Emek ve meslek örgütlerinin 'yaşam hakkı' nöbeti sürüyor
15:10
JINHA
HABER MERKEZİ - Van, Diyarbakır ve Batman'da emek ve meslek örgütlerinin başlattığı 'yaşam hakkı' yeni katılımlarla devam ediyor.
DİYARBAKIR
Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi'nin, sokağa çıkma yasakları nedeniyle halkın yaşam ve eğitim hakkının gasp edilmesine karşı başlattığı nöbet 3'üncü gününe girdi. Konukevi önünde başlayan eyleme katılan emekçiler soğuk havada ateşler yakarak ısınıyor ve forum ve tartışmalar gerçekleştiriyor. Nöbetin yapıldığı Konukevi'ne "Çocuklarımızın yaşam ve eğitim hakkı için nöbetteyiz", "Onurlu ve özgür bir yaşam için direneceğiz" pankartları asıldı. Nöbet eylemi süresiz olarak her gün 12.00 - 19.00 saatleri arasında devam edecek.
VAN
KESK Van Şubeler Platformu öncülüğünde DİSK ve TMMOB'un da desteği ile Kürdistan'da devam eden sıkıyönetim uygulamaları ile sokağa çıkma yasaklarında yaşanan katliamlara dikkat çekmek ve barış bildirisine imza atan akademisyenlere destek amaçlı başlatılan açlık grevi 4'üncü gününde devam ediyor. "Savaş dursun, çocuklar ölmesin, yaşamak ve yaşatmak için açlık grevindeyiz" şiarı ile yapılan eylem KESK Van Şubeler Platformu binasında emekçilerin yoğun katılımı ile devam ederken, halk emekçileri destek ziyaretlerinde bulunarak yalnız bırakmıyor. Emekçilerin başlatmış olduğu açlık grevi yarın son bulacak.
BATMAN
Kürdistan'daki savaş ve katliam politikalarına karşı Batman'da da emek ve demokrasi güçleri nöbet eylemi başlattı. Batman Belediyesi önünde başlayan eylemde emekçiler soğuk havada ısınmak için ateşler yakarak, ezgiler söylüyor. Nöbete katılanlardan DİSK-Genel-İş Şube Eşbaşkanı Narin Erol, tüm savaşlarda olduğu gibi Kürdistan'daki savaşın karşısında sesini en çok yükseltenlerin kadınlar olduğunu vurgulayarak, "Bu yüzden savaş çığırtkanlığı yapanlar 'önce kadınları vurun' diyorlar. Savaşı bitirecek olan kadınlardır. Dünyada hiçbir zaman savaşları başlatan, savaşa neden olan kadın olmadı ve olmayacak ama savaşa karşı isyan eden, dur diyebilecek, savaşı durdurabilecek gücü olan da kadındır. Barışı ören örgütleyen de savaş karşıtı olan kadınlardır ve kadın mücadelesidir" diye konuştu. Sisteme karşı en büyük mücadeleyi kadınların verdiğini bu yüzden de sistemin en büyük hedefinin kadınlar olduğunu dile getiren Narin, "Bugün Cizre'de Paris'te olduğu gibi eğer kadınlar hedef alınıp direkt infaz ediliyorsa, bu kadın mücadelesinin hangi boyutta olduğu ve bu kirli sistemin kadın mücadelesinden korktuğu gün gibi ortadadır. Biz kadınlar olarak mücadelemize devam edeceğiz, kirli savaşların karşısında duracağız" dedi.
'Artık onurlu bir barış olsun istiyoruz'
Eğitim-Sen Şube üyesi Ruken Yavaş ise Türkiye'deki bütün halkların savaştan kötü etkilendiğini ifade ederek, "Gidişattan kaygılıyız, endişeleniyoruz. Sonuçta bu toplumda yaşıyoruz. Toplumun genel olarak ruh sağlığı bozuluyor. Küçük çocuklara baktığımda bu çocuklar nasıl bir geleceğe büyüyorlar, nasıl bir toplumla muhatap olacaklar, acaba nefretle mi, kinle mi, hiç barış olmayacak mı, insanlar konuşarak anlaşamayacak mı diye düşünüyorum. Bu durum kaygı verici, savaş ortamının derhal barışa evrilmesi gerekiyor. Bu savaş ortamında kendi canımdan, arkadaşımın, komşumun, herkesin canından kaygılıyım. Artık huzur içinde yaşamak istiyoruz. Burada bir çocuk öldürüldü, bir kadın öldürüldü, bir sivil bir asker öldürüldü, bir annenin ciğeri yandı, insanlar mağdur oldu… Bunların hiçbir haklı gerekçesi olamaz. İnsan öldürmenin bir gerekçesi olabilir mi? Artık onurlu bir barış olsun istiyoruz"
ekip/fk)