Şehriban Aslan / JINHA

ÇÊWLÎG - Erk zihniyetinin kendilerini eve kapatmaya çalışmasına karşı mücadele eden Bingöllü genç kadınlar, "kadın çalışmaz" baskılarına aldırmayarak, "Toplumu değiştireceğimize inanıyoruz" diyor.

Tekstil fabrikasında çalışan kadınlar tekstil işinin sadece erkeklere özgü olmadığını ve bu işi kadınlarında yapabileceğini topluma yansıttıklarını belirtti. Bingöl'de tekstil fabrikasında işe başladığını söyleyen Şehriban Alaş, "Ben çalıştıkça çevredekilerin bana bakış açısının değiştiğini fark ettim. Biz kadınların toplumu değiştirebileceğine de inanıyorum" dedi.
Bingöl'de yaşayan kadınlar erk zihniyetinin hakimiyetini kırmak için büyük bir mücadele veriyor. Her alanda ayrı bir emek verilirken, çok düşük ücretlerle, esnek çalışma koşullarında tekstil fabrikalarında çalışan kadınlar burada bir kadın direnişi sergiliyor. Her şeye rağmen evden çıkıp çalışmanın ve kendi üretimlerini yapmanın önemli olduğunu vurgulayan kadınlar, "Biz kadınlara büyük roller düşüyor. Toplum birden değişemeyebilir fakat biz de değişmesi için büyük çaba göstermeliyiz. İçinde olduğumuz kabuktan sıyrılıp toplumun ön yargılarını kırmalıyız" dedi.

'Kendi bildiğimi yaptım'

Tekstil fabrikasında yeni çalışmaya başladığını söyleyen Şehriban Alaş, çalışmaya başladığında "Kadınlar çalışmaz, neden ailen çalışmana izin veriyor" şeklinde baskılarla karşılaştığını anlattı. Hiçbir söze kulak asmadan çalışmaya devam ettiğini vurgulayan Şehriban, "Çalışmaya başladığımdan beri özgüvenimi kazandım ve ayaklarımın üzerinde durmayı başardım. Kendi emeğinin karşılığını almak bence dünyanın en güzel duygusu. En önemlisi de ben çalıştıkça çevredekilerin bana bakış açısı değişti" dedi. Şehriban, kadınların toplumu değiştirebileceğine inandığını ve değiştirmek için de harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.

'Çalışmak tuhaf karşılanıyor'

Tekstilde çalışmaya yeni başlayan genç kadınlardan Özlem Bayırtmış da kadın olarak yaşadıkları zorluklardan bahsederek şunları söyledi: "Burada kadın oldun mu ve çalıştın mı çok tuhaf karşılanıyor. Fakat çalışmaya başladıkça bir şeyler aştığımı gördüm. Anladım ki kendimi ne kadar kalıplara sığdırırsam o kadar ön yargılar çoğalır ve içime kapanırım."

'Algılar kadınlarla beraber yıkıldı'

4 yıldır çalışan Zozan Tekin de yaptıkları işin zor olduğunu ancak zamanla öğrendiğini belirtirken, "Yaptığımız işin güzel yanları da var, çok zor olan yanları da. Yaptığımız ürünlerin en zahmetli aşaması testere ile kumaşı kesme aşamasıdır. Zorluk sadece bununla da kalmıyor. Ürünleri kesme-biçme, santim santim tutturma, dikme olsun birçok zorluğundan bahsedebiliriz. Günün neredeyse tüm kısmını ayakta geçiriyoruz fakat anladım ki isteyince tüm zorluklar aşılıyor" dedi

(gc)