Öykü Dilara Keskin /JINHA

İSTANBUL - AKP tarafından başlatılan savaş sürecine ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın uygulamalarına ilişkin avukat Gülizar Tuncer, "Bir suçtan bahsedeceksek Cumhurbaşkanı'nın yargılanması gerekiyor, çok açık bir biçimde anayasayı ihlal ediyor. Anayasayı umursamayarak yeni değişiklikler yapmak istiyor. Sadece Yüce Divan'da yargılanma durumu olmayacak, işlediği savaş suçlarından dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanabilir" dedi.

Genel seçimlerin ardından başlatılan baskı ve operasyonlarla beraber Kürdistan'da 98 bölge için "özel güvenlik bölgesi" ilan edilirken, halkın köyleri boşaltması isteniyor. Savaş politikaları hız kesmeden devam ederken, bununla birlikte Kürdistan'da polis ve asker tarafından yoğun bir şekilde savaş suçları işleniyor. Avukat Gülizar Tuncer, söylem ve pratikleriyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Anayasal suç işlediğini, bu nedenle de yargılanması gerektiğini söyledi.

'Cumhurbaşkanı yetkilerinin sınırlarını aşıyor'

Seçim sonuçlarını mevcut iktidar tarafından beğenilmeyerek Türkiye'nin bir savaşa sürüklendiğini dile getiren Gülizar, hükümet kurmaya uygun hareket edilmeyerek Anayasa'ya aykırı davranıldığını belirtti. "AKP'ye 45 günlük hükümet kurma süresi verildi. Sonra hükümet kurma görevi CHP'ye verilmesi gerekirken, Cumhurbaşkanı 'Sarayın yolunu bilmeyenlere görevlendirme yapmam' diyerek devleti kendisinin idare etme mantığıyla yasaları alt süt eden girişimlerde bulundu" diyen Gülizar, 45 günlük yasal sürenin dolmasını beklemeden, seçim tarihinin verilmesinin ayrıca hukuksuzluk olduğunu söyledi. Gülizar, "Bunlar şunu gösteriyor Türkiye'de olağanüstü rejim söz konusu" diyerek Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini aşar bir şekilde davrandığını kaydetti.

'Savaş konsepti AKP iktidarı tarafından acımasızca yürütülüyor'

Türkiye'de sivil darbelerin yaşandığını dile getiren Gülizar, "AKP iktidarı, darbecilere karşı olduğunu söyledi fakat sivil darbeler gerçekleştirdi. Ama bu sivil darbeler hiç bir zaman dile getirilmedi" diye konuştu. Devlet tarafından ateşkesin bozularak ülkenin savaşa sürüklendiğini kaydeden Gülizar, "Çözüm süreci döneminde de hep bir aldatmacada bulunularak zaman kazanıldı. O süreçler de bu ülkede yaşayan toplumsal muhalefet seslerini çıkardığı anda şiddetli şekilde müdahaleler de bulundu. KCK operasyonları, ayaklanmaların kanla bastırılmak istenmesi gibi. Şuan ki süreçte de Kürt halkına yönelik açık savaş ilan edildi" ifadesini kullandı. 90'lı yılları andıran olayların yaşandığına değinen Gülizar, " Savaş konseptinde yargısız infazlar, köy boşaltmalar en acımasız bir şekilde AKP iktidarı tarafından yürütülüyor" dedi.

'Biri yargılanacaksa Cumhurbaşkanı yargılanmalı'

"Bir yandan savaş kararı alınırken bir yandan seçime gideceği söyleniyor. Şiddeti devam ettirmek istiyorlar. Mevcut şiddet ortamında nasıl bir seçim sürecine gidilecek, o belirsiz" diyen Gülizar, genel seçimlerde HDP'ye oy veren 6 milyon yurttaşın iradesinin yok sayıldığını söyledi. Çeşitli gerekçe ile birçok kişinin tutuklandığını hatırlatan Gülizar, "Bir suçtan bahsedeceksek Cumhurbaşkanı'nın yargılanması gerekiyor, çok açık bir biçimde anayasayı ihlal ediyor. Anayasayı umursamayarak yeni değişiklikler yapmak istiyor. Buna karşı Kürt halkına saldırıyor, gözaltı yapıyor cezalandırma süreci yapıyor" diye konuştu.

'Asker cenazelerindeki tepkiler şovenizmin ters teptiğini gösterdi'

1990'lılarda yaşanan durumun tekrar etmeyeceğini söyleyen Gülizar, "90'lı yıllarda Kürt halkı yalnızdı, Kürt halkının yaşadıkları bilinmiyordu, duyulmuyordu. Şimdi ise Ortadoğu'daki en büyük gerilla örgütü ve tüm halkların kurtarıcısı konumunda. Yaşanan her şeyi insanlar duyuyor ve sorguluyor. Asker cenazelerinde gelen tepkiler ailelerin gösterdiği tepkiler şovenizmin ters teptiğini gösterdi" diye belirtti. Geçmiş iktidarlarında çeşitli suçlar işlediğini fakat AKP iktidarının yolsuzluk ve savaş suçların fazla olduğunu söyleyen Gülizar, "Bir yandan da korkuyorlar. Sonlarının geldiklerini de biliyorlar bu saldırganlık onun göstergesi" ifadesini kullandı.

Gülizar, "İlk defa bir cumhurbaşkanı kendine örtülü ödenek sağladı. Örtülü örnekler ile kendi örgütünü yaratmak istedi. Erdoğan'ın bu konumlanışı bir korkunun ifadesidir. Şuanki yasal mevzuat içerisinde değerlendirdiğinizde çok ağır suçlar işlendi. Sadece Yüce Divan'da yargılanma durumu olmayacak, işlediği savaş suçlarından dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde de yargılanabilir" şeklinde konuştu.

(mı/dc/zd/fk)