Sarya Gözüoğlu / JINHA

AMED - Hamile olduğu halde eşi ve eşinin kardeşinin şiddetine maruz kalan R.B bebeğini kaybetti ve ardından boşanma davası açtı. Şiddete maruz kaldığını belgelediği halde mahkeme R.B'nin boşanıp kendine yeni bir hayat kurmasına izin vermiyor.

Artan kadın cinayetleri taciz, tecavüz ve istismar olaylarının had safhaya ulaştığı günümüzde yargının yetersizliği yüzünden şiddetin dozu da artmaya devam ediyor. Kadın mücadelesi devam ederken, erkek aklı kadın mücadelesini bastırmak adına her türlü açığı ve zayıf noktayı kullanmaktan geri durmuyor. Eşi tarafından baskı ve şiddete maruz kalan kadınlardan biri de evli olduğu süre boyunca her türlü şiddeti ve işkenceyi yaşayan R.B. 21 yaşındaki R.B. evli olduğu 5 ay boyunca sürekli şiddet gördüğünü ifade ederek, "Eşim sürekli kavga çıkarıyordu, beni ölümle tehdit ediyordu. Ben de korkudan dışarı çıkamıyordum. 2 gece önce korkudan eltimin evinde kaldım döndüğümde tekrar şiddet gördüm. Bana psikolojik baskı uyguluyordu. Birkaç defa gece yarısı beni evden attı. Hep 'hayatımda başkası var seninle evlendiğime pişmanım' diyordu. 2 aylık hamileydim her tartıştığımızda düşük yapmam için karnıma vuruyordu" diye anlattı.

'Bebeğimi düşürdüm'

Son tartışmalarının 8 Kasım 2014 günü yaşandığını aktaran R.B., "Düğüne gitmiştik döndüğümüzde kayın biraderim ve eltimle bizim eve gittik. Yine bir sebepten tartışma çıktı. Eşim bana sigara fırlattı kayın biraderim Ö.B. 'abi ben tutuyorum sen vur' dedi. Eşimde beni yüzüme ve karnıma yumruk atarak darp etti. Diziyle karnıma vurdu. Kendimi korumak için mutfaktan bıçak aldım ancak elimden aldılar ve elim kesildi. Kendimi kurtarmak için dışarıya kaçtım araç aradım ama hiç araba yoktu sonra bir araba buldum ve o sırada bayılmışım. Beni hastaneye götürmüşler. Tedavi altına alındım bir süre sonra da gördüğüm şiddetten kaynaklı bebeğimi düşürdüm" dedi.

'Sonrasında bebekte sorun oluşabilir'

Olayın yaşandığı 9 Kasım 2014'te sanık Z.B.'nin elinden kurtularak hastaneye ulaşan R.B.'nin tedavi gördüğü hastane raporunda, "Eşi tarafından darp edildiğini söyleyen hastanın sol el işaret parmağında derin kesik var. Sağ kalçasında 5 cm yüzeysel kesik mevcut. Hasta gebe olduğu için ilk kontrolde bir sıkıntı yok. Ancak sonrasında bebekte sorun oluşabilir. Sol ele dikiş atıldı. Alkol yok, hayati tehlikesi var. Hastaya tıbbi müdahale yapıldı. Gebe olduğu için darp hayati risk oluşturabilir. Durum bildiriminin geçici hekim raporudur" beyanları yer aldı. Hastane polisi tarafından ifadesi alınan R. B.aynı gecenin sabahında Bağlar ilçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü ve eşi Z.B. İle kayınbiraderi Ö.B.'den şikâyetçi oldu.

Ö.B. 142 promil alkollü çıktı

Şikayet üzerine Z.B ile Ö.B yakalanarak Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi ve şiddete uğrayan bebeğini kaybetme riski ile karşı karşıya kalan ve vücudunda kesikler olan R.B., eşi ve kayın biraderi tarafından kendisine şiddet uygulandığı yönünde ifade verdi. Ardından Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi'nde muayene olan ve Z.B. için verilen raporda "Hastanın fizik muayenesinde bir bulguya rastlanmamıştır. Darp cebir yoktur, Ö.B. sağ el iç yüzey yaklaşık 2 cm lik yüzey kesiği mevcuttur pansuman ile giderilir. 142 promil alkollüdür" denildi.

'Çocuğun kötü bir hayatı olacağını düşündüğümden aldır dedim'

Ardından R.B.'nin Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne yapmış olduğu şikayet ile birlikte 15 Ekim 2014 tarihinde Diyarbakır Aile Mahkemesi tarafından Z.B. hakkında "acil tedbir" talebi ile "evden uzaklaştırma" kararı verildi. 6 Aralık 2014 tarihinde boşanma davası ile birlikte "Kasten yaralama" suçundan dava açıldı. Davanın 2 Temmuz tarihinde görülen ikinci duruşmasında R. B. karakolda verdiği ifadesini tekrarladı. Kanıtlı ispatlı şiddet ve cana kasta rağmen mahkeme yine boşanmaya izin vermedi. Dava Diyarbakır Doğum Hastanesi tarafından R.B.'nin yaptığı düşük sonrası verilen raporun hazırlanması için dava 1 Aralık tarihine ertelendi.

(dc/zd/fk)