'Demokrasi cephesi alternatif değil, bir ihtiyaçtır'

09:07

JINHA

ANKARA - Çok sayıda siyasi parti ve kurumun bir araya gelerek Emek ve Demokrasi Güç Birliği'ni oluşturmasını değerlendiren siyasetçi kadınlar, demokrasi temelinde ülkeyi yeniden kurmak iddiasında olduklarını kaydetti. ADAD Eş Başkanı Songül Çelik, demokrasi cephesinin bir alternatif değil, ihtiyaç olduğunu belirtirken, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy da, “Biz bu ülkede seyirci değiliz. Bu ülkenin çalışanlarıyız, emekçileriyiz, yani bu ülkenin gerçek sahipleriyiz" dedi.

Aralarında çok sayıda siyasi parti, sendika, meslek örgütü, sivil toplum kuruluşunun bulunduğu 20’yi aşkın çatı örgütü, Yenikapı’da AKP, CHP, MHP arasında kurulan sağcı mutabakata karşı halkın mutabakatı olan Emek ve Demokrasi Güç Birliği’ni kurdu. Bu güç birliğine ilişkin siyasi parti ve kurumlar da JINHA aracılığıyla çağrıda bulundu.

Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, AKP'nin 15 yılık iktidarı boyunca ülkeyi kaosa sürüklediğini belirterek, bu durumdan çıkaracak tek gücün ülkede gerçek demokrasi güçlerinin bir araya gelmesi olduğunu işaret etti. Eşitlik, özgürlük, laiklik, kardeşlik ve demokrasi temelinde ülkeyi yeniden kurma iddiasında olduklarını kaydeden Oya, "Biz bu ülkede seyirci değiliz. Bu ülkenin çalışanlarıyız, emekçileriyiz, yani bu ülkenin gerçek sahipleriyiz" dedi.

'Bizim iddiamız güzel günleri örgütlemek'

Bu ülkede en fazla sözü halkların söylemesi gerektiğini ifade eden Oya, "Bu sözümüzü bundan sonra bir araya gelerek birlikte söyleyeceğimizi deklare ettik. AKP'nin ülkeyi iç savaş ve darbe koşullarına getiren politikalarının ve yaptığı bütün suçlarının açığa çıkarılması ve hesabının verilmesi gerektiği çok açıktır. Bunlarla hesaplaşılmadan önümüzde güzel günlerin görülemeyeceği çok açık, bu yüzden bizim iddiamız; ülkenin güzel günleri görüleceği örgütlemeyi sağlamak” diye konuştu.

'Kadınların yaşam alanları daraltılıyor'

Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Tülay Hatipoğulları da, emek ve demokrasi güç birliğinin deklare edilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin özellikle AKP'nin ‘ustalık dönemi’ dediği bir dönemde toplumu hızla muhafazakarlaştırdığını söyleyen Tülay, "Bugüne kadar işçilerin emekçilerin, kadınların insan hakları savunucularının dişiyle, tırnağıyla kazanmış oldukları birçok hakkın ellerinden teker teker alınmaya başladığını görüyoruz. Özellikle de kadınların yaşam alanlarının gittikçe daraltıldığını görüyoruz. Sokakta yürüyen kadınların üzerinde bile mahalle baskısı uygulamaya başladılar" şeklinde konuştu.

‘İktidarların kendi içindeki çelişkilerin çatışması’

7 Haziran'dan sonra tek başına iktidar olamayan ve başkanlık sistemini hızlı bir şekilde getiremeyen AKP saray iktidarının, o günden beri bir sivil darbe girişimini başlattığını ifade eden Tülay, 15 Temmuz'da yaşanan askeri darbe girişimini ise, "İktidarların kendi içindeki çelişkilerin çatışması "olarak nitelendirdi.

‘Darbe girişimini 'nimet' olarak gördü’

"Biz hem sivil hem askeri darbelere karşıyız. Bugün 15 Temmuz askeri darbesi evet geri püskürtülmüştür" şeklinde konuşan Tülay, ilan edilen OHAL ve uygulanan Kanun Hükmündeki Kararnamelerle (KHK) Tayyip Erdoğan'ın bütün yetkileri kendinde topladığını kaydetti. Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimini 'nimet' olarak gördüğünü ve bundan faydalandığını savunan Tülay, "Gelinen şu aşamada aslında biz OHAL ile beraber sıkıyönetim yaşamaktayız. KHK'lerle emekçilerin hakları ellerinden alınıyor" ifadelerini kullandı.

"Bizlerin üzerinde düşen en önemli görev, her iki darbe anlayışını geriletmek ve bununla mücadele etmektir. Bizler halklar olarak demokratik ve özgür bir ülkede kardeşçe ve barış içinde yaşamak istiyoruz" diyen Tülay, şunları kaydetti:

‘Milli Cephe’den rahatsız olan CHP'lilere çağrı

"Oluşturduğumuz bu blokun en önemli amacı, darbelerin her türlüsüne karşı çıkarak özgür yaşamı yeniden inşa etmeye çalışmak. Bunun için de en geniş yelpazeye hitap etmeyi hedeflemektedir. Bugün Beştepe AKP, MHP ve CHP ile ittifak sağlayarak, 'milli cepheyi' oluşturdu, fakat CHP tabanında bundan rahatsız olan ciddi bir kesim vardır. Bu kesime de buradan çağrı yapmak isteriz. Destek olsunlar, çünkü bu ülkenin artık laiklik gibi bir problemi de var. Özgür yaşamlarımız elimizden alınıyor. Bizler vatandaş olarak mücadelemizi oluşan bu cephede vermek zorundayız. Bu yüzden CHP'de vicdan sahibi olanlar gerek vekiller gerek, üye ve tabanına kadar buradan destek vermelerini istiyorum. Bizler ne kadar güçlenirsek darbeci zihniyeti o kadar geriletiriz."


'Demokrasi cephesi alternatif değil, bir ihtiyaçtır'

Demokrasi cephesinde bulunan bir diğer kurum da Demokratik Alevi Dernekleri. Ankara Demokratik Alevi Derneği (ADAD) Eş Başkanı Songül Çelik, demokrasi cephesinin bir alternatif değil, ihtiyaç olduğunu kaydetti. Ülkede bu kadar hukuksuzluğun, adaletsizliğin, hala devam ediyor olmasının demokrasi cephesinin güçlü bir şekilde ses çıkarmamasından kaynaklandığının altını çizen Songül, "Bu ülke yüzyıllık handikapıyla yoluna devam etmek istiyor. Bundan yüzyıl öncede teklik üzerine şekillenmiş bir yönetimde hala ısrar ediyorlar. Bu daha çok darbe ve kalkışmayı beraberinde getirir" dedi.

'Bu cephe ülkeye hak ve adaleti getirecek'

AKP'ye ve diğer güçlere seslenen Songül, "Bir an evvel bu devletin ve aklın 'Milli Cephe' anlayışından uzaklaşması gerekiyor. Bu ülkede bütün farklılıkların, dillerin, bütün etnik grupların hepsinin bir arada yaşaması elzemdir" diye belirterek, şöyle konuştu: "’Biz birlikte daha gür sesimizi nasıl çıkartırız’ın mücadelesini veriyoruz. Ben inanıyorum ki bu ülkede ötekiler, kadınlar, gençler, Aleviler, Kürtler, Ermeniler bir araya gelirse çok daha güçlü olacak. Bu cephe ülkeye hak, hukuk ve adaleti getirecek" dedi.

(he/sy)