Sendika da olsa erkek her yerde erkek!

09:02

JINHA

İZMİR - Çalıştığı sendikada maruz kaldığı taciz ve şiddete ilişkin konuşan ve isminin gizli tutulmasını isteyen sendika üyesi kadın, erkek yöneticiler tarafından suçsuzken suçlu durumuna düşürüldüğünü belirterek, yaşadığı hukuksuzluğu anlattı.

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmet Emekçileri Sendikası'na (TÜM BEL-SEN) üyesi kadınlar, geçtiğimiz ay sendikalarında yaşanan taciz vakasını deşifre etmek için İzmir şube binasında basın toplantısı düzenleyerek, gereğinin yapılmasını istemişti. Olayın ardından ulaştığımız ve isminin gizli tutulmasını isteyen sendika üyesi kadın, üç yıllık süreçte neler yaşadığını paylaştı.

'Başkası aday olmak isteyince ben geri çekildim'

Tüm Bel-Sen'de iyi bir şube başkanı olduğunu düşündüğünü söyleyerek söze başlayan sendika üyesi kadın, "Kendime ait telefonumu artık sendika için kullanmaya başladığımdan ailemle olan görüşmelerimi yapamıyordum, oğlum uzaktaydı. Bana maddi değeri düşük bir telefon almalarını rica ettim. Kişisel numaramı sendika için kullandığımdan ikinci bir hat alıp alınan telefonda özel görüşmelerimi yapacağımı belirttim. İki telefonunda faturasını ben ödüyordum, ailem ve yakınlarımda vardı bu telefonumda. Bu sırada KCK davalarının başladığı zaman genel sekreterimiz ve kadın sekreterimiz içeriye alındı. Sendika o zaman incelenmeye başlandı ve sonrasında tekrar yönetim kurulu seçilmesi gerekti. Aramızdan bir kişi bile çıksa baştan tüm görevleri tekrar belirliyorduk. Başka biri aday olmak isteyince ben de tekrar aday olmadım ve sekreterlik görevine geçtim" dedi.

'Özel hayatıma müdahaleye ve hakaretlere maruz kaldım'

Yeni şube başkanı hakkında kısa bir süre sonra başka belediyelerdeki arkadaşlarından şikâyetler gelmeye başladığını söyleyen sendika üyesi kadın, devamında yaşananları şu sözlerle aktardı: "Bu şikayetler yeni başkanın bir arkadaşlık sitesinden kadınları rahatsız ettiğine yönelikti. Ben de beyefendinin özel hayatı olduğunu müdahale edemeyeceğimi söyledim ama 'çalışma saatlerinde bunları mı yapıyor' diye tepkiler aldım. Sonra başka birinin vasıtasıyla başkanı uyarmasını rica ettim. Bu sitelerden kadın arkadaşlarla irtibata geçtiğini belirterek kadınları rahatsız etmediğini söylemiş. Rahatsız olan kadınların isim listelerini istedi bende verdim. Ardından bana yönetim kurulu toplantısında küfür etti. Ben de gereğinin yapılmasını istediğimi söyleyip, toplantıdan çıktım. Bana o zaman alınan telefonu da geri verdim. Bu telefon nasıl eline geçti bilmiyorum ama içinde benim özel mesajlarımın da olduğu telefona kayıtlı kalan mesajları sendikadaki insanlara gösteriyormuş. Erkek arkadaşımla da olan mesajlarımı 'bakın aşk hayatı' şeklinde herkese göstermiş."

'Faks gönderme eyleminde sendikadaki erkekler bizi tehdit etti'

Yaşananların ardından sendikada kınama cezası aldığını ifade eden kadın, "Bunu faaliyet raporlarına da yazmışlar. Defalarca şikayetime karşı alınan kararın bana da gönderilmesini istedim ama bana hiçbir yazı gelmedi. Kadın komisyonuna gittim ve tekrar disiplin kuruluna verdim. Kadınlar olarak genel merkeze faks gönderme eylemi yapacağımızı söyledik. Şubeden faks çekerken erkek yönetim kurulu üyeleri bize sözlü tehditlerde bulundular. Bu sırada bir avukata danıştım, mesajların varlığını ispat edebilmem ve şahit bulmam gerekiyordu. Telefonu istediğimde geri almam çok zor oldu. Konuyu kapatmamı istediler. Şahit bulmakta zorlandım, olayı görenler şahit olmak istemediler. Telefonu, güvende olsun diye Ankara'ya gönderdiklerini söylediler. Özel mesajlarımın sendikadan alınan telefonda ne aradığıyla ilgili bile sorgulandım. Oysaki herkes özel görüşmelerimi yaptığım telefon olduğunu biliyordu" sözlerine yer verdi.

'Suçu işleyen benmişim gibi bir durum yaratıldı'

Yaşanan olayla ilgili disiplin kurulunun tekrar toplanması için karar alındığını bu sırada kuruldan istifa edenlerinde olduğunu kaydeden kadın, "Tehdit edildiğimden dolayı sendikaya gitmeye çekindim. Toplantının yapılacağı gün 45 dakika kala beni arayıp toplantıyı ertesi güne aldıklarını söylediler. Disiplin kurulu olmazsa orada bu sefer ben tutanak tutup şikâyetçi olacağımı söyledim. Neyse ki kurul toplandı ama bu seferde 'savunmanı almaya' geldik diye söylenince, sanki suçu işleyen benmişim gibi bir durum yaratıldı. Kendi sendikamda kendimi çaresiz hissetim. Psikolojim çok kötü etkilendi" dedi.

'Kararı bozup tekrar kınama cezasına çevirmişler'

Tüm Bel-Sen Ankara Genel Merkezi'ne çağrıldıklarını ifade eden kadın, son olarak şunları ifade etti: "Orada yaşadıklarımı anlattım. İlk olarak kınama cezası verildiğinin tebliğini istedim sonra 'Kadına yönelik şiddetten dolayı üyelikten uzaklaştırma' şeklindeki maddenin hayata geçirilmesini istedim. Bir yandan da mahkemeye gitmemi önerenler vardı ama şahitlik yapan olmadığı için gidemiyorum. Ankara'da bu kişinin üyeliğinin askıya alınması için karar almışlar ama bir erkek üye kararı bozmak için uğraşmış, bir kadın üyede bu sırada disiplin kurulundan istifa etmiş. Tekrar, en son ekim ayında toplandıklarında kadınlar yazılı kararı göstermişler, uygulanması gerektiğini söylemişler ama erkekler toplantıda bu kararı bozup tekrar kınama cezasına çevirmişler."

(öö/mg)