Avukatlar Suruç katliamında delillerin karartılmasından endişeli
09:04
Öykü Dilara Keskin/JINHA
İSTANBUL - Suruç katliamının ardından başlatılan soruşturmaya hukukçular güvenmiyor. Gülhan Kaya, "Devlet birimlerinin taraf olduğu davalarda tek bir fail üzerinden dosyayı kapatma girişimi oluyor. Bunlarda kaygı verici olaylar " dedi.
Suruç katliamının üzerinden neredeyse bir ay geçmek üzere, buna rağmen başlatılan soruşturmada tek bir gelişme yok. Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmaya gizlilik kararı getirilmesi sonucunda, avukatlar dosyanın içinde hangi delillerin olduğuna ulaşamıyor. Yasal olarak gizlilik kararının sadece şüpheli ve müdafilere etki etmesi gerekirken, hukuksuzluk için dava dosyasının incelenmesi engelleniyor. Suruç katliamının avukatlarından olan Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatı Gülhan Kaya, soruşturmanın ilk önce Suruç Başsavcılığı tarafından başlattığını, ikinci gününde ise dosyaya Urfa Başsavcılığı tarafından el konulduğunu söyledi.
Soruşturma dosyasına 3 ayrı savcının atandığını kaydeden Gülhan, "Suruç'tayken dosyada gizlilik kararı yoktu, Urfa'da bir gizlilik kararı geldi. Esas usulsüzlük orada başladı. Suruç Cumhuriyet Başsavcılığı normal şartlarda yetkisizlik kararı vererek Urfa'ya göndermesi gerekiyordu ama bu dahi beklemeden el konuldu" diyerek yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekti.
'Soruşturma emniyet tarafından yürütülüyor'
Dosyaya getirilen gizlilik kararına işaret eden Gülhan, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda kısıtlama kararı olduğunu fakat bu kararın şüpheli ve müdafilere uygulanabileceğini söyleyerek, yasayı da aşar bir şekilde hukuksuz uygulandığını dile getirdi. Dosyada hangi delillerin olup olmadığını bilmediklerini söyleyen Gülhan, "Savcılıkla yaptığımız görüşmelerde bir delil veya tanıklarla yapılmış bir görüşmenin olmadığını biliyoruz. Soruşturmayı tamamen emniyet yürütüyor. Mobese kayıtları inceleniyordu, Amara Kültür Merkezi'yle Emniyet Müdürlüğü aynı cadde de yer alıyor ve o yoldaki tüm görüntülere el konulduğunu da biliyoruz" dedi.
'Deliller siliniyor mu?'
"Toplumsal davalarda görüntü kayıtlarına ulaşılmaya çalışırsa bu görüntü ya emniyet tarafından silinmiş ya da kayıt altına alınmadığı yönünde bilgi geliyor. Bu dosyada da aynı kaygıyı yaşıyoruz" diye konuşan Gülhan, savcılığın bir an önce kayıtların güvenlikli bir şekilde dosyaya koydurmasını ve tanıklarla görüşmesi gerektiğini söyledi. Gizlilik kararına da itiraz da bulunduklarını kaydeden Gülhan, " Sulh Ceza Mahkemesi itirazımızı ret etti ama ret etme gerekçesi bizim tamda savunduğumuz kısımdı. Karar da Şüpheli ve müdafiye gizlenir dosya demiş. Müşteki avukatlara kısıtlanmaması kararda mevcut" dedi.
Sürecin daha iyi ilerleyebilmesi için platform kuruldu
Soruşturmada kaygılarının delillerin karartılması ve etkin bir soruşturmanın yürütülmemesi olduğunu dile getiren Gülhan, " Devlet birimlerinin taraf olduğu davalarda tek bir fail üzerinden dosyayı kapatma girişimi oluyor. Bunlarda kaygı verici olaylar. Bu olayda da bir bombacı var o da kendini patlattı onun üzerinden dosyayı kapatabilirler. Bizler bu dosyanın genişletilmesi yönünde taleplerimiz olacak" dedi. SGDF'lilerin Suruç'a giriş yaptığı sırada didik didik aradığını söyleyerek, " Aynı yere gelen bombacı elini kolunu sağlayarak içeriye girebiliyor. Bu durum nasıl olabiliyor" diye sordu.
Dava sürecinin daha iyi ilerleyebilmesi için Suruç İçin Adalet Platformu oluşturduklarını belirten Gülhan, " Öte yandan tüm sorumluları yargı önüne çıkartılacak, araştırma komisyonu kurulacak DAİŞ ve Türkiye arasındaki ilişkileri arayacak. Bu davaya müdahil olmaları için oluşturduk. Ve bu komisyon dışında da uluslararası hukuk yolunda neler yapacağımızı düşüneceğiz" dedi. Davaya yönelik bir gelişmenin olmamasına rağmen SGDF'ye yönelik baskınların son derece hukuksuz yapıldığını söyleyen Gülhan, "İstanbul'da yapılan baskınlarda 8 kişi bir odaya kilitlenmiş arama işlemlerine katılmamıştı.. Baskılar devam ediyor, bu yapılanlar iç güvenlik yasasının etkinleşmesidir" dedi.
(en/fk)