JINHA

İSTANBUL - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sokakta kağıt toplayan işçilerden geri dönüştürülmek üzere atık kağıt alan firmalara 140 bin TL ceza verileceğini açıkladı. Yaklaşık 50 yıldır bu işi yapan Sevim, çocukluğundan bu yana yaptığı işin elinden alındığını belirterek, "Bu yasaklamaları bile bile yapıyorlar. Bizi istemediğimiz bir hayata mahkum etmek istiyorlar" diye isyan etti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın uygulamaya koyduğu yasa gereği, sokakta geri dönüştürülmek üzere kağıt toplayan işçilerden kağıt alan firmalar, 140 bin TL ceza ödeyecek. Geri Dönüşüm Belgesi'ne göre çöp toplayıcılarının, hurdacılara gitmek yerine belediye ile sözleşme yapacağı açıklandı. Belediyeler ve firmalarla birlikte sermayedarların geri dönüşümden, milyon dolarlık rant planladıkları bunu elde edebilmek adına 'Sözleşmeli çöp toplayıcıları' anlaşmasıyla, kağıt işçileri taşeron olarak çalıştırılması amaçlanmakta. Bu durumun işçinin kapasitesinin üstünde, düşük maaşla, sigortasız ve yasal haklar gözetilmeden çalıştırılması anlamına geliyor. İşçileri siteme entegre etmek adı altında sunulan bu yasa, çok az sayıda işçinin firmalarda çalıştırılması, geri kalanın işsiz kalması anlamına geliyor.

'Gelirimiz yok bizim'

Plastik toplayıcılığı yaparak geçinen 64 yaşındaki Sevim, 10 yaşında geri dönüşüm atıkları toplamaya başladığını ve 50 yıldan bu yana bu işi sürdüğünü dile getirirken, işinin belediyeler ve firmalar tarafından elinden alınarak ranta sürüklenmesine tepki gösterdi. Sevim, "Atık toplayarak büyüdüm. 50 yıldır çalışıyorum. İlk olarak kömür toplayarak başladım. Benim çocukluğumda kömür kovaları kapıya bırakılırdı ve bende kömür kovalarının içinden yanmamış olanları seçip satardım. Daha sonra plastik toplamaya başladım. Şimdi de plastik ve kutu atıkları topluyorum. Günlük kazancım 5,10 TL bazen de 15 TL oluyor. Kimi zaman hiç para kazanamıyorum. Bazen evlere temizliğe gidiyorum bu işten ise 20-30 milyon alıyorum. Başka gelirim yok" şeklinde konuştu.

'Devlet çocukluğumdan beri yaptığım işi elimden alıyor'

"O zamanlar yaşam daha güzeldi. Şimdi her şey çok kötü gidiyor, artık açlık daha fazla. Bize bile çöpten yiyecek ekmek kalmadı. Çöpten hayatımızı geçindirecek bir şey bulamıyoruz" diyen Sevim, çöplerin önce kapıcıların ve hurdacıların elinden geçtiğini, son zamanlar da ise Suriye' den gelen göçmenlerin, kendileri gibi atık kağıt topladığını, her işi yapmak zorunda oldukları için de kendi çalıştıkları alanda ekmek kalmadığını anlattı. Sevim, "Devlet çocukluğumdan beri yaptığım işi de elimden alırsa ne iş yapacağım?" dedi.

'Elimden gelen tek iş bu onu da yapamıyorum'

Yakın zamanda kalp ameliyatı geçirdiği ve astım hastası olduğu için artık çalışmak da zorlandığını dile getiren Sevim, "Yakınlarım, tanıdıklarım yardım ediyor o şekilde geçiniyorum. Eşim gırtlak kanseri evde bir tek o çalışıyor. Aynı işi yapıyoruz. 1 aydır işe gitmiyorum. Hasta olmadan önce erken kalkıp işime gidiyordum ama şimdi çalışamıyorum. Bu yasadan sonra ne yapacağız bilmiyorum? Elimden gelen tek iş bu onu da yapamıyorum" açıklamalarında bulundu.

'Bu yasaklamaları bilerek yapıyorlar'

"Sabahları 04.00'da uyanıyorum. Küçük bir kazmam var onunla çöpleri eşeliyorum. Çalışırken eldiven takamıyorum. Akrabalarım söyledi, mantar yapıyormuş ellerde. Tarlabaşı'ndan Fındıklı'ya kadar yürüyorum" diyen Sevim bu işin zorluklarına değinirken, kendilerine hırsız gözüyle bakıldığını dile getiriyor. En son Cihangir' de, polisin kendisini çevirip üstünü aradığını, kollarına bakıp iz olup olmadığını kontrol ettiklerini, uyuşturucu içip içmediğini ve ne topladığını sorduklarını anlatan Sevim, "Hırsızları yakalamıyorlar namuslu insanları suçluyorlar" şeklinde ifade etti.

'Mecbur toplayacağız geçim zor'

Hayatının zorluklar içinde geçtiğini belirten Sevim, "Çöp toplamamıza izin vermeyeceklermiş, ne düşüneyim bilmiyorum. Her şeyi yasaklıyorlar. İnsanlara hırsızlıktan, dolandırıcılıktan başka bir yok bırakmıyorlar neredeyse" diye belirtti.

Sevim, son olarak gülümsüyor ve ekliyor, "Yasağı dinlemeyeceğiz, mecbur toplayacağız çünkü geçinmek zor" dedi.

(ce-dek/ck/mg)