'Kiralık işçilik yasasıyla' kölelik dayatılırken emeklilik hayal olacak!
09:07
Habibe Eren/JINHA
ANKARA - Özel İstihdam Büroları aracılığıyla AKP'nin meclisten geçirdiği 'kiralık işçilik' yasa tasarısı sendika ve emek örgütleri tarafından 'kölelik' olarak nitelendirirken, yasanın etki alanlarını ve kadınlar açısından olumsuz yanlarını KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy değerlendirdi.
Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması, güvencesiz ve esnek çalışma modelini kapsayan yasa tasarısı, sendika ve işçilerin karşı çıkmasına rağmen AKP'nin oylarıyla Meclis'te kabul edildi. Emek örgütleri ve sendikaların 'kölelik' olarak nitelendirdiği kiralık işçilik yasa tasarısının bazı maddeleri şöyle:
"*Geçici iş ilişkisi, Özel İstihdam Büroları (ÖİB)'ler aracılığıyla ya da holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde görevlendirme yapılarak kurulabilecek. Türkiye İş Kurumu'ndan geçici iş ilişkisi kurma yetkisi alan ÖİB'ler, işveren ile sözleşme yaparak işçisini geçici olarak işverene devredecek.
*Doğum izni ve doğum sonrası kısmi çalışma hakkı kullanan, askerlik hizmetini yapan ve iş sözleşmesi askıya alınan çalışan yerine başka bir işçi ile geçici iş ilişkisi, bu hallerin devamı süresince kurulabilecek.
*Mevsimlik tarım işlerinde veya temizlik işleri, hasta, yaşlı ve çocuk bakım hizmetleri gibi ev hizmetlerinde, süre sınırı aranmadan işçi kiralanabilecek.
*İşletmenin günlük işlerinden sayılmayan ve aralıklı olarak gördürülen işlerde, iş sağlığı ve güvenliği bakımından acil olan işlerde veya üretimi önemli ölçüde etkileyen zorlayıcı nedenlerin ortaya çıkması halinde, işletmenin iş hacminin öngörülemeyen şekilde artması halinde ve mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları halinde, en fazla 4 ay süresince kiralık işçi çalıştırılabilecek.
*Geçici işçi sağlama, mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları haricinde, toplam 8 ayı geçmemek üzere en fazla iki defa yenilenebilecek. Sürenin sonunda aynı iş için 6 ay geçmedikçe geçici işçi çalıştırılamayacak.
*Grev ve lokavt uygulaması sırasında geçici iş ilişkisi kapsamında işçi çalıştırılamayacak.
*Kamu kurum ve kuruluşlarında, madenlerde kiralık işçi çalıştırılamayacak. Toplu işçi çıkaran işyerlerinde ise 8 ay sonra işçi kiralanabilecek."
İşçiler tazminat hakkına sahip olmayacak
Güvenceli esneklik' adı altında işçileri güvenceden yoksun bırakan tasarıda, kiralık işçilerin iş akdinin feshine karşı korumaya yönelik hükümler yok. İşe iade hakkının nasıl uygulanacağı konusunda da tasarıda bir düzenleme yok. Kıdem tazminatı için bir yıl, ihbar tazminatı için 6 ay çalışma zorunluluğu bulunduğundan, bu yasa kapsamında kiralık işçi olarak çalıştırılacak işçiler tazminat hakkına da sahip olamayacak.
Kısmi emeklilik 45 yıl çalışma koşuluyla
Yasanın kayıtdışılığı önlemek amacıyla çıkarılacağı iddiasına karşın, tasarıda işçinin istihdamının devam edeceğine ilişkin hiçbir düzenleme bulunmuyor. Kiralama süresi bittiğinde ÖİB'ye dönen işçi ikinci bir işe başlatılmazsa ücret alamayacak ve ÖİB ile iş akdi askıya alınacak. Tasarı yasalaşırsa emeklilik de hayal olacak. bir yılda geçici olarak dört ay çalışan bir işçinin emekli olabilmek için 60 yıl çalışması gerekecek. Kısmi emeklilik ise 45 yıl çalışılırsa mümkün olacak
'Bu yasa AKP açısından yeni bir gelişme değil'
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, AKP iktidarının apar topar, torba yasayla gece yarısı yasa yapma alışkanlığının en son örneğinin, 'Kiralık işçilik yasası' olduğunu söyledi. Başta kadınlar olmak üzere toplumun önemli bir kısmını etkileyen bu yasa tasarısının, acilen genel kurul gündemine alınarak hızla yasalaştırılmasının, işçiler açısından iç açıcı bir durum olduğunu belirten Gülistan, "Özel istihdam bürolarının yasalaşmasıyla ilgili olan yasa tasarısı her ne kadar yangından mal kaçırırcasına geçirilmiş olsa da işçiler ve AKP açısından yeni bir gelişme değildir. İstihdamı arttırmayı güvencesiz çalışma kuralına bağlayan AKP 2003 yılından itibaren her fırsatta Özel İstihdam Bürolarının yasalaşması için girişimlerde bulundu" dedi.
