İki kadın işlettikleri fırında yöresel ekmek pişiriyor
09:03
Gülfidan Ataman/JINHA
WAN - Van'da kadınlar eril tahakküme karşı ekonomilerini inşa etme yolunda çalışmalarını sürdürüyor. Fırın işletip yöresel ekmek pişiren iki kadın, zorluklara karşı mücadele verip çabaladıktan sonra kadının başaramayacağı hiçbir işin olmadığını söylüyor.
Van'da kadınlar eril tahakküme karşı ekonomilerini inşa etme yolunda çalışmalarını sürdürüyor ve feodal bir toplum içerisinde ayakları üzerinde durmayı başarıyor. İki kadın olarak açtıkları fırında çalışma hayatında yer alan Seyran Akbal, fırınlarının ikinci yılına girmek üzere olduğunu ve başta maddi ve manevi açıdan çok zor bir süreç yaşadıklarını, ancak mücadeleciyi sürdüklerini belirtti. Seyran, "Sabahları erken saatte fırınımızı açıp ekmeklerimizi pişiriyoruz. Kazancımız gün geçtikçe artıyor. Görenler şaşırabiliyor bazen, tandırı mahallelerden çıkarıp merkezi bir noktaya getirmemizden kaynaklı. Kadınlar yapamaz, edemez sözlerine aldırış etmeden iş hayatına atılma kararı aldık" diye konuştu.
'Kadın gücü önünde hiçbir zihniyet duramaz'
Hayatın her noktasında zorlukların olduğunu, önemli olanın ise bu zorluklara karşı mücadele etmek olduğunu dile getiren Seyran, kadınların çalışma yaşamında öncelikle kararlı olmasını ve başaramayacağı hiçbir işin olmadığına inanmasını önemli bir adım olarak gördüğünü kaydetti. Kadınların kendinden emin bir şekilde adım atmasının şart olduğunu söyleyen Seyran, "Başta her şey istenildiği gibi olmayabilir, fakat daha ilerisini düşünerek çalışılmalıdır. Kadınlar da ev ortamıyla kendilerini kısıtlamasınlar. Kadın kendi gücünü keşfettiğinde önünde hiçbir zihniyet duramaz" dedi.
'Tepkiler geldi diye bu işten vazgeçmeyiz'
Çalışma hayatına adım atan bir diğer kadın Sevim İlhan da, ev hayatından çıkıp, çalışmaya başladığında komşularından ve çevresinden tepki aldığını, ancak tepki gösterenlerin şu an fırına gelip ekmek aldıklarını söylüyor. Sevim, "İki kadın ortağız, yöresel ekmek pişiriyoruz. Tepkiler geldi, gelmedi değil. Fakat bu işten vazgeçeceğiz anlamına gelmiyor tabii ki de. Hatta bazen mahalledeki komşularımız sabahları gördüğünde 'ne gerek var çıkıp gidiyorsunuz? Oturun değer mi bu kadar yorgunluğa?' diye sorular yöneltiyorlardı. Bu soruları yönelten komşularımız şu an fırına gelip yöresel tandır ekmeği istiyorlar. Bu da bizi oldukça sevindiriyor" diye anlattı.
'Uzak illerden sipariş alıyoruz'
Van'ın yöresel ekmeğinin yanı sıra Siirt ekmeği de pişirdiklerini ve bu ekmeğin bir ay gibi bir zaman içerisinde saklanabildiğini belirten Sevim, İstanbul, Ankara, Adana gibi uzak illerden sipariş aldıklarını ifade etti. Sevim, yer tandırlarına da değinerek, "Şunu da unutmayalım bizim mahalle arasından çarşı merkezine taşıdığımız tandır, eskisi gibi yerde değil ayakta yapılan tandırı kullanıyoruz. Bu daha güvenli çünkü eskiden birçok kadın ve çocuk bu tandırlara düşerek hayatlarını kaybedebiliyorlardı" diye konuştu. Sevim, son olarak şöyle dedi:
'İstedikleri hayatı yaşasınlar'
"Biz istedik ve yaptık. Artık kadınlar ev temizliği, çocuk doğurma dışında bir şeyler yapsınlar. Erkekten para istemek yerine kendi kazançlarıyla, gönül rahatlığıyla ve en önemlisi özgüvenleriyle istediklerini alsınlar istedikleri hayatı yaşasınlar. Aslında mesele sadece erkek eline muhtaç olma meselesi değil, kendi ev ekonomi düzeyini daha iyi noktalara getirebilirler."
(htk/dc/sy)