Ebru Günay: Kanunlar kadın bakış açısıyla oluşturulmalı

09:05

Sarya Gözüoğlu / JINHA

AMED -Demokratik özerk sistemde hukuku değerlendiren Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Ebru Günay, hukukun demokratik modernitenin en temel ayaklarından biri olduğuna dikkat çekerek, "Kanunlar kadın merkezli bir bakış açısıyla oluşturulmalı ve temel ilkeler esas alınmalı" dedi.

İktidarcı, cinsiyetçi karaktere sahip olan hukuk, kadın köleliğinin ve erkek egemenliğinin meşrulaştırılmasında önemli bir role ve etkinliğe sahip. Hukukta korunan daha çok erkeğin egemenliği, devletin karı ve sermayesidir. Kapitalist modernist sistem zihniyeti ile günümüzde oluşturulmuş olan anayasalar, sözleşmeler, toplumsal bildirgeler, yaşanan toplumsal sorunlara çözüm bulmaktan ve güç oluşturmaktan uzaktırlar. Kadına ve topluma iktidarcı sistemin saldırıları karşısında salt hukuki eşitlik arayışları ile çözüm gücü olunmayacağı yaşanmış tarihi deneyimlerden iyi bilinmektedir. Cins çelişkisi en temel çelişki olduğundan kadın sorunu bu anlamda tarihsel-toplumsal köklü bir sorundur. Sorunun çözümü de şüphesiz ahlaki ve politik bilinç ve yapılanmalarla gerçekleşebilecektir. Hukuk, ahlaki ve politik toplumun hizmetinde ele alınıp, geliştirildiği takdirde demokratik özerk sistemde bir anlam taşıyacaktır. Bu açıdan hukukun cinsiyetçi ve sınıf temelli inşadan toplum temelli bir inşaya evrilmesi ve yargıç, hâkim ile savcılar sınıfının tekelinden çıkarılıp, yeniden topluma iade edilmesi gerekir.

'Alternatif hukuk arayışı içerisindeyiz'

Demokratik özerkliğin hukuki boyutunu değerlendiren Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Ebru Günay, hukuki boyut denilince hep idari yapılanma boyutunun tartışıldığını ancak hukukçular olarak alternatif hukuk arayışı içerisinde olduklarını kaydetti. Demokratik özerklik ve yeni yaşam tartışmaları ile birlikte toplumun yeniden bütün fonksiyonları ile inşa edilme sürecinin de tartışıldığını kaydeden Ebru, "Hukuk, demokratik modernitenin en temel ayaklarından biri. Bizi bu güne kadar idare eden mevcut hukuk sistemi pozitif bir hukuk sistemi. Yani detayları detaylandıran bir hukuk sistemi" dedi. Rojava deneyiminden söz eden Ebru, "Bu kadar detaylı hukuki metinlere ya da kanunlar yığınına ihtiyaç yok. Önemli olan çeşitli ilkelerin benimsenmesi. Kanunlar kadın merkezli bir bakış açısıyla oluşturulmalı ve temel ilkeler esas alınmalı" diye belirtti.

'Pozitif hukuk sorun üreten bir merkez'

Dünya hukukunun pozitif hukuk merkezinden yapıldığını ve Kürt hukukçular olarak salt pozitif hukuku uygun bulmadıklarını dile getiren Ebru sözlerine şöyle devam etti: "Rojava'dan da çıkardığımız deneyimlerle toplumsal dinamiklere dayanan bir hukuk arayışının olması gerektiğini ifade ediyoruz. Burada toplumun vicdanı, toplumun ahlaki politik gerekleri olarak ortaya çıkan bir hukuk anlayışı sorunları çok daha ciddi çok daha pratik çözecektir. Ancak pozitif hukuk sorunu çözmekten ziyade sorunu derinleştiren, toplumların özgür düşünmesini, özgür yaşamasını sınırlayan bir mekanizma."

'Yazılı devletler hukuku değişebilecek bir yapıda değil'

Yazılı devletler hukukunun bu günden yarına değişebilecek bir yapıda olmadığını belirten Ebru, demokratik hukukun temellerinin zamanla oturtulabileceğini dile getirdi. Demokratik hukuk sisteminin toplumun kendi mekanizması içerisinde var olduğuna değinen Ebru, "Örneğin aileler arasındaki kavgalarda birileri araya girse tarafları dinler ve onlar öngördükleri adil bir çerçeve sayesinde sorunları çözmeye çalışır ama burada şöyle bir problem var. Belki biraz daha eleştirisini yaptığımız feodal ve kimi toplumun özgürlüklerini sınırlayan ilkeler üzerinden gelişiyor. Bizler bunu biraz daha halkın zaten var olagelen uygulama biçimini daha özgürlükçü bir hukuk felsefesiyle toplumun dinamiklerini esas alan ülkeler bütünlüğünü ile çözmenin sonuç yaratacağını söylemek mümkün" şeklinde belirtti. Ebru, çözüm ve müzakere süreci ile de bağlantılı olarak kısmi şeylerin tartışılacağını ifade ederek, "Sonuçta bir çözüm sürecini tartıştığımızda yasaların ve mevzuatın değişmesini de tartışıyoruz. Demokratik özerklik olduğunda bu anlamıyla onu tamamlandıran bir boyutu hukuk felsefesi üzerinden değerlendirmeyi ifade eder" dedi.

(mg)