'Erkek değil gerçek adalet' isteyen 4 kadın avukata soruşturma!
10:01
JINHA
İSTANBUL - Yargıda cinsiyetçi yaklaşımlar ve kararlara dikkat çekmek amacıyla 6 Mart'ta, İstanbul Adalet Sarayı önünde eylem yapan 4 kadın avukat hakkında soruşturma açıldı. İstanbul Kadın Avukat Dayanışması, "Karşı karşıya olduğumuz hiçbir hukuki dayanağı olmayan soruşturmanın amacı belli. AKP'nin makbul kadın dayatmasını kabul etmeyen, erkek şiddetine karşı mücadele eden, söz eylem ve örgütlenme özgürlüğünü kullanan kadınları bir kez daha terörist ilan etmek, sindirmek susturmak" dedi.
İstanbul Kadın Avukat Dayanışması 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde 6 Mart'ta yargıdaki erkek yanlılığını ve yargıda kadın lehine adaletin sağlanmadığına dikkat çekmek amacıyla eylem yapmıştı. Eyleme katılan 4 avukat hakkında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet edildiği" gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. İstanbul Kadın Avukatlar Dayanışması, kadın avukatlara yönelik soruşturmaya tepki gösterdi. Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, kendini korumak için tecavüzcüsünü öldüren kadınlara ağır hapis cezaları veren yargının söz konusu erkek katil ve tecavüzcüler olduğunda her türlü indirimi kullandığına dikkat çekildi. Her gün bir kadın cinayetinin yaşandığı hatırlatılan açıklamada, "Hükümet yetkililerinin kadın düşmanı açıklamaları ve yargının erkekleri teşvik edici karaları kadın cinayetlerinin her gün daha da fazla artmasına neden olmaktadır. Tecavüzcüler, kadın katilleri haksız tahrik indirimlerinden yararlanırken, Nevin Yıldırım gibi kendisine tecavüz eden erkeği öldüren kadınlar en ağır şekilde 'cezalandırılmak' istenmektedir. Hanime Aslan koruması yanındayken, Avrupa'nın en büyük adalet sarayında, bizlerin gözü önünde öldürülmüştür" denildi.
'Erkek egemen yargıya güven kalmamıştır'
Kadın avukatların kadınların yaşadığı erkek şiddetinin en açık örneklerini her an yaşadıkları belirtilen açıklamada, "Bürolarımızdan adliyelere mesleğimizi icra ederken de mobbing ve cinsel taciz tehlikesiyle her an yüz yüzeyiz. Erkek şiddetine maruz kalmış kadın arkadaşlarımızla dayanıştığımız/savunmanlıklarını yaptığımız davalarda, duruşma salonlarında, yargıçların gözü önünde şiddet faili erkeklerce tehdit edilmekte, bazen darp edilmekteyiz. Bu tehdit, darp, taciz vakalarıyla ilgili yaptığımız hukuki başvurular çoğu zaman boşa çıkmakta, aylarca sorumlularla ilgili yargılamalar başlatılmamakta, takipsizlik kararları verilerek çabalarımız hasıraltı edilmek istenmektedir. Hal böyleyken biz kadınların erkek egemen sistemin adalet saraylarına, bu saraylarda adalet bulacaklarına dair güveni kalmamıştır" diye belirtildi.
'Cinsiyetçilikle karşılaştığımız sarayda 8 Mart'ı kutlamak istedik'
Açıklamanın devamında, "Biz kadınlar, yaşadığımız bu adaletsizliğe isyanımız var dedik ve 6 Mart günü kadın avukatlar olarak bir araya geldik. 8 Mart Dünya Kadınlar gününü tam da ataerkil sistemin adalet sarayında, Erkek Adaletin Sarayı'nda kutladık. Tam da Hanime'nin katledildiği, her an yeni bir kadın katilinin, tecavüzcünün, tacizcinin erkeklik indirimlerinden yararlandığı, biz kadın avukatların sık sık taciz edildiği, mobbinge maruz bırakıldığı, cinsiyetçi söylemlerle her an karşı karşıya kaldığı, ucuz iş gücü olarak görüldüğü Saray'da 8 Mart'ı kutladık" ifadeleri yer aldı.
'Soruşturmayla kadınlara Adalet Sarayında adalet yok'
Kadınların Adalet Saraylarında adaleti bulamadığını ve kendilerine açılan soruşturmayla bunun bir kez daha tecelli ettiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Hakkında işlem yapılmasını istediğimiz erkek şiddeti failleri için bazen aylarca soruşturma başlatmayan, kadınlar için koruma kararları istediğimizde bir türlü koruma kararı vermeyen savcılık, 6 Mart günü gerçekleştirdiğimiz eylemimiz için 4 arkadaşımız hakkında soruşturma başlattı. Söz konusu soruşturma Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ettiğimiz gerekçesiyle, üstelik de Örgütlü Suçlar Bürosunca açılmış durumda. Belli ki erkek adaleti teşhir etmemizden, hür doğup hür yaşadığımızı dile getirmemizden, belli ki örgütlenmemizden korkulmuş. Belli ki hakkını arayan, sokağa çıkan, isyan eden herkesi ama özellikle kadınları 'terörist' ve 'marjinal' ilan eden anlayışla bir kez daha karşı karşıyayız. Üstelik de ne gerçekleştirdiğimiz 'terör faaliyetimizin' ne de Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na nasıl muhalefet ettiğimizi anlayamadığımız, içerisinde haklı, meşru, Anayasal hakkımız olan eylemimizde çekilen fotoğraflarımızdan başka hiçbir belge bulunmayan bir soruşturma dosyası aracılığı ile."
'AKP'nin makul kadın dayatmasını kabul etmeyeceğiz'
Kadın avukatlar açıklamalarında AKP'nin kadına yönelik politikalarını da eleştirerek, "Karşı karşıya olduğumuz hiçbir hukuki dayanağı olmayan soruşturmanın amacı belli: AKP'nin makbul kadın dayatmasını kabul etmeyen, erkek şiddetine karşı mücadele eden, söz eylem ve örgütlenme özgürlüğünü kullanan kadınları bir kez daha terörist ilan etmek, sindirmek susturmak. Biz bu zihniyete boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Erkek adalet istetmediğimizi, Hanime'nin, Özgecan'ın, Güldünya'nın, Mutlu Kaya'nın, Eylül Cansın'ın ve tüm kadınların yaşadıkları için her gün daha çok öfkelendiğimizi ve hesap soracağımızı bir kez daha söylüyoruz. Biz yine sokaklarda meydanlarda ve elbette erkek adaletin saraylarında inadına isyan, inadına özgürlük diyeceğiz, yine kadınlar susmayacaklar" dedi.
Ne olmuştu
İstanbul Adalet Sarayı önünde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 6 Mart'ta İstanbul Kadın Avukatlar Dayanışması adıyla bir grup kadın avukat bir saatlik oturma eylemi gerçekleştirmiş, kadın avukatlar, "Erkek adalet değil gerçek adalet" pankartı açmıştı. Eylemde "Cinsiyetçi yargı istemiyoruz", "Münferit değil, erkek şiddeti", "Boşanmayı değil, cinayeti engelle", "Erkek vuruyor, devlet onu koruyor", "Kimsenin namusu olmayacağız", "Erkek yargı-AKP iş birliğine son" sloganları atılmıştı. Kadın avukatlar oturma eylemin ardından basın açıklaması yapmıştı.
(şg/fk)

