JINHA

HABER MERKEZİ - Gezi direnişinde Kadıköy'de gözaltına alındıktan sonra çıplak aramaya maruz kalan M.P.B.'nin kadın polis hakkında açtığı dava mahkeme tarafından reddedildi. Kaymakamlık, kadın eylemcinin, "rahat hareketler içerisinde bulunduğunu" savunan skandal bir gerekçe ile soruşturmaya izin vermedi.

Hatay'daki Gezi Parkı gösterilerine katılan Ahmet Atakan'ın katledilmesinin ardından İstanbul Kadıköy'de düzenlenen protestolarda gözaltına alınan 38 yaşındaki M.P.B.'nin polis tarafından maruz kaldığı çıplak aramaya ilişkin açtığı dava reddedildi. Polisin attığı tekme sonucu ayağı çatlayan M.P.B.'nin götürüldüğü İskele Polis Merkezi'nde Ö.Y. adlı kadın polis tarafından maruz kaldığı çıplak aramaya ilişkin "eziyet, işkence, kasten yaralama, haksız arama ve görevi kötüye kullanma" suçlarından şikayetçi olması üzerine açılan dava daha önce 8 Nisan 2014'te Anadolu Adliyesi Savcısı Fatih Dirican tarafından reddedilmişti.


Avukatın itirazı üzerine tekrar açılan davaya yeni bir engelleme daha getirilerek savcılık tarafından soruşturmanın açılması için Kadıköy Kaymakamlığı'na soruşturma izni talebinde bulundu. Kaymakamlık skandal bir gerekçeyle M.P.B.'nin "karakolda çok rahat hareketlerde bulunduğunu" savunarak soruşturmaya izin vermedi. Bunun üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına kararı üzerine dava bir kez daha düştü. M.P.B. ile birlikte gözaltına alınan arkadaşı M.Y. de aynı gün yine Ö.Y. adlı kadın polis tarafından "çıplak arama" uygulamasına tabi tutulduğunu söyledi. Ertesi gün serbest bırakılan M.Y. adlı genç kadın, suç duyurusunda bulundu. İstanbul Anadolu Adliyesi Savcılığı, polisler hakkında soruşturma izni verilmesi için dosyasını Kadıköy Kaymakamlığı'na gönderdi. Kaymakamlık, yürüttüğü inceleme sonucunda, soruşturma izni vermedi.

Hazırlanan evrakta; M.Y.'yi ilk gözaltına alan polislerin yüzlerinin görünmediği, götürüldüğü İskele Polis Merkezi'nde nezarethane sorumlusu olan A.S. adlı polisin herkese eşit muamelede bulunduğu ve genç kadının adını hatırlamadığı ifade edildi. Karakolun lavaboya giriş çıkış görüntülerine bakıldığında A.S.'nin de bir suçunun olmadığı kaydedildi. DVD'ler incelendiğinde üst araması süresinin uzun olduğu saptanmasına rağmen polis Ö.Y. ise "bu uzunluğu" mağdurun takı ve toka sayısının fazlalığına bağladı. Kararda, şöyle denildi: "Üst arama süresinin her ne kadar uzun olduğu iddia edilmiş ise de polis Ö.Y.'nin ifadesinde, kendisinin astım hastası olduğu ve odada yoğun gaz bulunduğundan havaya ihtiyaç duyduğu, müştekinin ağır hareket etmesinden dolayı defalarca biraz acele etmesi için rica etmesine rağmen şahsın aşırı derecede yavaş hareket ettiği, üzerindeki toka ve takılarını çıkartmasının uzun sürebileceği yapılan üst arama tutanağında yazılan malzemelerden anlaşıldığı..."

Ö.Y. adlı kadın polisin beyanına itibar edilerek, mağdurun yaşadığı saldırının kayıt altından olmasına rağmen kaymakamlık, polis hakkında soruşturma izni vermedi.

(zd/fk)