Dilan Karamanoğlu /JINHA

BURSA - Bursa'da haklarında 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde 'barış halayı' çektikleri gerekçesiyle dava açılan 16 kişiye 10'ar ay hapis cezası verildi. Hapis cezasına çarptırılan iki kadın ise daha bir yaşında bile olmayan çocuklarıyla cezaevine girecek.

Türkiye'nin akla alın(a)mayan trajikomik dava gerekçeleri, gerekçe olarak kalmayıp adeta belleklere kazınması için yapılan uygulamalar olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. 2013 senesinde Bursa'nın Yıldırım İlçesindeki Heykel Meydanı'nda HDP'nin çağrısı ile bir araya gelen yüzlerce kişi coşkulu bir şekilde 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü kutladı. Kutlamalarda halay çekip türkü söyleyen insanlar polisin hiçbir müdahalesi altında kalmadan olaysız bir şekilde günü atlattı. Aradan bir ay geçtikten sonra o günkü kutlamalara katılan 16 kişi emniyetten tarafından sorguya çağrıldı. Gerekçe olarak 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlamalarında 'ideolojik halay' çektikleri söylendi. Bunun üzerine açılan davanın ilk mahkemesine giden 16 kişi savunmalarını verdi ve bir buçuk sene sonra ise 16 kişi hakkında açılan dava sonuçlanarak hepsine 10'ar ay ceza verildi. Bu süre zarfı içerisinde doğum yapan iki kadın ise şimdi daha bir yaşında bile olmayan ve sütten kesilmemiş çocuklarıyla cezaevine girecekleri günü bekliyor. Yeni annelerden Sevgi Polat ve Semra Getiren yaşadıkları süreci anlatarak, durum karşısında şaşkın ve endişeli olduklarını dile getirdi.

'AKP, Şivan'ı Türkiye'ye getirince sorun yok halaya ceza var'

İki aylık bebek annesi Semra Getiren, cezaların onaylanmasıyla birlikte endişelerinin arttığını belirterek, "Bir anda gelip alınabilirim kaygısı içerisinde yaşıyorum" dedi. Dünya Barış Günü kutlamalarında ceza almalarına gerekçe olan 'ideolojik halay'ı Şivan Perwer ve Civan Haco gibi sanatçıların şarkıları eşliğinde çektiklerini anlatan Semra, "AKP Şivan'ı Türkiye'ye getirip kendisi şarkı söylettiğinde suç olmuyor ama biz bunlardan yargılanıp ceza alıyoruz. Hangi ülkenin hangi yerinde halaydan ceza alınmıştır" diyerek duruma tepki gösterdi.

Eşiyle birlikte cezaevine girecek, bebeğe kim bakacak!

Ceza alan 16 kişi içinde eşinin de olduğunu dile getiren Semra, "Eşimde bu davan 12 ay hapis cezası aldı. Eşimde bende aynı anda cezaevine gireceğiz. Bebeğim daha 2 aylık olduğu için ne yapacağımızı bilemiyorum. Sütten kesilmiş bir bebek olsa başkasına emanet edebilirdim ama şuan için böyle bir durum söz konusu değil. Cezaevleri bebekler için uygun bir ortam değil ve onun sağlığıyla ilgili bir durum olursa devlet bunun hesabını nasıl verecek" dedi.

Sevgi Polat ise Dünya Barış Günü'nü anlatarak şöyle dedi:

"Meydan'da halay çektiğimiz sırada herhangi bir sorun olmadı. Polisler vardı ne bir uyarı ne bir müdahale hiçbir şey yaşamadık güzel başladı ve güzel sonuçlandı. Ama aradan bir ay geçtikten sonra adliyeye çağırdılar ifade verdik. Sonrasında 2014'ün Mayıs ayında ilk mahkemeye çıktık. Mahkemeye çıktığımda zaten hamileydim ve hamile olduğumu belirttim. İkinci mahkemeye de yeni doğum yaptığım için gidememiştim. "

'Halay çekmek suçsa her zaman işleyeceğim'

"Bu bir halay ve gene olsa gene çekerim" diyen Sevgi, müziğin evrensel halayında geleneksel bir durum olduğunu dile getirdi. Sevgi, 11 aylık bebeği ile hapishaneye gireceği günü beklediğini ifade ederek, "Bebeğimle hapse gireceksem gerçekten bu düşünülmesi gereken bir durum. Sırf HDP'li olduğumuz için bu kararlar ile karşı karşıyayız. Eğer halay çekmek suçsa bunu her zaman işlemeye devam edeceğim" diye konuştu.

'Bursalı birisi halay çektiği için ceza almıyor'

Ceza alanlardan bir diğer kişi Dilek Dinçer de, HDP'nin çağrısıyla kutlamalara katıldığını belirterek, "PKK ve KCK propagandası yaptığımız gerekçesiyle 'ideolojik halay'dan dava açıldı. Bu durumu trajikomik olarak değerlendiriyorum. Savunmam da, halayın düğünlerimizde ve kültürümüzde olduğunu söyledim. Bursa'lı ya da buralardan herhangi bir yerli birisinin halay çektiği gerekçesiyle ceza aldığı görülmemiş bir durum. Muhalif ve aktif mücadele içerisinde yer aldığımız için cezaya çarptırıldık. Sistem bunu muhalifleri yıldırmak amaçlı devamlı olarak uyguluyor ve bu bir politika haline gelmiş" şeklinde konuştu.

'Düğün parçalarına propagandadan ceza'

Dilek, Semra Getiren ve eşi Sinan'ın düğünlerinden de kendilerine dava açıldığını ifade ederek, "Düğünde çalan şarkılardan dolayı PKK ve KCK propagandası yaptığımız gerekçesiyle hakkımızda dava açıldı. 6'ıncı ayın 16'sında davamız var. Devlet burada bunu politika haline getirmiş" açıklamalarında bulundu.

(fk)