Handan Tufan / JINHA

İZMİR - Buca'da 3 erkeğin cinsel saldırısına maruz kalan genç kadının ağzından "Beni öldürün diye yalvardım" diye yalan beyanat veren cinsiyetçi medya bir kez daha mağdur kadını ikinci kez mağdur etti. Genç kadın, "Benim söylemediğim şeyleri ağzımdan vermişler. Öldürün diye yalvarmadım, sessiz kalmadım ve suçluların tutuklanmasını sağladım" diye haberlere tepki gösterdi.

Geçtiğimiz günlerde İzmir'in Buca ilçesinde genç bir kadın 3 erkek tarafından cinsel saldırıya maruz kaldı. Saldırganlar Mahsun Barman, Alpaslan Yıldırım ve Alaattin Hatunana şikayet üzerine gözaltına alınarak, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. Olaydan sonra saldırganların değil mağdurun yeniden mağdur edildiği haberlerle "Ben öldürün diye yalvardım" başlığı ile sunan medya kuruluşları saldırıya uğrayan kadının izni olmadan ağzından beyanat verdi ve fotoğrafını yayınladı. "Benim söylemediğim şeyleri ağzımdan vermişler. Öldürün diye yalvarmadım, sessiz kalmadım ve suçluların ceza almasını istiyorum" diyen genç kadın yaşadığı saldırının travmasını atlatamadan cinsiyetçi medyanın sorumsuz haberciliği ile hayatı yeniden altüst olan genç kadın yaşadıklarını JINHA'ya anlattı.

'Erkek arkadaşımın beni görmesi imkansızdı'

Erkek arkadaşıyla birlikte arabada oldukları bir sırada eli silahlı erkekleri gördükten sonra, arkadaşının arabayı ormanlık alana sürdüğünü anlatan genç kadın, "Arabayı durdurup arabanın içine bindiler. Birinin elinde silah vardı diğerinin elinde ise bıçak vardı. Silahlı olan benim yanıma oturdu bıçaklı olan ise erkek arkadaşımın yanına oturdu. Daha sonra bir taneside arabayı kullandı ve daha sesszi olan bir yere çektiler. Ondan sonra erkek arkadaşımı arabadan indirip yirmi metre ileriye götürdüler. Erkek arkadaşımın beni göremesi imkansızdı. Erkeklerden biri bana daha önce ilişkiye girip girmediğimi sordu. Bende 'sanane' dedim. Bana 'senin ailen burada olduğunu bilse sana ne yapar, aileni arayayım mı dediler. Bende 'arayın' dedim. Daha sonra da..." diyerek uğradığı saldırıyı anlattı.

'Bu olay orada başka insanlarında başına geldi'

Saldırıdan sonra erkek arkadaşının yanına gittiği sırada, onun rahat bir biçimde uzanmış bir vaziyette olmasının kendisini oldukça sarstığını anlatan genç kadın, "Sonra bana 'sana bişey yaptılar mı? polise gidelim mi?' dedi. Sonra devriye geçen araçları gördük. Olayın olduğu yerde yurtlar var, evler var bizim sesimizi duymamaları imkansızdı. Bu insanlar tecavüz ettikleri yeri zaten mesken tutmuşlar. Bu olay orada başka insanlarında başına geldi, ama şikayetçi olan çıkmadı. Durumu devriye araçlarında ki polislere anlattık. Tecavüz kısmını anlatmayacaktım, sadece gasp olayını anlatacaktım. Ama sonra dedim ki ya başkasınında başına gelirse başka insanlara zarar gelsin istemediğim için anlattım tecavüz olayını. Polise herşeyi anlattım ve gidip orada incelediler. Onlar kısa süre sonra yakalandı. Davamdan asla vazgeçmeyeceğim. Böyle insanlar olduğu sürece bu olaylar daha çok yaşanacak. Daha çok kadın öldürülecek, daha çok şiddet olayları yaşanacak" diye belirtti.

'Tecavüzcüleri değil beni teşhir ettiler'

Ertesi gün basın organlarında saldırganların değil kendisinin teşhir edildiğini gördüğünü ve konuşmadığı şeylerin yayınlandığını belirten genç kadın şunları söyledi: "Bu olayları yansıtılması iyi oldu. Ama saldırgan erkekleri değil beni teşhir edip ikinci kez mağdur ettiler. Ben onların yazdıkları hiç bir şeyi söylemedim. Tecavüzcülere, 'beni öldürün' diye bağırdığım yazmışlar. Ben öyle birşey söylemedim. Beni öldürmedikleri iyi oldu, yoksa başka insanlara da zarar verebilirlerdi. Ben onların tutuklanmasını sağladım. Bundan sonra nerede haksızlığa uğrayan bir kadın görsem onların yanında olacağım."

'Onların çocuklarının başına gelmesin'

Tecavüzcüler çocuklarının olduğunu öğrendiğini anlatan genç kadın, "Hep derler ya Allah kimseye yaptıklarının yaşatmadan canını almazmış. Ama ben onların çocuklarını başına gelsin istemiyorum. Gerçekten onların çocuklarına zarar gelsin istemiyorum" dedi.

(fk)