Tarım işçisi kadınlar: Emeğimizin karşılığı yok!
09:02
Filiz Zeyrek/JINHA
ADANA - Çukurova'da tarım işçisi olarak çalışan kadınlar, işin zorluklarına rağmen kendi ekonomilerini oluşturmaya çalışıyor. Emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirten tarım işçisi kadınlar, "Kadınlar yaşamın kendisidir ancak erkek egemen zihniyet kadını yok sayıyor. Bu nedenle bizlerde bu zihniyeti kadınlar olarak yargılamalı ve mücadele etmeliyiz" dedi.
Kürdistan'dan Türkiye'ye yaşanan göçlerle birlikte toprağından kopan kadınlar tarım işçiliğinin büyük bir kısmını oluşturuyor. Zor şartlarda az ücret ve büyük emekle çalışan kadınlar bunların yanı sıra barınma temizlik ve sağlık bakımından da zorluk çekiyor. Her şeye rağmen kendi yaşamını emeği ile sürdürmenin de hazzını dilinden düşürmüyor. Adana'da 20 yıldan bu yana tarım işçisi olarak çalışan Ayşe Alas (37), 20 yıldan bu yana kendi ayakları üzerinde durduğunu ifade ederek, "20 yıldır kendim ve çocuklarım için mücadele veriyorum. Bir kadın olarak yaşamda hiç kimseye ihtiyaç duymadan ve muhtaç olmadan gayet güzel yaşanılabildiğini açıkça gösteriyorum. Büyük bir emek mücadelesi yürütüyorum" diye belirtti.
'Verdiğimiz emeğin karşılı yok'
Tarım işçiliğinin zorluklarına değinen Ayşe, "Adana'nın sıcak ikliminden kaynaklı yazın çok fazla sağlık sorunları yaşıyoruz. Kimi zaman sabahın erken saatlerinden akşam saatlerine kadar çalışıyoruz. Ancak şu an yaptığımız nane toplama işi biraz rahat çünkü öğlenden sonra çalışmaya başlıyoruz. İş yükü biraz daha hafif oluyor. Bize verilen bütün kasaları gün içinde doldurmak zorundayız. Günlük bin 550 deste yaptıktan sonra eve gidebiliyoruz" dedi. Naneyi ilk aşamadan son aşamasına kadar ekip biçtiklerini dile getiren Ayşe, "Deste deste toplayıp kasalara koyuyoruz. Ancak nanenin bir tehlikeli yanı var, sık yetişen bir bitki olduğundan dolayı içerisinde yılan, yengeç ve zehirli sürüngenler olabiliyor. Naneyi toplama işlemini bıçaklarla yaptığımız için elimizi, bacağımızı da kesebiliyoruz. Yani her işin zorluğu olduğu gibi bu işin de çok zorluğu var. Yapacak bir şey yok yaşamak için çalışmak zorundayız" şeklinde konuştu. Günlük 40 TL karşılığında çalıştıklarını belirten Ayşe, "Emeğimizin karşılığını almadığımız açık, çünkü bizim verdiğimiz emeğin karşılı yoktur" ifadesinde bulundu.
'Çavuşların emri altında çalışmak işkence gibi'
İşverenlerle çok fazla sorun yaşamadıklarını ancak çalıştıkları köylerde bulunan ağalar tarafından sömürüldüklerini belirten Ayşe, "Bazı işverenler var çok baskı yapıyor, başımızda durup köle gibi çalıştırıyorlar. Çavuşların emri altında çalışmak işkence gibi" diye belirtti. Emeklerinin karşılığını almadıkları gibi bir de hakarete maruz kaldıklarını aktaran Ayşe, "Sistem bizi köle olarak işverenlere muhtaç ediyor maalesef. Bu durum bizi çok rahatsız etse de yapacak başka bir iş olmadığı için katlanmak zorunda kalıyoruz. Özellikle kadınlar bu durumdan çok daha etkileniyor. En çok tarım işçisi kadınlardan oluşuyor ve kadınları hem erkek hem de sistem ezmeye çalışıyor" şeklinde konuştu.
'Kadınlar mücadele etmeli'
Kadınların yaşamın her alanında mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Ayşe, "Çalışmak zor olabilir ancak kendi emeğimiz ile kendi ekonomimizi geliştiriyoruz. Uzun bir süredir kimseye muhtaç olmadan çalışıyorum. Çocuklarımı büyütüp okutuyorum, kesinlikle çalışın ve kimseye muhtaç olmayın" ifadelerinde bulundu.
'Yaşamın kendisi olan kadın eril zihniyeti yargılamalı'
Ekonomik sıkıntılardan dolayı okulu bıraktığını söyleyen bir diğer kadın ise 20 yaşındaki Şilan Tekin. Ailesinin ekonomik anlamda güçlük çektiğini ifade eden Şilan, "Okulu bırakıp çalışmak zorunda kalanlar öğrencilerden sadece biriyim. Hem kendim için hem de aile bütçesine destek sunmak için çakışıyorum. Zorlansam da en azından kendi çabamla yaşamımı idame ediyorum" diye belirtti. Kadınlar tarlada çalışırken erkeklerin ise çalışmadan kahvehanelerde vakit geçirdiğine dikkat çeken Şilan, "Kadınlar evde küçük çocuklarını bırakıp çalışmak zorundalar. Kadınlar hem toplumda hem de yaşamda hep geri bırakıldı, yok sayıldı, köleleştirilmiş ve en acısı da hep erkekler tarafından katledilmiş. Gün geçmiyor ki bir kadın erkek tarafından katledilmesin. Kadınlar yaşamın kendisidir ve erkek egemen zihniyet kadını yok sayıyor. Bu nedenle bizlerde bu zihniyeti kadınlar olarak yargılamalı ve mücadele etmeliyiz" diyerek sözlerini noktaladı.
(sg/mg)