Sarya Gözüoğlu/JINHA

AMED - Sosyal medya üzerinde yaptığı paylaşımlar nedeniyle hakkında "örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla dava açılan ve beraat eden Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink, herkesin kendisine bu yargılama ile güçlenip güçlenmediğini sorduğunu belirterek, "Ben zaten güçlüydüm çünkü kötü bir şey yapmadığımı bildim ve kendimi zayıf hissetmedim. Bir gazetecinin haber yaptığı için yargılanması etik değil" dedi.

6 Ocak'ta Diyarbakır 'da yaşayan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink'in evi polis tarafından basıldı. Gözaltına alınarak Frederike, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Birkaç saat gözaltında kalan Frederike Geerdink, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Frederike hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla dava açıldı. Diyarbakır'da yaşayan ve özellikle Kürt sorunu çerçevesindeki yazılarıyla bilinen Hollandalı gazeteci Frederike, diken.com.tr sitesinde yer alan bir yazısında, 2009'da Kandil ve Mahmur'daki kamplardan gelerek Türkiye 'ye giriş yapan 'Barış Grubu' üyesi Lütfü Taş'ın cezaevindeki ölümünü konu almış ve "Taş'ın başına gelenler barış sürecini simgeliyor ve ne yazık ki sürecin bu yılki akıbetine dair bir işaret: Her ne kadar eninde sonunda barış isteyenler kazanacaksa da kısa vadede daha katlanılması gereken fedakarlıklar var" demişti.

Yine KCK Başkanlık Konseyi üyesi Cemil Bayık ile yaptığı röportajı sosyal paylaşım sitelerinde paylaşmıştı. Frederike'e yöneltilen suçlamalarda daha çok sosyal medya paylaşımları üzerineydi. Frederike, hakkında açılan davadan beraat etti. "Zaten beraat edilmeyi bekliyordum" diyen Frederike, bir gazetecin yaptığı bir haberden dolayı yargılanmasın etik olmadığına vurgu yaptı ve "Beraat kararına sevindim ancak en başından beri böyle bir yargılamanın olmaması gerekiyordu. Şimdi çalışmaya devam edebilirim bu açıdan mutluyum çünkü çalışmayı ve haber yapmayı istiyorum bununla mutlu oluyorum" dedi.

'Süreç on yıllar öncesine dönüyor'

Başka bir gazetecinin kendisinin karşılaştığı durumla karşılaşmamasını umut ettiğin dile getiren Federike, "Korkmadım. Ancak çok vaktimi aldı. Kafamı kurcaladı ve benim işimi yapmama engel oldu. Bu nedenle üzülmüştüm bundan sonra daha iyi çalışacağım bu benim için çok önemli" ifadelerinde bulundu. Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığına vurgu yapan Frederike, basın özgürlüğü Erdoğan'dan önce de yoktu ancak şimdi gittikçe kötüleşiyor. Şimdi süreç on yıllar öncesine geri dönüyor" şeklinde belirtti.

'Kendimi zayıf hissetmedim'

Her kesimden bu yargılama ardından daha fazla güçlenip güçlenmediğin sorulduğuna dikkat çeken Frederike,"Ben zaten güçlüydüm çünkü kötü bir şey yapmadığımı bildim ve kendimi zayıf hissetmedim. Gazeteciliği iyi yaptığımı biliyordum. İşimi aynı şekilde yapmaya devam edeceğim. Ben her zaman yazmadan önce çok düşünürüm. Görüşlerimi paylaşıyorum ancak bağırmıyorum. Düşüncelerimi yazıyorum ve bu şekilde iyi işler çıkarıyordum. Bu şekilde işime devam edeceğim.Bir gazetecin yaptığı bir haberden dolayı yargılanmasın etik değil" diye konuştu.

(sg-şh/fk)