Avukat Elif İpek: Tutuksuz yargılanmalar erkek şiddetini körüklüyor

09:23

Sarya Gözüoğlu / JINHA

AMED - Kadına yönelik şiddet vakalarında tutuksuz yargılanmalarda dâhi yasa, örf, adet gibi erkeği teşvik eden birçok etken varken tutuksuz yargılanmaların şiddeti arttırdığını söyleyen Avukat Elif Tirenç İpek, " Yine mevcut suç ve ceza sistemi erkeği ve yaptıklarını koruyan ve kollayan bir sistemdir. Erkek korunduğu ve kollandığı bir sistemde zihniyet değişikliği yaşamaz, geçirmez" dedi.

Kadınlara ve çocuklara yönelik katliam taciz, şiddet ve tecavüz olaylarına her gün bir yenisinin eklenmesine rağmen, yargı hala suçluları tutuksuz yargılamaya ve hatta serbest bırakmaya devam ediyor. Binlerce kadın ve çocuğun cinayete, şiddete tacize ve tecavüze maruz kaldığı Türkiye'de, bu durumu besleyen faktörlerin başında yine erkek egemen zihniyetin hâkim olduğu kolluk ve yargı mekanizmaları geliyor. Sanıkların tutuksuz yargılandığı onlarca davadan biri olan Düyaüddün Toprak'ın cinsel istismarına maruz kalan S.T, Ş.A, H.Ç, S.T, Ş.K adlı öğrenciler 2013 yılında yaşadıklarını rehber öğretmenine anlatmasıyla olay ortaya çıkmıştı. Ardından başlatılan soruşturma kapsamında açılan dava bir tülü sonuçlanmazken, Düyaüddün ise tutuksuz yargılanırken ayrıca Düayüddün mesleğini de devam ettiriyor.

'Koşullar ve olanaklar erkeğin egemenliğine uygun geliştirilir'

Benzer olaylardan biri de Mardin'den Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 2013 yılında şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Ayten Şen'in ölümüne ilişkin cevabı bilinen ancak yargının harekete geçmek için yeterli bulmadığı sorular yanıt bekliyor. Evinde iki kurşunla vurularak katledilen Ayten'in imam nikâhlı eşi özel harekât polisi olan Hasan Hüseyin Arslan ve apartman kapıcısı Lokman Doğan olayla ilgili görülen davada, şüpheli sıfatıyla tutuksuz olarak yargılanıyor. Erkeklerin tutuksuz yargılanmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Elip Tirenç İpek, Ceza yasasının erkek zihniyetli bir yasa olduğuna dikkat çekerek, Tüm yasalarda aile ile ilgili maddeler ailenin mutlaka korunmasını esas alır. Her aile erkek egemen zihniyete dayalı devletin en küçük birimidir. Ailenin korunması erkek egemen devletin devamını sağlar. Koşullar ve olanaklar erkeğin egemenliği ve rahatlığı amacına uygun geliştirilir, düzenlenir ve devam ettirilir" şeklinde belirtti.

'Ellerinden gelse yargıyı ortadan kaldırılar'

Kadına yönelik her tür olay ve olguda erkeğin öncelikli alındığına vurgu yapan Elif, "Katletme taciz tecavüz vb bütün olaylarda dikkat edilirse savcılar mahkeme başkanları ve üyeleri ezici çoğunlukla erkektir. Karar verme aşamalarında bu erkeklerin kanunlardan önce bilinçaltları bile onlara nasıl hareket etmeleri gerektiğine ilişkin yön verir. Kaldı ki yasalar erkeği korumaya yöneliktir. Hem ailenin devamı hem erkeğin daha fazla sözüm ona rencide edilmemesi incitilmemesi gibi adına hem kanunlar hem yargılayanların bilinçaltları onları tutuksuz yargılamaya kadar götürür. Aslında ellerinden gelse yargılamanın ortadan kaldırılmasına bile gidebilirler. En azından yapabildikleri tutuksuz yargılamadır" ifadelerinde bulundu.

'Tutuksuz yargılama şiddeti tetikliyor'

Tutuksuz yargılanmalarda dâhil erkeği teşvik eden birçok etken, yasa, örf, adet gibi durumların varlığına dikkat çeken Elif, "Tutuksuz yargılanmak ya da erkeğin lehine yargılama bu işin tuzu biberi olur. Elbette ki olayların artmasında devamında ve erkeğin kadına yaklaşımında önemli bir etkendir. Son günlerde yaşanan bir olayda görüldüğü gibi tutuklu olan bir erkek indirimlerden yararlanıp çıktıktan bir hafta sonra eşini öldüren erkeği kısa süreli tutukluluk bile durduramazken tutuksuz yargılanan erkeği hiçbir şey durduramaz" vurgusunu yaptı.

'Kendileri için aslandıkları yasaları hızla devreye sokarlar'

Nevin Yıldırım olayında olduğu gibi bir kadının her ne sebeple ve her ne şekilde olursa olsun bir erkeğe zarar vermesi hele de öldürmesi bütün erkeklerin bilinçaltını harekete geçirdiğine işarete den Elif, "Yaslandıkları yasaları hızla devreye sokarlar ki diğer kadınlara ders olsun. Hatta yine bu olayda görüldüğü gibi erkek bir kadının bir erkeği öldürmesini bile hazmedemez, davanın seyri içerisinde öldürme işini aslında bir erkeğin yaptığı ve Nevin'e suçun üstlendirildiği bile gündeme getirilmiş bir kadının kendini koruması veya gördüğü şiddete cevap vermesi bile ters yüz edilmiştir. Yani kadına kendisine yapılan hiçbir uygulamaya cevap verme dahi hak görülmüyor ve kabul edilemiyor" şeklinde konuştu.

'Erkek kollandığı sistemde zihniyet değiştirmez'

Elif, "Topyekûn bir toplumsal değişim ve dönüşüm gerçekleşmeden ve bunun sağlayacağı insan merkezli (kadın-erkek) bir zihniyet gelişmeden ve geliştirilmeden sorunlar aynı sarmalda devam eder. Erkeğin 'bu bir zihniyet olayıdır' tespiti yanlış ve saptırmadır. Çünkü zihniyeti değiştirecek olan sistem değişimi gerçekleşmeden mevcut suç ve ceza sistemi ile zihniyet zaten değişmez. Yine mevcut suç ve ceza sistemi erkeği ve yaptıklarını koruyan ve kollayan bir sistemdir. Erkek korunduğu ve kollandığı bir sistemde zihniyet değişikliği yaşamaz, geçirmez" ifadelerinde bulundu.

(sg/zd/fk)