KJA: Bingöl'de mahkeme savaş suçunu örtbas etti

14:01

JINHA

AMED - Bingöl'de 15 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan 8 uzman çavuşun yargılandığı davada 'rıza var' gerekçesiyle suçluların cezasız bırakılmasına tepki gösteren Diyarbakır'daki KJA bileşeni kadın örgütleri; "Mahkeme gerekçeli kararıyla savaş suçunu örtbas etmiş, Türkiye'nin altına imza attığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni ve Cenevre Savaş Hukuku Sözleşmesi'ni de ihlal etmiştir" dedi.

Bingöl'de 15 yaşındaki E.A.'ya 8 uzman çavuş tarafından cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava sürecinde sanık askerlerden 2'sinin beraat etmesi ve 6 askere ise 'iyi hal' indirimi uygulanarak 1 ila 8 yıl arasında değişen hapis cezası verilmesine ilişkin skandal mahkeme kararına ilişkin Diyarbakır'da faaliyet yürüten Kongreya Jinen Azad (KJA) bileşeni kadın örgütleri; DİKASUM, Amida Kadın Derneği, Kardelen Kadın Evi, Selis Kadın Danışmanlık Merkezi, Ekin Kadın Derneği, Ceren Kadın Derneği, Kadın Merkezi ve Kadem Kadın Danışmanlık Merkezi tarafından ortak yazılı açıklama yapıldı. Devletin cezasızlık politikasının devam ettiği belirtilen açıklamada, savaş suçlusu olarak yargılanması gereken askerlere verilen beraat ve ödül gibi cezalar kınandı.

Açıklamada şöyle denildi: "Bingöl'de 15 yaşındaki E.A.'ya 8 uzman çavuş tarafından cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava sürecinde sanık askerlerden 2'si beraat etmiş, 6 askere ise 'iyi hal' indirimi uygulanarak 1 ila 8 yıl arasında değişen hapis cezası verilmiştir. Mahkeme gerekçeli kararında, 'rıza' olduğuna kanaat getirerek "Mağdure nin sanıklarla yaşamış olduğu olaylardan edindiği tecrübe ile başına gelebilecekleri öngörebilecek durumda olduğu, sanıklarla birden fazla bir araya gelmiş olması ile genel hayat tecrübesi birlikte değerlendirildiğinde cinsel ilişkinin mağdurenin rızası olmadan gerçekleştiğinin kuşkuya mahal bırakmayacak kesinlikte olmadığını" belirtmiştir.

'Bu savaş suçudur'

Devlet, erkek egemen hukuk sistemiyle bir kez daha en büyük savaş suçu olan tecavüz karşısında taraflı yaklaşmıştır. Tıpkı 2002 yılında Mardin'de aylarca 26 kişinin tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki N.Ç.'nin 11 yıl süren davasında tecavüzlere karşı koymadığı için 'rızası' olduğu ve her şeyin farkında olduğu gerekçesiyle alt sınırdan ceza uygulayan mahkemenin kararı bugün de tekerrür etmiştir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının müdahil olduğu bu davada da failler beraat etmiş adalet yine yerini bulmamıştır. Mahkeme gerekçeli kararıyla savaş suçunu örtbas etmiş, Türkiye'nin altına imza attığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni ve Cenevre Savaş Hukuku Sözleşmesi'ni de ihlal etmiştir.

'Mücadelemiz sürecek'

Soruyoruz? 15 yaşında bir çocuğun rızasının olması ne demek? Uluslar arası çocuk hakları sözleşmesinin birinci maddesi 18 yaşına kadar her insan çocuktur (madde.1) Taraf Devletler... ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar (madde 19)

Kolluk güçlerinin (Uzman Çavuş, Korucu, Asker vb.) bu güne kadar Kürdistan'da kadına ve çocuklara karşı işlediği suçlar taciz, tecavüz dosyaları bir hayli kabarıktır. Bu suç şebekelerinin neden bu kadar rahat olduklarını ve rahat olmaları gerektiğini ise son olarak Bingöl'deki davanın sonucunda hep beraber gördük. Bu tecavüz olayına ilişkin verilen karar iktidardan ve sistemden bağımsız değildir. Savaşın yaşandığı coğrafyamızda tecavüzler devlet güçleri tarafından ve sistematik biçimde uygulanmıştır. Ve bu suç Kürdistan'da yaşayan kadınlara ve çocuklara yönelik devam etmekte ve cezasız kalmaktadır. Devlet güçlerinin işlediği birçok suç gibi bu da cezasız kaldı. Bizler dün olduğu gibi bugün de devletin kadınlara ve çocuklara karşı işlediği suçlar karşısında yargılanması için mücadeleye devam edeceğiz."

(fk)