JINHA

İSTANBUL - Sine Sen Eski Genel Sekreteri Ahmet Keskin tarafından taciz edilen sendika sekreterinin açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme Adli Tıp raporuna rağmen sanığa 'iyi hal indirimi' uygulayarak 1 yıl 8 ay ceza verdi. Ceza verilmesini olumlu bulduklarını belirten Avukat Eren Keskin, mahkemelerin taciz ve tecavüz davalarına neden iyi hal indirimi yaptığına anlam veremediklerini söyledi.

Sinema Emekçileri Sendikası'nda (Sine Sen) sekreter olarak çalışan kadının 6 yıl önce sendikanın genel sekreteri Ahmet Keskin tarafından taciz edilip mobbinge maruz kalması nedeniyle açılan dava sonuçlandı. Beyoğlu 1.Ağır Ceza Mahkemesi sanığa 1 yıl 8 ay ceza verdi. Davanın sonucuna ilişkin Meslek Odalarında Erkek Egemenliğine Karşı Kadın İnisiyatifi ve avukat Eren Keskin Cezayir Toplantı Salonunda basın toplantısı düzenlendi. İnsiyatif adına konuşan Serap Güre, dava süresince sergilenen kadın dayanışması ve elde ettiği hukuksal kazanım açısından kadınların sahiplendiği bir dava olduğunu dile getirdi. Serap, 2009 yılında Beyoğlu Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlayan davanın kadın dayanışması sayesinde Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandığını hatırlattı ve "Bizler yıllar süren bu davanın tüm hukuk süreci boyunca sabırla yalancı şahitleri dinledik. Hakim değişikliği nedeniyle ertelenen duruşmaları bekledik. Her gün işlenen kadın cinayetlerini ve yaşanan hukuk skandalları karşısında sarsıldık. Fakat bugün 6 yıl boyunca kararlılıkla sürdürdüğümüz hukuk mücadelemiz kadınların lehine sonuçlandı" diye konuştu.

'Erkek egemen yaklaşımlara karşı mücadelenin parçasıydı'

Davanın emek hareketlerinde, parti, sivil toplum örgütlerinde erkek egemen anlayışa ve onların yarattığı sisteme karşı verilen mücadelelerden biri olduğunu ifade eden Serap, "Sonucu açısından da bundan böyle özellikle söz konusu alanlarda çalışan, çalışma yürüten erkeklere ve onların yarattığı erkek egemen bakış açısına karşılık, anlamlı bir cevap niteliği taşımaktadır. Dava süreci bizlere örgütlü kadınların yalnız olmadıklarını bir kez daha anlattı. Biz kadınlar, yaşamın her alanında hayatımıza, canımıza, işimize ve geleceğimize yönelik her saldırı karşısında birlikte mücadele etmeye, erkek egemen anlayışa karşı ve onun yuvalandığı her alanda yeni bir hayat örgütlemeye devam edeceğiz" dedi.

'Biz bu davayı kazandık'

Davanın avukatı Eren Keskin ise davanın sonucunun sanığın ceza alması nedeniyle olumlu olduğunu ancak eksik kaldığını söyledi. "Taciz, tecavüz ya da şiddet davalarının hukuki süreçlerinin ne kadar uzun ve zor mücadele olduğunu bu davada gördük" diyen Eren, genel olarak mahkemelerin ve savcıların bağımsız bir hekim ve hastane olsa da, bütün dosyalarını Adli Tıp'a gönderildiğini dile getirerek, "Oysa Adli Tıp resmi bir bilirkişi kurumudur. Adli Tıp'ta çok uzun sürüyor işlemler. Siyasi iradeye bağlı ve yanlı bir kurum. Bu dosyada yer alan üniversitenin verdiği rapor Asliye Ceza Mahkemesi'nde teknik olarak kabul edildi. Bu dava belki diğer davalara örnek olabilir. Sonuç olarak mahkeme 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi" dedi.

Eren, mahkemenin sanık Ahmet Keskin'e 'iyi hal indirimi' yaptığını hatırlatarak "Bu kişi bir kez bile hakim huzuruna çıkmadı. Hep talimatla ifade verdi. Kendisini başka şehirde gösterdi ve ifadesini başka şehirde verdi. Hakim nasıl oldu da iyi haline karar verdi, bunu da anlamak mümkün değil. Bu şunu gösteriyor; mahkemeler bu tür davalarda iyi hal indirimi yapıyor. Ama sonuç olarak biz bu davayı kazandık" şeklinde konuştu.

(dc-mı/fk)