JINHA

İZMİR - Emekçiler, KESK'in "Laik eğitim laik yaşam ve iş güvencemizden vazgeçmeyeceğiz, baskı, sürgün ve işten atmalara karşı alanlardayız!" sloganıyla İzmir'de alanlara çıktı. Emekçiler Türkiye'nin karanlık bir tablo ile karşı karşıya olduğunu belirterek, "Başkanlık sistemi adı altında ya diktatörlük süreci kurumlaşacak ya da demokratikleşme yolu açılacak" dedi.

KESK, "Laik eğitim laik yaşam ve iş güvencemizden vazgeçmeyeceğiz, baskı, sürgün ve işten atmalara karşı alanlardayız!" şiarıyla Ege Bölge mitingini İzmir'de binlerce emekçinin katılımıyla düzenledi. İzmir Emniyeti, toplanma noktası olan Cumhuriyet ve Gündoğdu Meydanı'nda arama yaptı. Alanlar, bomba uzmanı köpekler tarafından da tarandıktan sonra emekçiler, oluşturulan tek tek aranarak alana alındı. Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan kamu emekçileri, buradan Gündoğdu Meydanı'na kadar sloganlara yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe HDP, HDK, Haziran Hareketi, CHP, EMEP yanı sıra çok sayıda STK ve siyasi parti destek verdi. Yürüyüşte , "Laik eğitim, laik yaşam ve iş güvencemizden vazgeçmeyeceğiz. Baskı, sürgün ve cezalara karşı alanlardayız" pankartı taşınarak "Karanlığa teslim olmayacağız" ve "Savaşa karşı barış hemen şimdi" sloganları atıldı.

'Yaşam hakkı yok sayılıyor'

Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunda ardından ilk konuşmayı KESK İzmir Dönem Sözcüsü Hasan Ali Kılıç yaptı. Ali, siyasi iktidar bir taraftan laik eğitim ve laik yaşam karşıtı uygulamalara imza atarken, diğer taraftan ise geçmişte kazanılmış olan haklarına gözlerini diktiğini belirterek, kamu emekçilerinin sınırlı olan iş güvencesini ortadan kaldırmak için harekete geçtiğine dikkat çekti.

Ali, Türkiye'de eşi benzeri görülmeyen bir savaş politikası izlendiğini dikkat çekerek,"Hukuksuzca ilan edilen ve ayları bulan sokağa çıkma yasakları ile yaşam hakkı yok sayılıyor. Sağlık ve eğitim gibi en temel kamu hizmetleri fiilen askıya alınıyor" dedi.

'Karanlık bir tablo ile karşı karşıyayız'

Daha sonra kürsüye KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen çıktı. Lami, KESK üyelerinin sürgünlere maruz kaldıklarını, haklarında hukuksuzca soruşturmalar açıldığını söyledi. Zulüm ve zorbalık döneminden geçtiklerini ve asgari ücretlisinden kamu emekçisinde, barış için imza veren akademisyenine kadar herkesin AKP'nin saldırı altında olduğunun vurgulayan Lami, "Karanlık bir tablo ile karşı karşıyayız. Başkanlık sistemi adı altında ya diktatörlük süreci kurumlaşacak ya da demokratikleşme yolu açılacak. KESK üyelerinin iş güvenceleri çoktan ortadan kaldırıldı. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan soruşturmalar açıldı. Baskılar çığ gibi artı. 16 bin 475 arkadaşımız hakkında soruşturma açıldı. 20 arkadaşımız gözaltına alınıp bazıları tutuklandı. 82 arkadaşımız sürgün edildi. Hukuku ayaklar altına aldılar. Baskılar bizi yıldıramayacak. KESK kapı kulu zihniyetini reddettiği için, bağımsız ve ilkeli sendikacılığı temel aldığı için hedefte. Savaşa karşı barışı kutuplaşmaya karşı kardeşliği savunduğu için hedefte. Bizden korkuyorlar. Biz KESK'iz birden korkun" ifadelerini kullandı

'Üstümüze gelerek bizi korkutmaya çalışıyorlar'

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ise Türkiye'nin içine sürüklenmek istendiği karanlık tabloya "isyan" etmek için bir araya geldiklerini belirterek,"Bu yobaz takımının ağa babalarının Menemen'de yaptıklarının üzerinden yaptıklarına baktığımızda toplumdaki gerileştirmeyi çok daha iyi anlayabiliyoruz. Anaokulundaki çocuklarımızın başörtü takıp takmayacaklarını tartışıyorlar. Mahalle, sokak baskısını çocuklarımıza fazlasıyla yaşatıyorlar. Bu yaşananlar akılla vicdanla açıklanabilir mi? Bu hayâsızlara bu hırsızlara yaptıklarının hesabını sorduğumuz için bizim üstümüze geliyorlar. Üstümüze gelerek bizi korkutacaklarını sanıyorlar" diye konuştu.

(öö/gc)