Özlem Özkan: Çağlayan krallığı algısı yaratılıyor

10:03

 


Dilan Karamanoğu/JINHA


İSTANBUL - Çağlayan Adliyesi'nde 31 Mart'ta gerçekleştirilen 'rehine eylemi' sonrasında adliyenin giriş ve çıkışlarında detaylı arama uygulamalarına soyunarak tepki gösteren feminist Avukat Özlem Özkan, yapılan uygulamaların hukuki bir boyutunun olmadığını belirterek, "Bu uygulamalar avukatlık kanununa aykırıdır. Diğer adliyelerde uygulamalar söz konusu değilken Çağlayan krallığı algısı yaratılarak hukuk dışı arama uygulanıyor" dedi.


Çağlayan Adliyesi'nde 31 Mart'ta DHKC'liler tarafından gerçekleştirilen 'rehine eylemi' sonrasında adliye binasında artan arama uygulamalarına avukatlar tepki gösterdi. Gösterilen tepkiler nedeniyle birçok avukat polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Feminist avukatlardan Özlem Özkan avukat aramalarına soyunarak tepki gösterirken bir diğer avukat Perihan Meşeli ise X-Ray cihazının üzerine uzanarak arama uygulamalarını protesto etti. Avukatlardan Özlem Özkan, avukat aramalarının iki sene önce de gündeme geldiğini hatırlatarak, "Bu uygulama o zamanlar herhangi bir adliye binasında yapılmazken burada yapılmak istendi. Bir anda sistem değişikliğine gidilerek hukuk dışı bir uygulama ile aramalar yapılmaya çalışıldı. O dönemde de bu uygulamaya karşı çıkmıştık ve uygulamayı geri çektirmiştik" ifadesinde bulundu.


'Aramalar avukat kanununa aykırı'


Yapılan avukat aramalarının hukuki olmadığını dile getiren Özlem, "Avukatlık kanununa aykırı bir uygulama söz konusu. 58'inci maddeye göre avukatların üstü ve çantası aranmaz. Bu savunma hakkının dokunulmazlığına karşı bir uygulamadır. Mesleki sırlarımız olabilir ve bu aranma uygulamaları ile müvekkil ile avukat ilişkisi çerçevesinde aykırı bir durum söz konusu oluyor" diye konuştu. Avukatları itham edici bir durumun yaşandığına dikkat çeken Özlem, "Hepimizi üzen bir haber sonrasında güvenlik gerekçesiyle avukatların üst aranması durumuna sessiz kalamazdık. Bu durum avukatları itham edici bir hale sokuyor ve avukatlar halkın gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Bu tutumu hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Gerekli işlemleri yerine getireceğiz" şeklinden konuştu.


'Can güvenliği sorunu avukat aramalarıyla çözülmez'


Özlem, geçen sene adliyede yaşanan başka bir 'rehine' olayını anımsatarak, "Geçen sene bir hakim, üzerinde taşıdığı tabancayla yanında çalışan bir memuru rehin almıştı. Bu da geçen gün yaşanan durumla aynıdır. Ama o süreçte ekstra bir güvenlik önlemi alınmadı ne oldu da şimdi böyle hukuk dışı aramaya geçildi. Gövde gösterisi yapılıyor. Anadolu Adliyesi'nde hiçbir şekilde arama yapılmaksızın avukat girişleri sağlanırken Çağlayan'da adeta bir 'Çağlayan Krallığı' uygulaması gerçekleştiriliyor" sözlerini ifade etti. Devletin yetkili organları tarafından ortak bir algı yaratıldığına işaret eden Özlem, "İnsanların can güvenliği sorunu avukatların üstünün aranmamasıymış gibi bir algı yaratılıyor. Hedef saptırılarak avukatlar üzerine atılmak isteniyor. Devletin kendi güvenlik sistemini oluşturması gerekir" şeklinde konuştu. Bu olayı böyle sonuçlandırılmaması gerekirken devlet bunu seçti" diyerek tepkilerini dile getirdi.


'Uygulamaların hukuki bir boyutu yok'


Özlem yaşanan olayların 'cübbeyi itibarsızlaştırma' olduğunu ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti: "Rehine olayından bir gün sonra adliyeye gidemedim cenaze vardı. Ertesi gün geldiğimde ise büyük bir kuyrukla karşılaştım. Avukatlar zorluk çıkarıyor gerekçesiyle kapıları kapatmışlardı. Duruşmam olduğu için hızlı hareket etmeye çalışıyordum avukat kimliğimi göstererek ön sıralara ilerledim ve cihazların orada durduruldum. Çantamı ve evraklarımı X-Ray cihazından geçirmemi söylediler. Bende bunu kabul etmedim ve üstümü arayacaklarını söylediler bu duruma da tepki gösterdim yaşanan durumun hukuki bir boyutunun olmadığını varsa bir talimat bunu görmek istediğimi söyledim ancak herhangi bir belge göstermediler. Daha sonra ise 'sizi şu tarafa alalım' diyerek beni sivil, üniformalı ve ne olduğunu anlayamadığım bir polis topluluğun olduğu tarafa yönlendirdiler."


'Avukatlara 'suçlu' hissiyatı verilmeye çalışılıyor'


Özlem, her gün gittiği adliyede avukatlara yönelik adeta bir 'suçlu hissiyatı' verilmeye çalışıldığını söyleyerek, "Her gün gittiğiniz yerde büyük bir güvenlik duvarıyla karşılaşıyorsunuz. Kendinizi suçlu gibi hissediyorsunuz. Bunun üzerine öfkelendim ve 'avukatları itibarsızlaştıramazsınız' dedim. 30 binden fazla avukat var ve herkese bunu yapamazsınız dedim ve üstümdekileri çıkardım ardından da 'hepsini çıkarabilirim' dedim. Ardından aranmadan geçtik. Sonrasında ise yaşanan durumlara dair bir tutanak hazırladık" diye belirtti.


Özlem, aramalara karşı gösterilen tepkilerin kadınlar tarafından başlatıldığını ve kadınların her türlü hak ihlallerine karşı en önde durduklarının altını çizerek, "Gerçekleştirdiğim eylemdeki gücümü kadınların dayanışma ruhundan aldım" dedi.


(zd/mg)