Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED- PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride dönük tepkiler büyüyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Avukatlarından Ebru Günay, "Söz konusu İmralı adası olunca maalesef hukuk işlemiyor. Adalet bir türlü onarımı bitmeyen kostere dönüşü veriyor" dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde yıllardır süre gelen tecridin sonuncusu 5 Nisan tarihinden buyana devam ediyor. Halkın tepkileri artmaya devam ederken, tecride dönük değerlendirmelerde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarından Ebru Günay, tecridin bir kişi üzerinde uygulanmadığını tüm Kürt halkına uygulandığına vurgu yaptı. 16 yıldır aralıksız olarak bir tecridin yaşandığına dikkat çeken Ebru, "Ada cezaevinin mantığı tecrit üzerinden kurulmuştur. İmralı cezaevi ada içerisinde ada pozisyonunda ve askeri yasakların olmasından kaynaklı tecridi derinleştiriyor" diye konuştu.

'Yoğunlaştırılmış bir tecritle karşı karşıyayız'

Dönem dönem tecridin yoğunlaştığını ve kısmen hafiflediğine değinen Ebru, şuan yoğunlaşmış bir tecritle karşı karşıya olduklarını ifade etti. Kritik bir dönem içerisinde tecridin ağırlaştırıldığını belirten Ebru, çözümsüzlüğe ve savaşa karşı bir tutumun ortaya çıktığını söyledi. Ebru, "İmralı'da uygulanan tecrit sadece Sayın Öcalan'a uygulanan bir tecrit değil. Orada aslında tecrit edilen bir barış ve çözüm iradesidir" dedi. 4 yıl avukat, 6 ay aile ve 4 aydır da heyet görüşünün gerçekleşmediğini söyleyen Ebru, olaya neresinden bakılırsa bakılsın büyük bir hukuksuzluğun açığa çıktığını vurguladı.

'Gelinen aşamada tecrit kabul edilemez'

PKK Lideri Abdullah Öcalan' a dönük tecridin demokrasinin kılınıcı gibi kullanıldığına dikkat çeken Ebru, işlerin birilerinin çıkarlarına ters düştüğü anda İmralı'da hemen bir tecridin uygulandığına değindi. Gelinen aşamada tecridin artık kabul edilemeyeceğini ve sürdürülemeyeceğini dile getiren Ebru, hukukçular olarak tecridin karşısında duracaklarını söyledi. İmralı'da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile birlikte İmralı'da bulunan 5 müvekkillerinin de tecride mahkûm edildiğinin altını çizen Ebru, "Bir grubu, bir düşünceyi tecrit etmek istediğiniz zaman cezaevleri bunun için çok uygun bir zemin. Ada mantığı yalnız tutukluyu değil, onunla aynı düşünen, düşüncelerini benimseyen bütün muhalif yapıyı bir bütünen tecrit etmek demektir" dedi.

'Kürt halkı tecridi kıracaktır'

Tecride karşı uluslar arası ve yerel mahkemeler düzeyinde girişimlerde bulunmaya devam ettirdiklerini belirterek, "Söz konusu İmralı adası olunca maalesef hukuk işlemiyor. Bir türlü onarımı bitmeyen kostere dönüşüyor" diye belirtti. Ebru, "Sayın Öcalan Kürt halkının lideridir. Bilgi akışını engellemek, sağlık durumunun aktarılmaması da bir tecrittir. En önemlisi hukuki yardımdan yoksun bırakılması ciddi bir tecrittir. Kabul edilse de edilmese de Sayın Öcalan Kürt halkının önderidir. Ondan gelecek mesajlara ihtiyaç vardır. Halkın bundan yoksun bırakılması, Öcalan'ın tecrit edilmesi ciddi bir sorundur" ifadelerini kullandı. Ebru son olarak, Kürt halkının tecridi kabul etmeyeceğinin altını çizerek, büyük bir direnişle herkesin tek ses olup tecridi kıracaklarına inandıklarını söyledi.

(zd)