'Özgecan Yasası eril zihniyeti cezalandırma önerisidir'

09:14

Sarya Gözüoğlu / JINHA

AMED - Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesinin ardından kadın katillerine, cinsel saldırı suçlarına indirim yapılmamasını öngören ve kamuoyunda Özgecan Yasası olarak bilinen yasa önerisini değerlendiren Avukat Gülşen Özbek, "Bu yasa önerisi eril zihniyeti cezalandırma önerisidir. Bu yasa önerisinin karşısında durma bu suç fiillerinin ortağı olmaktır" dedi.

Mersin'de Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesinin ardından Özgecan Yasası çıkması için kampanya başlatılırken, bir milyonun üzerinde imza toplandı. Özgecan Yasası olarak kamuoyunda bilinen yasanın asıl hedefi cinsel saldırı suçlarında sanığa uygulanacak ceza indiriminin kalması. Türkiye'deki yasalara göre sanık olan ve hakkında mahkûmiyet cezası verilecek kişi hakkında 'iyi hal' ve 'tahrik' olarak bilinen takdiri indirim nedenleri uygulanıyor. Özgecan Yasası'nı değerlendiren Avukat Gülşen Özbek, takdiri indirim uygulanmada, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkilerinin dikkate alındığını söyledi.

'İndirim kararı adaleti ortadan kaldırıyor'

Cinsel saldırı suçlarından yargılanan kişilerin mağdur üzerinde ömür boyu geçmeyecek etki ve acı bırakması bu bağlamda suçun ağır nitelikte olması nedeniyle yasada belirtilen koşullar doğrultusunda indirim yapılmasının tamamen adalete erişim bağlamında zedeleyici bir durum olduğuna dikkat çeken Gülşen, "Özellikle mahkemelerin bu suç sanıklarının yargılama süreçlerinde suçunu ikrar etmesini ya da sadece pişmanlık belirtir beyanda bulunmasını indirim nedeni sayması yargılamanın neticesinde sağlanacak adaleti ortadan kaldırmaktadır" vurgusunu yaptı.

'Sanık değil mağdurun geleceği dikkate alınmalıdır'

Özgecan Yasası'nın kadın katliamlarının, ceza indirimlerinin önlenmesi için yaratacağı etkiye dikkat çeken Gülşen, "Özgecan öneri yasası kadın katliamlarının, ceza indirimlerinin önüne geçebilecek mi? Genel anlamıyla bu suçlarda daha az cezaya hükmedecek indirim hallerinin hiç uygulanmaması gerektiği görüşündeyim. Çünkü yargı böylesi suçlarda sanığın değil mağdurun sosyal ilişkilerini ve fiilin kendi geleceği üzerindeki etkisini gözetmelidir. Bu durumda verilecek ceza miktarında caydırıcılık etkisi de dikkate alınarak karar vermelidir. Bu yönüyle gündemleşen yasa önerisi iyi olmakla beraber eksik aynı zamanda. Çünkü bir diğer nokta bu suç fiilinde verilecek cezanın alt sınırı miktarı da azdır. Genel uygulamada mahkemelerin sanıkları suçun alt sınırından mahkûm etme kararları söz konusu. Bu yönüyle yasa önerisine suçun sevk maddesinde tayin edilen ceza miktarının da artması yer almalıdır" şeklinde ifadelerde bulundu.

'Yasa kanunlaşırsa indirimlerin önüne geçer'

Bir suçun cezasız kalmaması ile toplum ve mağdur açısından adaleti sağlayacağını ve suç diye tanımlanan fiilin bir daha işlenmemesi hedeflenmekte olduğunun altını çizerek öneri yasasına Meclis'te destek vermeyen partileri eleştiren Gülşen, "Bu yasa önerisinin kanunlaşması halinde suçun ceza miktarı artacağı için indirimlerin önüne geçebilecektir. Bu yasa önerisi toplumun genelini ilgilendiren bir durum ve bu yasa tasarısının karşısında durmak zihniyet ile ilgili bir problemdir" dedi.

'Yasa önerisi eril zihniyeti cezalandırma önerisidir'

Özgecan Yasası'na destek vermemenin eril ideolojik sistemin sekteye uğramaksızın devamlı kılma istemi olduğuna dikkat çeken Gülşen, "Suç fiili olarak en fazla artış sağlayan cinsel saldırı fiilidir. Bunun temel nedeni de eril ideolojinin varlığını yasalar boyutunda korumasıdır. Bu yasa tasarısını sadece pozitif hukuk bağlamında görmemek ve değerlendirmemek lazım. Bu yasa önerisi eril zihniyeti cezalandırma önerisidir. Bu yasa önerisinin karşısında durma bu suç fiillerinin ortağı olmaktır diye düşünüyorum" dedi.

(sg/gc/mg)