İşlediği oyalar Süheyla'nın geçim kaynağı oldu

09:03

Medine Mamedoğlu/JINHA

AMED - El emeği göz nuru yazmaları köydeki kadınlara öğreten Süheyla Yatar, "Bu bir kültürdür kaybolmasın" diyor. Süheyla ve köydeki kadınlar yazmalardan para kazanırken, işlerini daha da büyütmeyi düşünüyor.

Kadınların el sanatının en özel örneklerini de kültürel olarak bin yıllardan bugüne getirdikleri yazmalar oluşturuyor. İnce başlı iğnelerle göz nuruyla yapılan oyalar, yazmalara ayrı bir güzellik katıyor. Diyarbakır Silvan ilçesi Sexte (Eskiocak) köyünde hobi yazma yapan kadınlar da bu yeteneklerinden para kazanıyor. Köy içerisinde günün büyük bölümünü hayvanlara bakmakla geçiren kadınlar boş kaldıkları anlarda ise yaptıkları yazmalardan para kazanıyor. Süheyla Yatar, kadının kendi parasını kazanmasının önemine işaret ederek, tüm kadınların kendi ayakları üzerinde durmasını istiyor.

'Bu iş bana annemden miras kaldı'

Bu işi annesinden miras aldığını Süheyla, "Ben bu işi yıllardır yapıyorum. Oyayı, iğne, ipliği nasıl kullanmam gerektiğini bana annem öğretti. Ondan bana miras kaldı. Küçük yaşlarda köyde yapacak çok fazla işimiz olmadığı için ablamla birilikte yapmaya başladık. Eskiden sadece hobi olsun diye yapıyordum bunu ancak şimdi bana ek gelir getiriyor" diye anlatıyor.
Evlendikten sonra geldiği köyde yazmanın nasıl yapıldığını çevresindeki kadınlara da öğrettiğini kaydeden Süheyla, kadınlara bir şeyler öğretmenin kendisini mutlu ettiğini söylüyor. Kadınlarla akşamları buluştuklarını burada hem yazma yaptıklarını hem de sohbet ettiklerini anlatan Süheyla, "Bizim köyün kadınları ile birlikte toplanıp sonra bu işi ticarete döktük" diye belirtiyor.

'Bu işte tek bir parmak hareketine dikkat etmen gerekir'

Köye gelen ya da yeni yerleşen kadınlardan sipariş alan Süyehla, "Her siparişi mutlaka en iyi şekilde yapıyoruz. 2 çocuğumun tüm eşyalarını kendi ellerimle yaptım. Şimdi diğer kızlarım için de yapıyorum. Onlara da nasıl yapılır öğretiyorum ki onlarda kendilerinden sonrakilere öğretebilsinler. Bir kültürdür bu kaybolmamalı ve yaşatılmalıdır. Aslında herkes yazmayı iğne ipliği ilk gördüğünde çok zor olduğunu söylüyor. Burada parmak hareketlerine çok dikkat etmelisin. Nerede ne zaman ne yapacağını iyi bilmelisin. Yeniden söküp yapmak zorunda kalırsın. O yüzden bir nevi bu iş de bizim elimizin emeği, yaptığımız yazmalar da gözümüzün nuru" ifadelerini kullanıyor.

'Kadınlar eşlerinin ellerine bakmak istemiyorlarsa çalışsınlar'

Yaptıkları yazmalara sadece köy halkı tarafından değil dışarıdan da yoğun talep olduğunu dile getiren Süheyla, köydeki kadınlarla birlikte gelen siparişleri yaptıklarını ve düzenli bir gelire sahip olduklarını belirtiyor. Her kadının mutlaka bir yeteneğinin olduğunu söyleyen Süheyla, tüm kadınların kendilerinde olan gizli özelliği açığa çıkarması gerektiğini ifade ediyor. Her kadının kendi ayakları üzerinde durmasını isteyen Süheyla, şunları söylüyor: "50 yaşındayım gözüm eskisi kadar iyi görmüyor ama hala yapıyorum. Yapmaya da devam edeceğim. Bu işi de köy kadınları ile birlikte büyütmeyi düşünüyoruz. Artık köyde ve çevre köylerden çıkıp işi şehirlere taşıyacağız."

(be/gc)