'Faşizan yönetime uygun bir çalışma biçimi'
"AKP iktidarın meclisten geçirdiği 'kiralık işçilik' yasası, AKP'nin faşizan yönetimine uygun bir çalışma biçimi ve istihdam modeli olarak ele alabileceğimiz bir yasal düzenleme diyebiliriz. Çünkü işçiyi her türlü yasal ve hukuki haktan mahrum bırakabilecek, düşük ücretli ve güvencesiz koşullarda çalışmaya mahkum edecek ve karşılığında sesini dahi çıkaramayacak bir örgütsüzlüğü dayatan bir kölelik yasasıyla karşı karşıyayız" ifadelerini kullanan Gülistan, "Neoliberal sisteme uygun 21. yy kölelik biçimi olan kiralık işçiliğin yasalaşması süreci de tıpkı yarı zamanlı-esnek çalışmanın yasalaştığı süreç gibi kadının doğurganlık kimliği üzerinden meşruiyet sağlama gayretiyle benzerdir. Bunu yaparken de 'güvenceli esneklik', 'iş ve aile yaşamının uyumlaştırılması' gibi kulağa hoş gelen formülizasyonlar kullanılıyor" ifadelerinde bulundu.
'Bu yasa en çok kadınları etkileyecek'
Gülistan, yasada çalışma alanı olarak , 'askerlik hizmetini yapan ve iş sözleşmesi askıya alınan çalışanlar yerine' gibi tanımlamaların olduğunu belirterek, "Asıl olarak doğum izni ve doğum sonrası kısmi zamanlı çalışan kadın işçilerin yerine çalıştırma, temizlik işleri, hasta, çocuk-yaşlı bakım hizmetleri, mevsimlik tarım işleri gibi önemli kısmını kadınlardan oluşan alanların belirlenmesi bu yasayla en çok kadın işçilerin etkileneceği açıktır" diye konuştu.
'Sendikalaşma engellenecek, emeklilik hayal olacak!'
Şu an için kamu kurumlarında ve madenlerde ÖİB'lerin kurulmasının yasaklanmış olsa dahi, ileride bu alanlarda da ÖİB'lerin yaygınlaşacağına dikkat çeken Gülistan, esas olarak kadın emekçilerden başlanarak topyekûn bir güvencesizleştirme saldırısıyla karşı karşıya kalındığını vurgulayarak, "ÖİB olarak adlandırılan işçi simsarlarıyla muğlak hale getiren, işçinin işverenle muhataplığını iş veren lehinde dönüştüren, kıdem tazminatını fiili olarak yok eden, emeklilik hakkını ortadan kaldıran ve sendikalaşmayı engelleyen bu yasa ile fiili darbeyle oluşturmak istedikleri tek adam rejimiyle yönetilen yeni toplum modeline uygun yeni bir çalışma rejimi oluşturmaktır" şeklinde konuştu.
'Kadınlar kamusal alanda büyük ölçüde tasfiye olacak'
Kadınlar için düşük ücretli ve güvencesiz koşullarda çalışmanın, istihdamda var olmanın yegane koşulu olarak kabul edildiğini, aksi durumda kadınların kamusal alandan büyük ölçüde tasfiye olmasını zorunlu kıldığını ifade eden Gülistan son olarak şunları belirtti: "Kadını ev içinde bakım emeği ile, çalışma yaşamında ise düşük ücretli, vasıfsız, güvencesiz bırakarak görünmez kılmanın yollarından biri olarak kiralık işçi bürolarını kullanmayı hedefliyorlar. İktidarın emeğin sömürüsünde başat aldığı kadın emeğine karşın bu sömürüyle mücadelede de kadınlar başat konumdadırlar. Ataerkil kapitalizmin sermaye ve iktidarlar aracılığıyla gerçekleştirdiği bu amansız saldırılara karşı her kesimden kadınlar bir arada güçlü bir örgütlülükle bu saldırıları boşa çıkarabilir. Unutmamak gerekir ki güvenceli iş ve güvenceli geleceğin anahtarı kadının örgütlü gücüdür."
(mg)