Tekoşin Tekin/JINHA

AMED - Büro Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Dilan Yakut, işyerlerinde artan mobing uygulamalarını değerlendirerek, "Biz çalışanlar baskı yasalarına, yoksulluğa, işsizliğe, taşeronlaştırmaya, güvencesizliğe, esnek çalışmaya, mobinge, iş cinayetlerine, kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine 'dur' diyeceğiz" dedi.

Türkiye'de sendika emekçilerine yönelik iş yerlerinde uygulanan baskı, mobing ve döner sermaye kesintisiz devam ediyor. İş yerlerinde artan mobing uygulamalarını değerlendiren Büro Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Dilan Yakut, mobingin insanın mesleki bütünlüğünü ve benliğini zedelediğini belirterek, mobingin kişide güven duygusunun yitirdiğini söyledi. Dilan, "Mobing insanın mesleki bütünlük ve benlik duygusunu zedeler, kişinin kendine yönelik kuşkusunu artırır, paranoya ve kafa karışıklığına neden olur, kişi kendine karşı güven duygusunu yitirir, kendisini yalıtabilir, huzursuzluk, korku, utanç, öfke ve endişe duyguları yaşar" açıklamalarında bulundu.

'Mobing uygulamalarına karşı sessiz kalmayacağız'

AKP hükümetinin kamu emekçileri üzerinde akıl dışı yöntemler kullanılarak, mobing uyguladığını kaydeden Dilan, hükümetin usulsüz atamalar ile kendi kadrolaşmasını oluşturduğunu kaydetti. Dilan, "İş yerlerinde yöneticiler tarafından çalışan emekçilere dönük sindirme ve mobing uygulaması oluyor. KESK üyelerine tahammül edemeyen siyasi iktidarın iş yerlerindeki uzantısı idarecilerde iş yerlerinde sendikal faaliyet yürütmemize tahammül edemiyor. Bu da kamu emekçilerinin hak aramaktan uzaklaştırılıp iktidarın memuru olma gayreti olarak değerlendiriyoruz. Sendika olarak bu tür uygulamalara karşı sessiz kalmayacağımızı ve hayatın her alanında bu anti demokratik uygulamalara karşı örgütlü mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

'Emekçiler mobing uygulamalarıyla yıldırılmak isteniyor'

Kamuda kadrolaşma ve haksız atamaların olduğunu ifade eden Dilan, "Bu çerçevede, kamuda kayırmacılık, kadrolaşma, haksız terfi ve atamalar her geçen gün artarak devam ederken, kamu emekçileri AKP'nin memuru olmaya zorlanıyor. İktidar kendine yakın idarecilere ve amirlerine her türlü hakkı sağlarken, kamu emekçilerinin haklı taleplerinin mücadele örgütü olan KESK üyeleri ise her düzeyde baskı altına alınmaya çalışılmakta, sürgün, idari soruşturmalar ve mobing uygulamalarıyla yıldırılmak isteniyor" ifadelerinde bulundu.

'Bu tür uygulamalara pabuç bırakmayacağız'

Kanunun tanıdığı sendikal faaliyet yürütme hakkının kullanılmasına tahammül edilmediğini söyleyen Dilan son olarak şunları söyledi: "Büro Emekçileri Sendikası olarak kurulduğu günden bu yana bu tür uygulamalara pabuç bırakmayacağız. Uygulanan mobing ve baskılara karşı her düzeyde mücadele edeceğiz. Eşitlik, özgürlük, barış ve insanca yaşam taleplerimizin birilerini rahatsız etmesi aynı zamanda sendikamızın doğru yolda yürüdüğünü de göstermektedir. Emekçilere yönelik baskılar ve mobing uygulamalarına karşı her düzeyde mücadele edeceğimizin altını bir kez daha çiziyor, insanca yaşam mücadelesinde kararlılıkla yürütmeye devam edeceğiz. Biz çalışanlar baskı yasalarına, yoksulluğa, işsizliğe, taşeronlaştırmaya, güvencesizliğe, esnek çalışmaya, mobinge, iş cinayetlerine, kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine 'dur' diyeceğiz. Savaşa karşı barışı, ayrımcılığa karşı eşitliği, haksızlığa karşı adaleti, şovenizme karşı kardeşliği, yoksulluğa karşı insanca bir yaşam mücadelemizi sürdüreceğiz."

(mg)