Kadınlar Sera Projesi ile yeniden üretimde

09:03

JINHA

WAN - Van Büyükşehir Belediyesi, DTK, Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından yürütülen 'Sera Projesi' ile göç eden ve dar gelirli aileler için istihdam sağlanarak, ekonomi canlandırılıyor. Sera projesinde yer alan kadınlar, toprağı işleyerek üretimde yer almaya devam ediyor.

Van Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde yürütülen "Sera Projesi" ile 90'lı yıllarda göçe maruz kalan ve farklı nedenlerden dolayı köylerine dönemeyen yurttaşlara yeni istihdam alanı yaratıldı. Yurttaşlara ait şehirlerden uzak boş arazilerde kurulan seraların, malzemesi ve kurumunu Büyükşehir Belediyesi sağladı. Yurttaşların öncelikle günlük ve kışlık sebze ihtiyaçlarını giderilmesi amaçlanan seralarda üretim fazlasını ise yine yurttaşlar satarak, maddi ihtiyaçlarını karşılamada kullanıyor.

Devlet köyümüzü yaktı'

Kurulan sera projesi ve ailesi ile günlük, aynı zamanda kışlık ihtiyaçlarını sağlayan Caziye Ürün (45), siyasi operasyonlar kapsamında eşinin tutuklandığını söyledi. Maddi anlamda büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalan Caziye, 90'lı yıllarda Şırnak'a bağlı Uludere ilçesinde yine devlet tarafında zorla köylerinin boşaltıldığını, evlerinin yakıldığını belirtti. Defalarca devletin inkar ve imha politikalarına maruz kalan Caziye, "Köylerimiz yakıldıktan sonra yanımıza tek bir çöp bile alamadık. Maddi manevi birçok zorluklarla karşılaştık" diye belirtti.

'Köyümüzde toprakla iç içeydik'

Caziye, belediyenin sera projesine dahil olmasını şu şekilde anlattı: "Kendi köylerimizde toprakla içi içe bir yaşam sürdüğümüz için Büyükşehir Belediyesi tarafından yoksul aileleri yönelik, sera projesini duydum, hemen başvurdum. Onlarda gelip bahçenin sera kurulumuna elverişli olup olmadığı incelediler. Şubat ayı itibariyle bende kurulan serada çalışmaya başladım. Sera projesi vesilesiyle bende kendi emeğimle ailemin ekonomik ihtiyaçlarını karşılıyorum. Göç etmeden önce köyümüzde zaten toprakla iç içe bir yaşam sürüyordum. Bunun için eğitime ihtiyacım yoktu. Ama sera için teknik anlamda yetersizdim. Bir yıl önce mahallede sera kursu açıldı. Bende bu kursa başvurdum. Orada tekniki eğitimi aldıktan sonra da sera da çalışmak daha da kolay oldu."

'Toprağa dokununca huzur buluyorum'

Şubat ayı itibariyle sebze ekmeye başladığını belirten Caziye, "Serada öncelikle yeşillikleri ektim bunların başında soğan, roka, turp ektim. Aradan bir ay geçti soğanları sattım. Elde ettiğim karla çocuklarımın ihtiyaçlarını karşıladım. Yeşillikleri kaldırdıktan sonra da yaz mevsimine uygun domates, salatalık, patlıcan, kabak gibi sebzeleri ekeceğim" dedi. Toprağa emek verince, bereketiyle karşılaşılacağını söyleyen Caziye, "Toprağı kadına benzetirim, emek verince bereketiyle yaşamımızı zenginleştirir. Toprağa dokununca huzur buluyorum. Bazen eve girmek bile istemiyorum. İnsan vücudu üzerinde adeta bir terapi gibi etki veren toprağa siz ne kadar değer verirseniz, emek verirseniz oda sizi bereketiyle karşılar" şeklinde konuştu.

'Kadın isterse sağlıklı bir nesil yetiştirebilir'

Van'ın Çatak ilçesindeyken göçe maruz kalarak merkeze bağlı Şabaniye Mahallesi'ne yerleşen Şerbet Tekin (50) ise, "Kadınlar toprağa dönsün, her kadın toprağı işleyerek yeniden can verebilir. Kadınlar kimseye muhtaç olmadan da kendi ayakları üzerinde kalabilirler. Doğal ürünler üreterek daha sağlıklı bir nesil yetiştirebiliriz. Geçmişte annelerimiz marketten alışveriş yapmazlardı. Tüm ihtiyaçlarını topraktan karşılarlardı. Kendi ihtiyaçları doğrultusunda doğadan alırlardı. Bu nedenle toprakta onlara tüm cömertliğiyle ürünlerini verirdi. Sonbaharda kendi tohumlarımızı da alarak bir sonraki seneye topladığım tohumlardan ekmeyi amaçlıyorum. Toprağı seviyorum. Toprağa dokunduğum için kendimi daha iyi hissediyorum" diye konuştu.

'Daha sağlıklı bir nesil yetiştirebiliriz'

Köy yaşamının kendisine çok şey kattığını söyleyen Şerbet, "Köyde sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlardık. Baharın gelmesiyle birlikte güneş doğmadan uyanırdık. Büyük bir tarlamız vardı. Annem ile birlikte gider tarlada çalışırdım. Köy yaşamında hiçbir şey satın almazdık. Tarlamız bereketliydi, doğal bir yaşam sürdürürdük. Biz kadınlar istersek doğal ürünlerle çocuklarımızı besleyebiliriz. Daha sağlıklı bir nesil yetiştirebiliriz" diye belirtti.

(htk-hk/dc/mg)