'Meclis'e seçilenin ilk işi Anayasa'nın düğümünü çözmek'
13:06
JINHA
HABER MERKEZİ - Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun resmi nikâh olmadan dini nikâh kıyan imam ile çiftlere hapis cezasını kaldıran kararına ilişkin tepkide bulunulan Eşit Yaşam Derneği'nin açıklamasında, 7 Haziran seçimlerine işaret edilerek, "Meclis'e seçilecek kişinin ilk işi Anayasa Mahkemesi'nin dolandığı bu sarmaşığı kesmek, yani gereken yasal düzenlemeleri yapmak olmalı" denildi.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun resmi nikâh olmadan dini nikâh kıymanın önündeki ceza engelini kaldırmasına karşı tepkiler büyüyor. Eşit Yaşam Derneği yazılı açıklamada bulunarak, tümü erkek üyelerden oluşan Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye'nin gerçeklerine duyarlı herkesi derinden sarsan bir karar aldığına dikkat çekilerek, "Mahkeme, elmayla armudu bir tutan bu eşitlik anlayışıyla hepimizi şaşırttı. Karar, mevcut Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki 'geçici özel önlem'i hiç anlamamış, 41'inci maddesindeki 'ailenin, anne ve çocukların korunması'nı ise es geçmiştir" denilerek Anayasa Mahkemesi'nin kadına dönü maddelerinin birçoğunun cinsiyetçi olduğuna dikkat çekildi.
'Uygulama kadın ve çocukların zararınadır'
Türkiye'nin, Batı Avrupa ülkelerinden farklı olarak, bir 'gönüllü birliktelikler' ülkesi olmadığın işaret edilen açıklamada, "Evlilik, eşli yaşamanın neredeyse tamamını oluşturuyor. Evlilerin de yüzde 96,7'si dini nikahlı. Yani toplum olarak, dini nikaha önem ve değer veriyoruz. Sadece dini nikahla yapılan evliliklerde kadınların ve o evliliklerden doğan çocukların hakları garanti altında değildir. Çocuklar miras hakkından bile tanıma yoluyla ya da babalık davasıyla yararlanabilirler. Bu şartlarda kadınları ve çocukları korumayı amaçlayan 230/5-6'nın iptali, kadınlar ve çocukların zararına bir gelişmedir" diye belirtildi.
'Nüfus cüzdanına bile gerek kalmayacak'
Kararın "toplumda resmi nikaha gerek kalmadı" şeklinde lanse edilmesinin yanlış olduğunun altı çizilen açıklamada, "Basında 'çapkınlara gün doğdu', başlığıyla haberler bile çıktı. Şimdi 'dörde kadar serbest' anlayışı hortlayacak, erkeklerin çok eşliliği artacak. Kararla birlikte din görevlileri, kimin nikahını kıydıklarına bakmak, resmi nikahı aramak sormak zorunluluğundan kurtuldular. Bundan sonra resmi nikah için yapılması zorunlu olan evlenmeye engel bir durum var mı araştırması rafa kalkacak, din görevlileri nüfus cüzdanına bile bakmadan insanları evlendirecekler" denildi.
'Meclis bir kez daha görevini yapmalı'
Anayasa Mahkemesi'nin işinin kadınların ve çocukların hayatını zorlaştırmak olmadığının vurgusu yapılan açıklamada, fakat Anasa Mahkemesi'nin sıklıkla kadının hayatını daraltan yaklaşımlarda bulunduğunun altı çizilerek, "Biz Anayasa Mahkemesi'nin meşhur 438'inci maddeyle ilgili kararını daha unutmadık. 25 yıldan fazla zaman geçmiş ama, ne acıdır ki zihniyette bir değişim olmamış. Yoksa bu karar, Anayasa Mahkemesi'nin 2010 Referandumu'yla değişen yapısının bir 'nimet'i(!) mi?
438'inci madde kararında kadınları iffetli-iffetsiz diye ayıran ve 'iffetsiz bir hayat sürdüğü kanaati uyandıran kadın'lara tecavüzde cezanın yarısından fazlasının indirilmesini haklı bulan Anayasa Mahkemesi'nin ayıbını Türkiye Büyük Millet Meclisi bir kanun çıkararak temizlemişti. Şimdi de 7 Haziran'da seçilecek yeni Meclis'in ilk işi yemin edip göreve başlamaksa, ikinci işi de Anayasa Mahkemesi'nin dolandığı bu sarmaşığı kesmek, yani gereken yasal düzenlemeleri yapmak olmalı" denildi.
(zd)
