ÇHD: Neyi kurtardınız?
14:39
JINHA
İSTANBUL - Çağlayan'da savcının rehin alındığı, sonunda iki eylemci ve savcının öldüğü DHKC eylemine ilişkin ÇHD İstanbul Şubesi, "Soruyoruz, iki genci ve kendi Cumhuriyet Savcınızı silahla tarayarak gerçekleştirdiğiniz ve neticeten hepsini öldürdüğünüz bir operasyon başarı mıdır? Neyi kurtardınız, kimi kurtardınız? Adliyenin taş duvarlarını mı yoksa adını açıklamak istemediğiniz katliamcı polislerinizi mi?" diye sordu.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Çağlayan'da savcının rehin alındığı, sonunda iki eylemci ve savcının öldüğü DHKC eylemi sonrası bir açıklama yayımladı. Açıklamada, eylemciler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol'un, saatlerce umutla direndikleri ancak devletin kendi savcısını da Berkin'in katillerini açığa çıkarmamak için nasıl gözden çıkarabildiği ifade edildi. Üç kişinin de öldüğü operasyon için "başarılı" değerlendirmesinde bulunan devlet yetkililerini eleştiren ÇHD İstanbul Şubesi; Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın sözlerine dikkat çekerek, "Elinizi avukatlara uzatmayın" dedi.
Açıklamanın tam metni şöyle: "Bugün 31 Mart 2015, bugün günlerden Şafak Yayla, bugün günlerden Bahtiyar Doğruyol, Savcı Mehmet Selim Kiraz ve bugün günlerden bir kez daha Berkin Elvan…Çok uzun bir zaman geçmedi Berkin'in katledilişinin üzerinden, acısı hala kalplerimizde taze, zaten yıllar geçse de, on beşinde devlet eliyle katledilen bir gencin acısı, öfkesi nasıl dinebilir ki…
Berkin'i katleden polisler hala dışarıda, kim oldukları biliniyor ancak açıklanmıyor, avukatların türlü çabalarıyla dosya da bir takım gelişmeler yaşansa da iktidar eliyle tüm çabalar öteleniyor. İşte bugün tam da bu nedenle dosyanın Savcısı Mehmet Selim Kiraz DHKC militanları tarafından rehin alındı. Talepleri çok açıktı, Berkin'in katilleri belli, açıklayın! Şafak Yayla, Bahtiyar Doğruyol, saatlerce beklediler, savcıyı rahatlıkla öldürebilecekken öldürmediler. Umutla direndiler. Ölümü göze alarak gerçekleştirdiler eylemlerini. Bir devletin kendi savcısını, evet, kendi Cumhuriyet Savcısını bu kadar kolay gözden çıkarabileceğini düşündüler muhakkak, çünkü tanıktılar devletin yakın tarihindeki katliamlarına. Devlet yetkililerinin katliamdan sonra yaptığı açıklama tanıdık bir açıklamaydı. "Operasyon başarı ile tamamlandı."
Elinizi avukatlara uzatmayın
Şimdi soruyoruz, iki genci ve kendi Cumhuriyet Savcınızı silahla tarayarak gerçekleştirdiğiniz ve neticeten hepsini öldürdüğünüz bir operasyon başarı mıdır? Neyi kurtardınız, kimi kurtardınız? Adliyenin taş duvarlarını mı yoksa adını açıklamak istemediğiniz katliamcı polislerinizi mi? Bu noktada hemen her gün insanlık suçu işleyen, hile ile yalanla, hırsızlıkla kirli pazarlıklarla yönettiğiniz bu ülkede, cumhurbaşkanı ve başbakan yine avukatları hedef gösterdi. Uyarıyoruz, elinizi avukatlara uzatmayın. İçine girdiğiniz bataklıktan kurtulmak için hayata geçirmek istediğiniz zorba yasalarınızı bugün yapılan eylem üzerinden meşrulaştıramazsınız. Katlettiğiniz insanların hesabını vermemek için, adaletin uğramadığı adliye saraylarınızı kışlaya çevirerek, avukatlara üst araması dayatarak sorumluluktan kurtulamazsınız. Bugün darp edilerek gözaltına alınan meslektaşlarımızı ve basın emekçilerini derhal serbest bırakın. Saygılarımızla."
(fk)
