Mahkeme hukuk kurallarına göre değil eril zihniyete göre karar veriyor

09:06

JINHA

RIHA - Çocuklara yönelik cinsel istismar davalarında yargının erkek lehine kararlarına bir yenisi daha geçtiğimiz günlerde Urfa'da verilmişti 16 yaşındaki lise öğrencisi G.A'ya cinsel saldırıda bulunan 2'si öğretmen 3 kişi çıkarıldıkları mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Avukat Dilara İnal, yasalarda 15 yaşın altındaki çocuklarda 'rıza' aranmayacağının açıkça belirtilmesine rağmen mahkemelerin Urfa'da kız çocuklarının küçük yaşlarda evlendirilmesini esas aldığını ve çocuğun rızası olduğuna karar verdiğini belirterek, sanık erkeklerin aklandığına dikkat çekti.

Urfa'da merkez Karaköprü ilçesindeki İsmail Nazif Bayraktar Kız Teknik Meslek Lisesi'nde okuyan G.A. isimli kız çocuğuna yönelik cinsel istismarda bulunan 2 öğretmen ve dışarıdan bir şahsın cinsel istismarda bulunmasına ilişkin açılan davada erkekler hala tutuksuz yargılanıyor. 24 Nisan günü gözaltına alınan 3 kişi hakkında açılan dosyaya gizlilik kararı konulurken, 3 zanlı Cumhuriyet Savcılığı'nda verdikleri ifadelerin ardından serbest bırakılmıştı.

'Rıza' arayan yargı erkekleri tutuksuz yargılıyor

Cinsel istismar, taciz, tecavüz davalarında çocukta "rıza" arayan yargı, erkekleri tutuksuz yargılıyor. Yine Urfa'nın Siverek ilçesinde geçen yıl Z.İ. isimli 14 yaşındaki kız çocuğuna 4 erkeğin yargılandığı davada yargılama "rıza" gerekçesiyle tutuksuz yapılıyor. M.İ., M.T., S.Ç. ve F.T. isimli zanlılar Z.İ'ye yönelik cinsel istismar suçlamasıyla gözaltına alınmış, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne sorgulanan şüpheliler, işlemlerinin ardından Adliyeye sevk edilmişti. Savcılıktaki sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan şüphelilerden F.T. 'Çocuğa basit cinsel istismarı', M.İ., M.T. ve Ş.Ç. ise 'Çocuğa nitelikli cinsel istismarı' suçundan tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Ancak sadece soruşturma aşamasında bir ay tutuklu kalan sanıklar, Haziran ayında davanın 5. duruşması görülecek olmasına ve aradan geçen bir yıla rağmen hala tutuksuz yargılanıyor.

'Mahkemeler rıza gerekçesiyle zanlıları tutuklamıyor'

Urfa Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Dilara İnal, söz konusu davalarda erkeklerin tutuksuz yargılanmasının nedenlerini ve sonuçlarını değerlendirdi. Kadına yönelik cinsel istismar, taciz, ensest olaylarında baroya yansıyanları kadın komisyonu olarak müdahil olduklarını belirten Dilara, ücretsiz olarak vekaletlerini sunup dosyanın takibini yaptıklarını ifade etti. Hem kadın hem de hukukçu olarak büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Dilara, bu dosyalarda kadınların, kız çocuklarının rızalarının bulunmadığını ortaya koyamadıklarını ifade etti. "Mahkemede rızanın olma ihtimali çok yüksek oluyor" diyen Dilara, buna karşı mücadele ettiklerini söyledi.

Sanıkların çoğu tutuksuz!

Bu dosyalardaki sanıkların çoğunun tutuksuz yargılandıklarını ya da bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldıklarını söyledi. Kız çocuklarının Urfa'daki "yöre şartlarını" bilebilecekleri bu sebeple rızalarının olabileceği ihtimali düşünülerek sanıkların tutuksuz yargılandığını dile getirdi. Kadın hukukçular olarak en büyük sorunlarının bu olduğunu vurgulayan Dilara, "Batıda olsa evlenme yaşı daha büyük bir yerde olsa sanıklar tutuklu mu yargılanacak onu da sorgulamak gerekiyor. Yöresel toplum şartlarına bakılarak küçük yaşta evlendirildiklerinden dolayı cinsel istismar vakalarına vakıf olabilecekleri varsayılıyor. Bu da bizi çok üzücü. Bu algıyı bir türlü kıramadık. Urfa'da kadın avukatlar olarak bununla savaş veriyoruz" dedi.

