JINHA

İSTANBU L - İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde 31 Mart günü gerçekleşen "rehine eylemi" gerekçesiyle adliyenin giriş, çıkışlarında yapılan engellemelere karşı çıkan avukatların protesto eylemleri devam ediyor. Polis eylemde olan avukatlara sert müdahalede bulundu, bir avukat kadın yaralanırken, çok sayıda avukat ise gözaltına alındı.

İstanbul  Çağlayan Adliyesi'nde 31 Mart günü gerçekleşen "rehine eylemi" gerekçesiyle adliye giriş, çıkışlarda avukatlar zorluklarla karşılaşıyor. Görevlilerin zorla elle arama dayatmasına karşı avukatların, x-ray cihazından geçerken elbiselerini çıkarıp üzerinde "Avukata dokunma, dokunursan yanarsın, diren avukat" yazılı tişörtlerle adliye binasına girerek sloganlar eşliğinde devam ettirdiği sırada  sarayının içinde çevik kuvvet polisi müdahalede bulundu. Müdahale sırasında yaralanarak baygınlık geçiren bir avukat kadın ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polis, avukatları yerde sürükleyerek dışarı çıkarttı. Polisin müdahalesine tepki gösteren birçok polis ise gözaltına alındı.

'Sadece sözlü talimat var'

Adliye binasında gerginlik devam ederken avukatlar adına Avukat Volkan Gültekin konuştu.  Volkan, "1-1,5 saattir kapı önünde avukat arkadaşlarımız, hassas kapıdan geçmeyi, ellerindeki çantalarla kabul etmelerine; çipli kimliklerini çipli cihazdan okutup geçmelerine, her zamanki rutin uygulamayı kabul ederek geçmek istemelerine rağmen, illa çantalarının ayrı bir X-Ray cihazına konulması dayatmasına karşı bunun artık arama olduğunu, HSYK madde 9'da düzenlenen idari nitelikte bir arama olduğunu ve idari nitelikteki aramalar Anayasa 20. maddeye aykırı olduğu için, çünkü orada hakim kararı aranmaksızın arama yapılabileceğini söylüyor, ama Anayasa 20. maddesi tüm aramalar, önleme ve adli arama ayrımı olmaksızın hakim kararıyla arama yapılacağını belirtiyor. Orada sadece gecikmesinde sakınca bulunan bir hal varsa, Cumhuriyet Savcısı'nın yazılı emriyle arama yapılacağını belirtiyor. Burada hakim kararı sorduk, göstermediler. Öyle bir karar olmadığını söylediler. 'Cumhuriyet Savcısı'nın yazılı emri var mı?' dedik, 'Sözlü talimat var' dediler. Cumhuriyet Savcısı sözlü talimat veremez, Anayasa'nın 20. ve 21. maddeye aykırı" dedi.

'Güvenlik görevlisinin arama yetkisi yok'

Volkan Gültekin, şöyle devam etti: "Dolayısıyla, bu adliye hepimizin, adliye bizim yaşam alanımız, bundan dolayı bu özel hükümler var. Burası alışveriş merkezi değil. Ayrıca özel güvenlik görevlilerinin arama yetkisi kesinlikle yoktur. Kolluk değildir, zor kullanma gücü yoktur. Bize az önce engelleme yapanlar sivil polisler ve özel güvenlik görevlileridir. Bu hukuka aykırılığa biz bu şekilde karşı çıkmasaydık, hukukçu olmazdık. Bu zaruretten dolayı bunu yapmak zorundaydık. Bundan sonra da böyle gireceğiz adliyeye, bu bizim doğal hakkımız. Ayrıca, dedik ki, 'Bizim hakkımızda tutanak tutun, öyle geçelim.' 'Hayır, biz anlamayız, çıkarmayız.' En son girmek zorundaydık. Elimizdeki işler kendi işlerimiz değil. Vatandaşın hak kaybı oluyor. İçeride işlerimiz var. Baro yönetiminden çok talep ettim, gelen olmadı."

(zd)