Jesca Nankabirwa davası 4 Eylül'e ertelendi

13:39

JINHA

ISTANBUL - Sarıgazi'de tekstil fabrikasında çalışan ve geçtiğimiz Eylül ayında öldürülen 39 yaşındaki Ugandalı göçmen Jesca Nankabirwa duruşması 4 Eylül tarihine ertelendi.

İstanbul'un Sancaktepe ilçesine bağlı Sarıgazi semtinde 6 Eylül 2014 tarihinde bir tekstil fabrikasında çalışan 39 yaşındaki Ugandalı göçmen Jesca Nankabirwa'nın cansız bedeninin bulunması üzerine açılan soruşturmanın ardından açılan dava, Çağlayan Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşma görüldü. Duruşmaya, göçmen kadınlara şiddet alanında çeşitli dayanışma çalışmaları gerçekleştiren Sınır Tanımayan Kadınlar İnisiyatifi, sanık Enver Dursun ile avukatlar katıldı.

Duruşmada ilk olarak söz alan sanık vekili, "Olayın başlangıcının bir fuhuş pazarlığı ile başladığı aşikar. Bunu müvekkilim de inkar etmiyor" sözlerini kullanarak Jesca ve sanık Enver Dursun arasında ücret konusunda anlaşma olmadığını belirttiğini söyledi. Bir önceki duruşmada alınan tanık ifadelerini hatırlatan sanık vekili, "Atlama sırasında bir bağırış çağırış olmadığını, pencereden atma durumunda herhangi bir olağanüstü durum yaşanmadığını anlayabiliyoruz" dedi. Vekil, "Müvekkilim uzun süredir tutuklu ve kasten öldürme olmadığı ifadelerden anlaşılıyor ve müvekkilimin beraatını talep ediyorum" diyerek sözlerini sürdürdü. Avukatlar ise sanık Enver Dursun'un tutukluluk halinin devamı talebinde bulundu. Duruşma tanıkların dinlenmesi ve daha iyi keşif yapılabilmesi için 4 Eylül'e ertelendi.

'Erkek egemen yargının takipçisi olacağız'

Duruşma ardından adliye önünde Sınır Tanımayan Kadınlar İnisiyatifi basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Sınır Tanımayan Kadınlar İnsiyatifi'nden Reyhan Toplu, "Ugandalı göçmen Jesca Nankabirwa'nın öldürülmesi göçmen kadınların maruz kaldığı ayrımcılığın en vahim örneklerinden sadece biri. Jesca, bu ülke yasalarının değersizleştirdiği, göçmen bir kadın olduğu için öldürüldü" dedi. Reyhan, "Bizler göçmen kadınlara yönelik erkek şiddetinin hepimize yönelik olduğunu sayıyoruz" diyerek, davaya bakan hakimlere seslenerek, "Cinsel şiddete uğrayan kadının yaptığı iş vereceğiniz kararın bahanesi olamaz. Erkek egemen yargının takipçisi olacağız. Göçmen kadınlara yönelik erkek şiddetini teşhir edeceğimizi söylüyoruz" dedi.

(sö-mı/dc/fk)