'Toplum yargılarına göre karar veriliyor'

Oysa hukuki kurallara göre 15 yaşın altında kesinlikle rıza aranmadığını hatırlatan Dilara, "Ancak mahkemeler kemik yaşını bekleyelim, raporu gelsin, nüfustaki yaşı yeterli olmayabilir fikriyle hareket ediyor ve bunlar tespit edilip ortaya çıkarılana kadar 15 yaşından büyük olduğu varsayılarak sanıklar tutuksuz yargılanıyor. Kurallar çok açık ama uygulayıcılar kendilerine göre yorumlamayı tercih ediyorlar" diye anlattı. Çocukta "rıza" aramanın tamamen erkek bakış açısıyla ilgili olduğuna dikkat çeken Dilara, Siverek'te sanıkların tutuksuz yargılanmalarının nedeninin de bu olduğunu dile getirdi. Mahkemenin Z.İ'nin olay tarihinde 14 yaşında olmasına rağmen "rızası olabileceği ve 15 yaşından büyük olabileceği" düşüncesiyle sanıkları tutuklamadığını kaydetti.

'Kararlar erkeklere cesaret veriyor'

Mahkemelerin bu bakış açısının ve sanıkların tutuksuz yargılanmalarının yarattığı sonuçları değerlendiren Dilara, erkekler açısından suç işlemeye meyli olanlar ya da bu eylemi gerçekleştirmiş olanların bir caydırıcılık olmadığını gördüğünü belirtti. Suçun mağdurları ve kadınlar açısından da son derece dramatik bir sonucun ortaya çıktığına vurgu yapan Dilara, "Örneğin Siverek davasındaki kız çocuğunun psikolojisi bozuk ve yanındaki kız çocukları da etkileniyor. Bildiğim kadarıyla Z.İ. intihar girişiminde bulunmuş ve diğer kız çocukları da etkilenerek intihar girişiminde bulunmuş. O da suçun faillerinin tutuksuz yargılandığını, ceza almadıklarını, mahkemenin kendilerini suçlu bulduğunu düşünüyorlar ve bu da onlarda psikolojik etki bırakıyor" dedi. Mahkemelerin caydırıcı olmayan bu kararların avukat olarak kadın olarak kendilerinin de psikolojisini etkilediğini belirten Dilara, çocuğun "rızasının" olamayacağını mahkemelerde anlatmaya çalışsalar da eril zihniyetle kararların çıktığını vurguladı.

'Kadının beyanı yasaya rağmen esas alınmıyor'

6284 sayılı yasada da ailenin korunması ve kadına karşı şiddete dair yasada da kadını beyanının esas alınmasının, koruma tedbiri için hiçbir belgeye, delile de ihtiyaç duyulmayacağının açıkça belirtildiğini kaydeden Dilara, en küçük şiddet vakasında delil aranmayacağının vurgulanmasına rağmen kız çocuklarının mahkemelerde yaşadıkları travmanın etkisiyle ağlayarak yaşadıklarını anlatmasının neden dikkate alınmadığını sorguladıklarını söyledi.

'Toplumun bilinç düzeyi ve algısı değişmeli'

Baro olarak bu tür durumlarda kamuoyunu haberdar etmeye çalıştıklarını, toplumda bu konuda bir bilinç uyandırmaya çalıştıklarını belirten Dilara, faillerin saklanmaması, olayların bastırılmaması gerektiğini söyledi. Avukat olarak sonuna kadar davaların takipçisi olduklarını söyleyen Dilara, toplumun bilinç düzeyi ve algısının değişmesi gerektiğini vurguladı.

(ekip/mg)