını söyledi.

Gülşah, Yüksekova'daki, Cizre'de ki kadınlar tencerelerini, tavalarını alarak sokağa çıktıklarında keskin nişancıların hedefi olduklarına belirterek, Batı'daki kadınlar olarak aynı tencere-tava sesleri ile karşılık verdiklerini söyledi. Gülşah, son olarak "Savaşın bize mahkum ettiği sessizliği kabul etmiyoruz. Biz kadınlar bizi ayrıştırmalarını izin vermeyeceğiz. Bulunduğumuz her yerde hep beraber adil bir barış için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

Duruşma kimlik tespiti ardından ifadelerin alınmasıyla devam ediyor.

(mı/fk)