Adliyede Kürtçe savunmalar İncil'e yapılıyor

09:02

Piroz Zırığ/JINHA

DÎLOK- Anadilini metropol yaşantısına karşı koruyan ve geliştiren İncil Selçuk, Antep Adliyesi'nde Kürtçe savunma veren tutsaklar için tercümanlık yapıyor. Beyaz tülbendiyle tanınan İncil, Kürtçeyi çok sevdiğini söylüyor.

Antep Adliyesi'nin çalışanlarından biri de İncil Selçuk. İncil, adliyede Kürtçe savunma verenler için tercümanlık yapıyor. Anadili Kürtçe'yi daha iyi öğrenmek için KURDÎ-DER'in eğitimlerinden geçen İncil, gönüllü olarak tercümanlık yapıyor. Adliyede tercümanlığın ücret karşılığı yapıldığını ancak tutsaklar Türkçe bildiği gerekçesiyle Kürtçe savunma yapanların tercümanlarına ücret verilmediğini belirten İncil, "Ben gönüllü olarak davalara giriyorum" diyor.

'Türkçe dinlediğimi Kürtçe yazıyordum'

3 çocuğu olan 42 yaşındaki İncil, köylerinden Antep'e ailesiyle göç ediyor. Türkiye metropollerinde yaşamaya başladıktan sonra anadiline ve topraklarına karşı büyük bir özlem duyan İncil, "Tabi o dönemler Kürtçe müzik yasaktı, Türkçeye müzik dinleyip Kürtçeye geçiriyordum. Kürtçe okuma yazmaya Azadiya Welat ile başladım. Anadilimin yok sayılması kendi içimde tartışmalara yol açıyordu. Düşünüyordum 'benim dilim var, ben varım neden inkar ediliyor' diye soruyordum kendime. Bir de gittiğimiz şehirde yabancılık çekiyordum. Sokakları, mahalleleri kapıları bana yabancıydı bu daha da ağır basıyordu" dedi.
Babası dışında evde Türkçe de bilen tek kişi olan İncil anlattıklarıyla, anadilin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Annesi ve kardeşleri Türkçe bilmediği için kendilerine dayatılan göçten sonra zorlandıklarını aktaran İncil, "Annemler hastaneye giderlerdi, Türkçe bilmedikleri için ben tercüme ederdim" diye anlatıyor.

'Duruşmayı beklerken kitap okuyorum'

Avukatların KURDÎ-DER'den tercüman istemesiyle birlikte adliyeyle tanıştığını belirten İncil şöyle devam ediyor: "Siyasi tutsaklar Kürtçe ifade veriyordu ve Kürtçe tercüman yoktu. Ben gönüllü olarak yapmaya başladım. Tutsaklar karşılarında beni gördüklerinde seviniyorlardı, Kürt kültürünün bir simgesi olan tülbendimi görüyorlardı çünkü. Adliye koridorunda duruşmayı beklerken kitap okuyorum, insanlar bana şaşırarak bakıyorlar."

(pz/gc)