Ev eksenli çalışan Emine: Kayıt dışı çalışma sistemin dayatması

09:06

JINHA

AMED - Atölyelerden parça başı iş alarak evlerinde çalışan kadınlar, bazen geceleri uykusuz geçirerek kendi parasını kazanıyor. Kumaşlara boncuk işleyen Emine Öksüz, "Kayıt dışı çalışmamız sistemin bize dayattığı bir şey. Ben ayaklarımın üzerinde durmak ve evimin geçimini sağlamak istiyorum" diyor.


Ev eksenli çalışan emekçilerin neredeyse tamamını kadınlar oluşturuyor. Kayıt dışı çalışan kadınlar aracılarla parça başı çalışıyor. Parça başı çok cüzi paralarla çalışan kadınlar, kendilerine dayatılan toplumsal roller nedeniyle atölyede değil evlerinde çalışıyor. Bu şekilde hem ev işlerini yaptığını hem de çocuklarına baktığını belirten kadınlar, bu nedenle evde çalışmayı 'tercih' ediyor.

'Kadının emeğine saygı duyulmuyor'

Ev eksenli çalışan kadınlardan Birgül Bahçeli, geç saatlere kadar çalışıp parça başı 10 kuruş kazanıyor. Kumaşların üzerine boncuk işleyen Birgül, "Bu işi 2 aydır yapıyorum, evde yapmak istedim. Arkadaşımız bize boncukları getiriyor, biz yaparız biter ondan sonra o da gelip alır. Bu böyle sürekli değişir. Zevkli bir iştir. Bazen iki günde bazen bir günde bitmesi gerekir. Bu işte uykusuz kaldığım günler de oluyor, sabahlara kadar çalışıyorum işi yetiştirmek için, ekonomik olarak da bazen 40 TL, bazen de 10 TL'de olabiliyor" dedi.

Az da olsa kendi parasını kazanmanın önemini anlatan Birgül, "Bir iş yapıyorum ve bana iyi hissettiriyor. Bu işi yaparken insanlarla da konuşup sosyalleşiyorum. Kazancımla mutfak masraflarını karşılıyorum, eşimden para almıyorum. Kadınların emeğinin her zaman sömürüldüğü aşikârdır. Bu işveren olsun, aile olsun kadınların yaptığı hiçbir emeğe saygı duyulmuyor" dedi.

'Kadının kendi ayakları üzerinde durduğunun göstergesi'

Ev eksenli çalışmanın ucuz iş gücü olduğunu buna rağmen bir kadının kendi ayakları üzerinde durduğunun da göstergesi olduğunu da söyleyen Emine Öksüz ise 3 aydır bu işi yapıyor. Bazen gecenin geç saatlerine kadar çalışan Emine, "Bu işi evimde daha rahat yapıyorum. Yaptığım işten kazancım parça başına 10 kuruş. Sürekli çalıştığımızda aylık 500 TL olabiliyor. Bir kadın için 10 kuruş bile önemlidir, o onun emeğidir. Bu iş kadın için hem emek hem mücadeledir. Bir kadının ayakta durabilmesi için iş fark etmiyor. Bu iş bir kadının kendi ayakları üzerinde durabildiğinin göstergesidir" dedi.

'Kayıt dışı çalışmamız sistemin bize dayattığı bir şey'

Kayıt dışı çalışmanın işsizliğin ve sistemin dayatması olduğunu vurgulayan Emine, "Diyarbakır tamamen kaderine terk edildiği için kayıt dışı çalışmaya mecbur olduğumuz için yapıyorum. Kayıt dışı çalışmamız sistemin bize dayattığı bir şey. Ben sadece ayaklarımın üzerinde durmak ve evimin geçimini sağlamak için yapıyorum daha fazla para için değil. Kürt halkına dayatılan şeylerin bir sonucudur kayıt dışı çalışmamız. Bugün hangi evin kapısını çalarsanız 100 evin 99'unda bunlarla karşılaşırsınız. Bir kadın kendi emeğini gördükçe hayata daha sımsıkı sarılabiliyor. Hayata bakış açısı daha farklı olabiliyor. Bir kadın kendine güvendiği zaman yapamayacağı bir şey yoktur. Bir savaşçı da direnişçi de olabilir. Kadın nerede olursa olsun kendi ekmeğini kazanabilir" ifadelerinde bulundu.

(ea/gc)