Eğitim-Sen: MEB, açığa alınmaları fırsata çevirdi

12:40

JINHA

ANKARA – Eğitim-Sen, darbe girişimi sonrasında açığa alınan öğretmenler ile sözleşmeli atanacak öğretmenlerin durumu hakkında basın toplantısı düzenledi. Hiçbir üyesinin darbecilerle ve Gülen Cemaati ile ilişkilendirilemeyeceği belirten Eğitim-Sen, MEB’in açığa alınmaları fırsata çevirdiğini ve bu kapsamda 127 üyesinin açığa alındığını bildirdi.

Eğitim-Sen 15 Temmuz darbe girişiminden sonra açığa alınan öğretmenler ve sözleşmeli atanacak öğretmenlerin durumuna ilişkin basın açıklaması düzenledi. Eğitim-Sen Genel Merkezinde yapılan basın açıklamasında açıklama yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca “Bu durum, ‘açığa alınan’ binlerce öğretmen için yargısız infaz anlamını taşımakta ve bu kişilerin mesleğine geri dönemeyeceği ön kabulüne yaslanmaktadır. ‘Sözlü sınavla’ atanan, 4 yıl boyunca başka yere atanamayacak olan ve bu süreyi doldurmaları halinde, iki yıl daha aynı yerde kalmayı kabul ederse kadroya geçirilecekleri ifade edilen sözleşmeli öğretmenlerin varlığı, kamu personel rejiminde esnek ve güvencesiz istihdamın yerleşmesi anlamına gelmektedir” diye konuştu.

‘Muhalifler de açığa alınıyor’

Mücadele tarihleri boyunca darbe, baskı ve anti demokratik uygulamaların hedefi olduklarını dile getiren Kamuran, Eğitim-Sen’in kurulduğu tarihinden beri darbeleri asıl hedefinin emek ve demokrasi mücadelesi olduğunu savunduklarını ve 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin darbeler tarihine bir yenisinin eklenmesine karşı tutum aldığını belirtti. Kamuran, 15 Temmuz darbe girişimin ardından kamuda başlayan “açığa alma” dalgasının, yetkililerin açıklamalarına rağmen hükümeti eleştiren ve hükümete karşı muhalif tavır alanlarda çeşitli tedirginliklere yol açtığını ifade etti. Kamuran, bu tedirginliğin en temel nedenin açığa alma dalgasının muhaliflere yönelik atılan adımlar olduğunu belirtti.

‘MEB, açığa alınmaları fırsat olarak görüyor’

Kamuran, MEB’in öğretmenlerin açığa alınarak yerlerine sözleşmeli öğretmenlerin yerleştirilmesini fırsat olarak gördüğünü vurgulayarak, “Bu durum, ‘açığa alınan’ binlerce öğretmen için yargısız infaz anlamını taşımakta ve bu kişilerin mesleğine geri dönemeyeceği ön kabulüne yaslanmaktadır. ‘Sözlü sınavla’ atanan, 4 yıl boyunca başka yere atanamayacak olan ve bu süreyi doldurmaları halinde, iki yıl daha aynı yerde kalmayı kabul ederse kadroya geçirilecekleri ifade edilen sözleşmeli öğretmenlerin varlığı, kamu personel rejiminde esnek ve güvencesiz istihdamın yerleşmesi anlamına gelmektedir” diye konuştu.

Talepler sıralandı

Son olarak hiçbir üyelerinin darbecilerle ve gülen cemaat ile ilişkilendirilemeyeceğini ve bu yaşanan haksız ve anti demokratik uygulamalara son verilmesi çağrısında bulunan Eğitim-Sen, taleplerini şöyle sıraladı:

“Gözaltına alınan ve görevden uzaklaştırılan üyelerimiz başta olmak üzere, hakkında darbecileri ve darbeyi desteklediğine dair hukuka uygun, somut ve ikna edici delil bulunmayan tüm emekçilerinin mağduriyetine son verilmesini, görevlerine dönmelerinin sağlanmasını talep ediyoruz. Mersin Üniversitesi Rektörü’nün keyfi, siyasi ve hukuksuz işlemlerle barış talebinde bulunan 8 üyemizi işten atmasını asla kabullenmeyeceğimizin, üyelerimiz görevlerine dönene kadar bu sürecin peşini bırakmayacağımızın özellikle bilinmesini istiyoruz.”

127 üye açığa alındı

Eğitim-Sen, darbe girişimi ile beraber üyelerine yönelik baskıları ve anti demokratik uygulamaları şöyle sıraladı:

“* Sendikalarımız üyeleri açısından konuya yaklaşıldığında 136 üyemiz bu cadı avına dahil edilmiştir. Bunun dışında sendikamız Demre Temsilciliği yapan ve şuan emekli olan Aytaç Özgen tutuklanmıştır.

* Milli Eğitim bünyesinde görev yapan ve açığa alınan üye sayımız 127’tür. Bunların ciddi bir kısmı da sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek açığa alınmıştır.

* 9 akademisyen üyemiz, görev yaptıkları üniversitelerin yönetimlerince açığa alınmıştır.

* Karabük Üniversitesi’nde görev yapan ve yıllardır sendikamız üyesi olan Yrd. Doç. Bülent Oral, dün itibariyle (01.08.2016) gözaltına alınmış ve öncesinde de açığa alınmıştır.

* 9 akademisyenden 4’ü, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisini imzaladıkları için cezalandırılmak istenmiş, Hakkari Üniversitesi yönetimi imzacı oldukları gerekçesiyle 2 üyemizi açığa alınmıştır. ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’bildirisini imzalayan üyelerimize karşı husumet güden Tunceli Üniversitesi yönetimi ise söz konusu cadı avını fırsat bilerek yine iki akademisyen üyemizi açığa almıştır.

* Mersin Üniversitesi Rektörü de OHAL fırsatçılığına soyunmuş, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisini imzalamaları nedeniyle 2 akademisyen üyemizin sözleşmesini haksız ve hukuksuz olarak uzatmamıştır. Böylelikle Mersin Üniversitesi yönetiminin barış talep ettiği için işten attığı üye sayımız 8’e yükselmiştir.”

(de-he/sy)